Katliam örtbas edildi

‘77 1 Mayısı döneminin İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan, meydandaki emekçilerin üzerine ateş açanları net olarak gördüğünü söyledi. İsvan tetikçileri, “Ellerinde kısa namlulu silah vardı, paçaları botlarının içine sokulmuştu” diyerek tarif etti. Saldırganları toplum polisi müdürüne gösterdikten sonra omzuna cop yediğini belirten İsvan, “Güvenlik güçlerinin Kanlı 1 Mayıs’ı örtbas etmek için çalıştığına adım kadar eminim” dedi. İsvan, Kanlı 1 Mayıs ile Ergenekon eylemleri arasında benzerlik kurdu.
O GÜNÜ ANLATTI
1 Mayıs günü şeref tribününden el telsiziyle gelişmeleri takip ettiğini dile getiren İsvan, “Sular İdaresi duvarı, Pamuk Eczanesi ve bugün The Marmara Oteli olan Intercontinental Otel önünde yay biçiminde, meydana doğru yaylım ateşi başladı” diye saldırının başlangıcını anlattı. Kurşunların şeref tribünü üzerine doğru geldiğini anlatan İsvan, ateşin ardından kimilerinin yerlere yattığını, kimilerinin de koşturmaya başladığını belirtti. İsvan, dehşet yaşanan meydana panzer girmesini ise şöyle anlattı: “Asıl dehşet verici olay, bir polis panzeri, çocuklu kadınlı o kalabalığın üzerine inanılmaz bir hışımla saldırdı. Büyük gürültü çıkaran bu panzer, kalabalığın üzerine hızla geldi. Bu paniği daha da artırdı. Olayların ardından çok sayıda ceset vardı, yaralı vardı.”
POLİSTEN COP YEDİ
Sular İdaresi’nin üzerinde siluet halinde gördüğü tetikçileri “Pantolonlarının paçaları botlarının içine geçirilmişti” diye tarif eden İsvan, insanların kendi aralarında “Ateş buradan başladı, bunlar bize ateş ettiler, kim bunlar?” diye konuştuğunu aktardı. Herkesin gördüğü saldırganların durdurulmasını isteyen İsvan, şöyle devam etti: “DİSK koruma zincirini açarak toplum polisinin başındaki müdüre gittim. Sular İdaresi’nin üzerini göstererek, ‘Bak burada insanlar var. Buradan ateş ettiler. Kim bunlar? Bunlar sizden mi, güvenlik görevlisi mi? Bunları tespit etmeniz lazım’ dedim. Ben bunları söylerken toplum polisleri içinden homurdanma geldi. ‘Kim bu herif, ne arıyor bu herif?’ laflarını duydum. Müdür de beni tutarak, ‘Beyefendi şöyle yürüyelim’ diyerek beni ters istikamete çevirdi. O esnada omzuma bir cop vuruldu. Olaya herkes tanık oldu, ‘İsvan’ı dövüyorlar’ sesleri yükseldi.”
‘POLİS GÖREV YAPMADI’
Olayların andından kendini çağıran savcıdan, polis müdürüne, “Belediye başkanı sana silahlı insanlar göstermiş, bunların kimliğini tespit ettin mi? Niçin etmedin?” diye sorulmasını isteyen İsvan, olayın arkasının çorap söküğü gibi geleceğini söyledi. “Çünkü o polislerin görev yapmadığı çok aşikar” diyen İsvan, olayla ilgili soruşturmanın sonuçlanmadığına dikkat çekti. Katliamın ve örgütleyicilerin ört bas edildiğinden emin olduğunu vurgulayan İsvan, şöyle devam etti: “Olaylar sırasında polis hiç görev yapmadı. 10 dakika boyunca süren ateş sırasında yüzlerce mermi atıldı. Polis bir tek kovan bulamadı, bir tek zanlı getirmedi. İnanılır gibi değil, bir kamyon getirdiler arka kapağını açtılar. Kaçışmakta olan insanları kamyonun arkasına tıktılar. Sanık diye bunları götürdüler. Ertesi gün hepsi serbest bırakıldı.”(İstanbul/CİHAN)

---

ERGENEKON BENZERLİĞİ!

DİSK avukatı Rasim Öz’ün katliamla Ergenekon bağının araştırılması isteğine de değinen İsvan, 32 yıl sonra Ergenekon sanıkları ile tarihteki kişiler arasında bağ kurulamayacağı yönünde düşündüğünü belirtti. İsvan, “Yöntem olarak, devletin gücünü kötüye kullanarak olay yaratma kavramı bakımından bir benzerlik var. Katliamın neden yaptırıldığını bilemem ama yaptırıldı. Bunun suçlusu güvenlik güçleridir. Bir düşünce tarzının, bir yurtseverlik anlayışının, ‘Ne yaptıysak vatan için’ diyenlerin anlayışının eseri. Bir başbakan ‘Vatan için kurşun atan da kurşun yiyen de bizim için şereflidir’ diyordu. Bu düşünce çerçevesinde bu olay geliştirildi. Ama kim yaptı hiç bilemedim” dedi.
Baran Taş