26 Nisan 2009 00:00
İş, ekmek ve özgürlük için
İşsizler ordusuna her geçen gün yüzlerce insan katılıyor. Hükümet 1 Mayıs'ı tatil ilan ediyor ama işten atmaları yasaklamıyor. İşsizlik Fonu'ndan faydalanamıyor işçiler. Bu 1 Mayıs'ta işçi bayramına binlerce işçi, işsiz giriyor. Biz işçiler gücümüzün farkına varmalıyız artık, bugün 1 Mayıslar kazanıldıysa bu direnişlerle elde edilmiş bir kazanımdır. Ama ne yazık ki yeni nesil işçiler bunun farkında değiliz. Bedeller ödenerek kazanılan haklarımızı bugün krizi bahane eden patronlara iade edebiliyoruz sorgusuz. Bu gidişe dur demeliyiz artık. Kaybedecek neyimiz kaldı ki!
Ben 52 gündür direnen LC Waikiki-Meha işçilerinden biriyim. 4 Mart'ta patronumuz Habip Kuruahmet tarafından kriz bahanesiyle 117 işçi hiçbir hakkımız verilmeden polis zoruyla kapı dışarı koyulduk. Biz iş olmadığı için değil, sigortalarımızdan ve mesailerimizden vazgeçmediğimiz, ağır çalışma koşullarını kabul etmediğimiz için işten atıldık. İşten atıldığımız gün fabrika önünde birleşip mücadele etme kararı aldık.
Direniş başladı. Çadır kurduk fabrika önüne. Yaklaşık 10-15 gün sonra patron sahte haciz göstererek makinaları kaçırdı. Engel olmaya çalıştık, polis biber gazıyla copla saldırdı bize. Habip Kuruahmet şirketin içini boşaltıp kaçtı.
Biz 15 yıl Lc Waikiki'ye üretim yaptık ve şimdi biz gasp edilen haklarımızı ondan istiyoruz. Çünkü yıllardır bizim emeğimizi mağazalarında satıyor. Biz Lc Waikiki'nin üreten elleriyiz. Önceleri bizi muhatap almayan Lc Waikiki birkaç basın açıklaması ve DİSK'in de direnişi sahiplenmesi üzerine geri adım atmak zorunda kaldı. Biz kovulurken üretim müdürü orada olan Lc Waikiki şirketi 'bilseydik engel olurduk' diye mektuplar yollayıp vakıf üzerinden sadaka vermeyi teklif etti susmamız için. Bugün bizim hakkımızı verirse yarın Lc Waikiki'ye üreten 250 fason firmanın da ayaklanıp hakkını aramasından korkuyor Lc Waikiki patronu. Bu yüzden hakkımızı vermek istemiyor. Mağazalar önünde eylemlere devam edersek mahkemeye vermekle tehdit edildik. En son 150 bin lira teklif eden Lc Waikiki patronu, verdiği sadakayı kabul etmezsek bu parayı bize karşı kullanmakla tehdit ediyor biz işçileri. İnternet üzerinden yollanan protesto maillerine cevap yazıp "bizimle bağlantıları yok" deyip iyi patronu oynuyorlar.
Bugün direnişimizin 52. günü ve biz Lc Waikiki-Meha işçileri olarak kazanılmış tüm haklarımızı alana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bu mücadele onur mücadelesidir. Biz sadaka değil hakkımızı istiyoruz. Ve bundan sonra da tüm Lc Waikiki mağazalarının önü bizim eylem alanımız olacaktır. Tüm emekçileri destek olmaya çağırıyorum.
Bugün Türkiye'de yaşanan krizin boyutu her geçen gün büyüyor ve işsizler ordusuna her geçen gün yüzlerce insan katılıyor. Hükümet 1 Mayıs'ı tatil ilan ediyor ama işten atmaları yasaklamıyor. İşsizlik Fonu'ndan faydalanamıyor işçiler. Bu 1 Mayıs'ta işçi bayramına binlerce işçi, İŞSİZ giriyor. Taksim'i inşa eden işçilerin elleri ama, Taksim işçilere verilmiyor.
Biz işçiler gücümüzün farkına varmalıyız artık, bugün 1 Mayıslar kazanıldıysa bu direnişlerle elde edilmiş bir kazanımdır. Ama ne yazık ki yeni nesil işçiler bunun farkında değiliz, bedeller ödenerek kazanılan haklarımızı bugün krizi bahane eden patronlara iade edebiliyoruz sorgusuz. Peki hiç soruyor muyuz kendimize bu haklar için nasıl mücadeleler verildi ne bedeller ödendi?
Ben Meha Giyim'de çalışırken biliyorum ki 1 Mayıs'a katılmak bir yana, katılanlara bile tepki gösteren arkadaşlar vardı ama sonra, direnişten sonra yani, aslında bunun bir hak olduğunun farkına vardı insanlar. Biz işçiler haklarımızın farkında değiliz sistem bizi köreltmeye çalışıyor ve bunu büyük ölçüde başarıyor da aslında
Artık yeter! Bu gidişe dur demeliyiz artık Biz işçilerin bir ekmeği vardı elinde onu da aldılar. Kaybedecek neyimiz kaldı ki! Ekmeğimiz, emeğimiz, onurumuz için, bastırılan sesimizi duyurmak için, hep birlikte İŞ, EKMEK, ÖZGÜRLÜK diye haykırmak için, 1 Mayıs'ta alanlara!
Saliha Gümüş ( LC Waikiki Meha İşçisi)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
