25 Nisan 2009 00:00

50/d’ye Özcan geçsin

YÖK önünde bir araya gelen asistanlar taleplerini dile getirdi. Asistanlar YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın kendilerini kabul etmemesi üzerine ’Yusuf Ziya Özcan 50/d’ye geçsin’ dediler.

Paylaş

Türkiye’nin farklı üniversitelerinden 50/d’li asistanlar “güvenceli iş, güvenceli gelecek, özgür bilim, demokratik üniversite” talepleriyle dün YÖK önündeydiler. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın görüşme taleplerini kabul etmemesine tepki gösteren asistanlar, özerk demokratik üniversite talepleri gerçekleşene kadar mücadele edeceklerini belirttiler.
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli ve Antalya’dan araştırma görevlileri, YÖK’ün uygulamalarına karşı dün Ankara’daydılar. Bilkent Kavşağı’nda buluşarak, YÖK önüne yürüyen asistanlara KESK yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda akademisyen de destek verdi. Eylemde haklarını arayan asistanlar için “Bunlar koçbaşı” diyen YÖK Başkan Vekili İzzet Özgenç de sloganlarla istifaya çağırıldı.
KABUL EDİLMEDİLER
YÖK önüne gelen asistanlar ve Eğitim Sen yöneticilerinden bir heyet taleplerini YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’a iletmek istediler. Özcan tarafından kabul edilmeyen asistanlar tepkilerini, “Asistanlar burada, Yusuf Ziya nerede”, “Yusuf Ziya Özcan 50/d’ye geçsin” şeklinde sloganlarla gösterdiler.
Burada basına açıklama yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, aylar öncesinden randevu talep ettikleri YÖK Başkanı’nın kendilerini kabul etmemesine tepki gösterdi. Kılıç, YÖK’ün antidemokratik uygulamaların, iş güvencesini ortadan kaldıran esnek istihdam politikalarının temsilcisi olduğunu söyledi.
YÖK’ün üniversite özerkliğini hiçe saydığını belirten Kılıç, merkeziyetçi anlayışı nedeniyle tek başına siyasal iktidarın ve sermaye kesimlerinin taleplerini yerine getirebildiğine dikkat çekti.
GÜVENCESİZ ÇALIŞMA
Araştırma görevlilerinin güvencesiz çalıştırılmasının, üniversitenin diğer bileşenlerinin de güvencesiz çalıştırılmasının önünü açacağını belirten Kılıç, YÖK’ün yükseköğrenimi meta, öğrencileri de müşteri olarak gören anlayışının üniversite özerkliğini tamamen ortadan kaldırdığını ifade etti. Kılıç, “Üniversite bileşenlerini demokratik bir şekilde karar süreçlerine dahil etmeyen hiçbir adım yükseköğretimin sorunlarına çözüm üretemez” dedi.
Kendileriyle görüşecek kimse bulamayan asistanlar, bir süre daha YÖK kapısı önünde bekleyişlerini sürdürdüler. YÖK Başkanı Özcan’ın binayı terk ettiği haberinin gelmesi üzerine taleplerini içeren dosyayı YÖK’e bırakan asistanlar, mücadelelerini sürdüreceklerini belirterek bina önünden ayrıldılar. Asistanlar, YÖK’ten ayrılırken taleplerini içeren dövizleri YÖK’ün duvarlarına astılar. (ANKARA)

ASİSTANLAR SOKAKTAYDI
EĞİTİM Sen Adana Şube Başkanı Güven Boğa, Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) “akademisyen pazarı” kurmak istediğini dile getirdi. Çukurova Üniversitesi’nde (ÇÜ) yapılan eylemle YÖK’ün kadroya almama uygulaması protesto edildi. Eğitim Sen üyesi asistanlar, ÇÜ personel yemekhanesi önünde bir araya gelerek ‘50/d’ye hayır, 33/a’ya evet’ pankartı açtılar. Asistanlar adına basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Şube Başkanı Güven Boğa, YÖK Yürütme Kurulu’nun, 26 Kasım 2008 tarihli kararıyla da, 50/d’ye göre istihdam edilenlerin 33. maddeye göre kadroya geçirilmemesini istediğine dikkat çekti.
Eğitim Sen’in bu duruma sessiz kalmadığını dile getiren Boğa, “Bu durum bugüne kadar gerçekleştirilen uygulamalara ve hukuka aykırı olduğu için sendikamız tarafından dava açılmıştır” dedi. (ADANA)

ASİSTANLARIN YÖK’E İLETTİKLERİ TALEPLERİ
* İş güvencesiz esnek istihdama son verilmeli, bütün üniversite çalışanlarına koşulsuz iş güvencesi sağlanmalı.
* Üniversitelerin 50/d maddesi kapsamındaki araştırma görevlilerini 33/a maddesine aktarma yetkilerini ortadan kaldıran YÖK kararları geri alınmalı.
* Akademik atama ve yükseltme kriterleri tüm üniversite emekçilerinin katılımı ile yeniden düzenlenmeli.
* Vakıf üniversitelerinde araştırma görevlilerinin burslu lisansüstü öğrenci statüsünde gösterilip sigortasız çalıştırılmasına son verilmeli.
* Akademik işbirliği ve kamusal eğitim yerine rekabet ve ticari eğitim mantığına dayanan performansa dayalı ücretlendirme girişimlerinden vazgeçilmeli.
* Tüm öğretim elemanlarına geçim kaygısı hissetmeden bilimsel faaliyetlerini sürdürebilecekleri bir ücret verilmeli.
* Üniversite özerkliğinin hayata geçirilmesi için gerekli tüm düzenlemeler yapılmalı.
* Üniversite yönetimlerimin seçiminde, karar alma ve denetim süreçlerinde tüm akademik ve idari kadrolar söz sahibi olmalı.
ÖNCEKİ HABER

‘Parçalanmak istenen Kürt halkının kafası’

SONRAKİ HABER

23 Nisan cinayeti!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa