20 Nisan 2009 00:00

Afgan Rubik küpü

Afganistan, her şeyin mükemmel bir biçimde bir birini tamamlamasıyla oynanan, sinir bozucu yap boz oyunu Rubik Küpü’nü daha çok andırsa da, “Asya’nın kavşağı”, “imparatorlukların mezarlığı”, “Büyük Oyun” gibi metaforları da kendinde topluyor. Obama yönetimi için kurnazlık, Orta Asya halkını yırtan savaşa içsel ve dışsal olayların her ikisi tarafından bir zamana sıkıştırılmış yap bozu, nasıl çözeceğini düşünmektir. İlk bakışta, 21 bin ek ABD askeri gönderme kararı, askerlerin bir farklılık yaratacağı yanılsaması ve 2005’teki feci hatayı unutmak olarak görünüyor.

Paylaş

Afganistan, her şeyin mükemmel bir biçimde bir birini tamamlamasıyla oynanan, sinir bozucu yap boz oyunu Rubik Küpü’nü daha çok andırsa da, “Asya’nın kavşağı”, “imparatorlukların mezarlığı”, “Büyük Oyun” gibi metaforları da kendinde topluyor. Obama yönetimi için kurnazlık, Orta Asya halkını yırtan savaşa içsel ve dışsal olayların her ikisi tarafından bir zamana sıkıştırılmış yap bozu, nasıl çözeceğini düşünmektir. İlk bakışta, 21 bin ek ABD askeri gönderme kararı, askerlerin bir farklılık yaratacağı yanılsaması ve 2005’teki feci hatayı unutmak olarak görünüyor.
2005 baharında, daha sonra Afganistan’ın güneyinde NATO güçlerinin komutanı olan İngiliz General David Richards, Kandahar’da bir konferansta, Helmand’da Taliban’ı bitirmek için Afganistan’daki mevcut NATO askerlerinin 4 kat fazlasının gerektiğini söyledi. Üç yıl sonra Helmand, tartışmasız ülkedeki en tehlikeli yer oldu. Eski İngiltere Dışişleri Servisi Yetkilisi Rory Stewart, 2005’te askerlerin sayısını artırma kararı aldıklarında henüz isyanın olmadığını söyledi. Ama Taliban, ülkenin yüzde 54’ünü kontrol altına aldı. Bugün yüzde 72’sini yönetiyor ve bu yüzdelik artıyor. Şubatta Taliban militanları Kabil’e saldırdı, çok sayıda insan öldü, hükümet binaları kuşatıldı.
Yanılsama, 38 bin ABD ve 50 bin NATO askerine 21 bin daha eklemenin bir fark yaratacağını düşünmektir. ABD 500 bin askeriyle 67 bin kilometrekare alana ve 19 milyon nüfusa sahip Güney Vietnam’ı yenemedi. Afganistan, iki kat fazla nüfusa ve 250 bin kilometrekare alana sahip. İngiltere’nin Afganistan’daki en üst düzey askeri yetkilisi Mark Carleton-Smith, Sunday Times’a açık açık “Bu savaşı kazanamayacağız” dedi. Son NATO toplantısında Avrupalılar, asker sayısını artırmama kararı aldılar. Anketler, Almanların, Fransızların ve İtalyanların çoğunun, Afganistan’a daha fazla asker gönderilmesine karşı olduğunu gösteriyor. 2005’teki askeri artış, sadece Taliban’ı canlandırmadı, savaşı Pakistan’a da taşıdı ve şimdi Svat Vadisi’nin ve kuzeybatı ile aşiret bölgelerinin yönetimini elinde bulunduran Pakistan Taliban’ını yarattı. Bu savaşta 1500’ün üzerinde Pakistan askeri ve çok sayıda sivil öldü, İslamabat’a en azından 35 milyar dolara mal oldu. Savaş, Pakistan ve Hindistan arasındaki tansiyonu da yükseltti. Hindistan, Taliban saldırılarına karşı Afganistan’da kurduğu paramiliter Hint-Tibet sınır karakolunu iptal etti. Fakat şimdi Pakistanlıların geleneksel düşmanının, sınırın iki tarafında da askerleri var. Hindistan ve Pakistan 1947’den beri sınır sorunlarıyla ilgili üç kez savaştı ve bugünlerde Hindistan, ordusu büyük bir genişleme peşinde. Seçimlerde önemli bir pozisyona gelen sağcı Hindu radikaller, Pakistan kökenli Mumbai saldırısına askeri bir misilleme istiyorlar. Afganistan’daki Taliban lideri Molla Ömer’e göre, “Afganistan’daki işgal güçlerine karşı” birlikte savaşmak üzere Pakistan’ın Taliban fraksiyonlarıyla bit ittifak oluşturuldu. Ömer’in sözleriyle bu ittifak, Pakistan kolluk kuvvetlerine ve Pakistan’daki birkaç Müslüman aşiret bölgesine karşı ateşkes ilan etti ve “NATO ve ABD güçlerine karşı savaşacaklarını” duyurdu. Pakistanlı Emekli General Talat Masood’a göre, bu ittifak Svat Vadisi’ndeki ateşkesle gerçekleşti.
İran’ın iddiaları da, ABD’nin Afganistan Savaşı’nı bölgesel bir sorun olarak gördüğünü ancak, Beyaz Saray’ın, Güney Asya’nın belalı sorunlardan biri olan Keşmir sorunuyla da karşı karşıya kalacağı yönünde. Rubik küpünün bütün parçalarının birleştirilmesi, Obama yönetiminin ABD’nin yalnızca masada bir oyuncu olduğunu görmesi, Afganistan içinde ya da dışında oyundaki diğer parçaların ilgilerini ve her iki tarafa da eşit ağırlık vermesi gerektiğini anlamasıdır. Obama yönetiminin sakınması gereken, Afganistan’ı sadece daha fazla istikrarsızlaştıran 2005’teki gibi askeri bir saldırganlığı artırmaktır; kendisiyle aynı fikirde olmayan insanlarla konuşmayı reddetme taktiğini sonlandırması, öldürmesi gerektiği gibi.
CONN HALLINAN 14 Nisan 2009

ÖNCEKİ HABER

Köln’de ırkçılığa yer yok

SONRAKİ HABER

BM Irkçılıkla Mücadele Konferansı başlıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...