26 Nisan 2009 00:00

GÖZLEM

İşçi sınıfının mücadelesinde 1 Mayısların yeri ve önemi her zaman büyük olmuştur. Amerika ve Avrupa’da 8 saat işgünü mücadelesiyle başlayıp tüm dünyaya yayılan 1 Mayıs, işçi sınıfının ulusal ve uluslararası düzeyde birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak 1890 yılından bu yana kutlanıyor.

Paylaş

İşçi sınıfının mücadelesinde 1 Mayısların yeri ve önemi her zaman büyük olmuştur. Amerika ve Avrupa’da 8 saat işgünü mücadelesiyle başlayıp tüm dünyaya yayılan 1 Mayıs, işçi sınıfının ulusal ve uluslararası düzeyde birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak 1890 yılından bu yana kutlanıyor. İlk kutlandığı günden bugüne kadar işçilerin ve sendikaların 1 Mayıs eylemleri her zaman belli talepler etrafında, belli bir gündem üzerinden gerçekleştirildi.
Sınıf hareketinin yükselişe geçtiği, sınıf örgütlerinin güçlü olduğu dönemlerde sadece ekonomik değil, siyasal talepler de 1 Mayıs’ın gündemini oluşturdu. Bugüne kadar yapılan bütün 1 Mayıs gündemlerinde insanca yaşam ve çalışma koşulları mutlaka yer aldı. 1 Mayıslar, sermayeye karşı mücadelede ileriye doğru atılacak somut bir adım olarak görüldüğü zamanlarda etkili olurken, sadece “dev gösteri” ya da “şölen” olarak algılandığı zamanlarda etkisi sadece o gün ile sınırlı kaldı.
Dünya çapında her geçen gün, işçi sınıfına, emekçilerin yaşamına, örgütlerine, işine, ekmeğine karşı giderek şiddetlenen bir saldırı var. Bu nedenle 1 Mayıs 2009’un, sermayenin çeşitli düzeylerde ve bütün araçlarını seferber ederek gerçekleştirdiği saldırılara karşı kitlesel karşı duruş ve mücadelenin şekillendiği, işçi sınıfının, emekçilerin taleplerinin ortaklaştırıldığı bir mücadele günü olarak kutlanması önemli. Bunu sağlamak, en geniş işçi ve emekçi kitlelerle birlikte işyerlerinden başlayarak alanlara kadar mümkün olduğunca her yerde yaygın ve kitlesel kutlamalar yapılmasını gerektiriyor.
1 Mayıs 2009’un anlamı, dünyanın ve Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu dönemin koşulları açısından değerlendirildiğinde kuşkusuz tartışılmaz düzeyde. Özellikle gün geçtikçe derinleşen krizin etkilerini her düzeyde hissettirmeye başladığı, krizlerin tek tek ülkeleri, emekçileri, yoksulları, işyerlerini hatta günlük aile yaşantılarını bile yıkıma uğrattığı bir dönemde 1 Mayıs kutlanacak. Ancak son birkaç yıldır yaşanan tüm olumsuzluklara karşı işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadelesinin en somut ifadesi olan 1 Mayıs’ın esas gündemini oluşturması gereken konular ve talepler dışında tartışmalar yürütülüyor. Bugüne kadar 1 Mayıs üzerinden yapılan tartışmalara bakıldığında, böylesi kritik bir dönemde bu önemli günün tarihsel ve güncel öneminin yeterince kavranmadığı ya da bu noktada ciddi bir algı sorunu olduğunu söylemek mümkün.
Bugün dünyayı sermayenin çıkarları doğrultusunda yeniden şekillendirmek isteyenlerin gündemlerinde işçilerin çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek, işten atmaları yasaklamak, sendikasızlaşmayı önlemek, yoksulluğun ve açlığın son bulması için politika geliştirmek gibi talepler yok. Bu talepler yıllardır işçi sınıfının örgütlerinin talepleri oldu ve işçi sınıfı sermayeye karşı ekonomik mücadelesini somut talepler etrafında belirlediği gündem üzerinden yürüttüğü sürece güçlendirdi. Sömürünün sınırlandırılması anlamına gelen ekonomik mücadele güçlendikçe, sömürünün tamamen ortadan kaldırılmasını hedefleyen siyasal mücadeleyle kaçınılmaz olarak yakınlaştı.
1 Mayıs’ı diğer günlerden farklı kılan, işçi sınıfının kapitalizme, emperyalizme, sermayenin sınır tanımayan egemenliğine ve sömürüye karşı sınıf dayanışmasının güçlenmesi ve mücadelenin ilerletilmesinin önemli simgelerinden birisi olması. Bu nedenle 1 Mayıs kutlamalarında gündemleşmesi ya da hedeflenmesi gereken sadece 1 Mayıs’ın nerede ya da nasıl kutlanması gerektiğinden çok, sermaye güçlerine nasıl güçlü bir mesaj verileceği ve 1 Mayıs sonrası için herhangi bir hedefi önüne koyup koymadığıdır.
1 Mayıs’ın tarihine, anlamına ve önemine uygun olarak kutlanması, nerede kutlanırsa “daha devrimci olur” diye değil, emekçiler arasındaki birlik, dayanışma ve mücadele isteğinin kitlesel ve yaygın bir şekilde somut olarak alanlara ve mücadeleye yansıtılmasıyla mümkündür.
ERKAN AYDOĞANOĞLU
ÖNCEKİ HABER

Dayakçı AKP’li başkan!

SONRAKİ HABER

İMES’in çırakları insanca yaşamak istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...