28 Nisan 2009 00:00
Tekstil işçisini gören yok
GÜNLERCE 1 Mayıs denilince akla gelen ilk iki şey, Taksim ve o günün tatil olup olmayacağı tartışmalarıydı.
GÜNLERCE 1 Mayıs denilince akla gelen ilk iki şey, Taksim ve o günün tatil olup olmayacağı tartışmalarıydı. Bütün bu tartışmalardan sonra 1 Mayıs tatil oldu, Taksimin kapıları ise emekçilere açılmadı. Ama bu türden tartışmaların hepsinde olduğu gibi işçilerin ne düşündüğünü merak eden de olmadı. Biz de daha tatil kararı açıklanmadan Ata Sanayinin yolunu tuttuk, oradaki tekstil işçileri ve demir-metal atölyelerindeki işçilerle 1 Mayısın onlar için ne ifade ettiğini konuştuk.
Yılmaz Çelik: 1 Mayıs işçiler için önemli bir gün ve o günün işçilere tatil yapılması da önemlidir. Ama o günün sadece bir tatil günü değil bir mücadele günü de olmalıdır. Biz tekstil işçileri 10-12 saat çalışıyoruz. Hatta krizden sonra bu süre daha da artırıldı. Hükümet bütün işkollarına destek verirken tekstili görmezden geliyor. Bu da en çok biz tekstil işçilerine zarar veriyor. İşte 1 Mayıs bu sıkıntıların dile getirildiği ve çözüm istendiği bir gün olmalıdır. Ben de bu taleplerimi dile getirmek için o gün alanlarda olacağım.
Turgay Aydın: İşçi için en güzel gün tatil günüdür. Cumhuriyet kurulduğundan beri 1 Mayıslar kutlanıyor ama o gün tatil değil. İşçi için bir gün dinlenmek bile çok iyi, ülkedeki işçilerin içinde 10 saatten aşağı çalışan yok. Devlet memurları 8 saat çalışıyorsa işçiler neden 8 saat çalışmasın! Meclisin bu çalışma saatlerini de bir an önce güvence altına alması lazım.
PSİKOLOJİM BOZULUYOR
Ayhan Alım: Demir-metal sektöründe büyük bir fabrikada çalışırken işten çıkarıldım ve henüz tazminatımı da alamadım. Ardından Ata Sanayiye geldim ve buraya kendi dükkanımı açtım. Şimdi yan sanayi olarak burada üretim yapmaya çalışıyoruz.
Biz de herhalde başbakanın teğet geçti dediği olaydan etkilendik. 8 yıldır çalıştığım fabrikada işlerin bitme noktasına gelmesi üzerine işten çıkarıldım. Şu an çalıştığımız en büyük fabrikalardan biri olan BMC otobüs fabrikası da krizden çok etkilendi ve oradaki işçiler aylardır maaşlarını alamıyor. Artık sıkıntı o noktaya gelmiş ki, çırakları ceplerindeki harçlığı çıkarıp ustalarına veriyorlar eve ekmek götürebilsinler diye. Ata Sanayide de ustalar işsizlikten bütün gün kağıt oynuyorlar. Başbakan krize psikolojik diyor o esas işçilerin psikolojisine baksın. Benim psikolojim eve ekmek götüremeyince bozulur esas. O zaman korkulur işte insanlardan; uyuşturucuya da başlarlar kumara da. 1 Mayısın tatil olmasıyla işçilerin hakkının tam olarak savunulacağına inanmıyorum. Asgari ücreti 800-900 liraya çıkarsınlar da o zaman görelim.
HAKLARIN TALEP EDİLDİĞİ BİR GÜN
Fethi Çakmak: Ben bir tekstil işçisiyim ve 1 Mayıs tabii ki benim için çok anlamlı bir gün. Yıllardır işçiler olarak kavgasını verdiğimiz bir günün tatil edilmesini kazanılmış bir demokratik hak olarak görüyorum. Ama 1 Mayısın işçi haklarının talep edildiği, işçilerin sorunlarının ön plana çıkarıldığı bir gün olması gerekir. Bugün 1 Mayısta sigorta hakkımızı çalışma saatlerinin azaltılmasını ve ücretlerin insanca yaşanabilir bir düzeye çekilmesini talep etmeliyiz. 1 Mayıs tatil oldu diye işçilerin taleplerinin, sıkıntılarının örtbas edilmemesi lazım. 1 Mayısların ilk talebinin 8 saat iş günü olmasına rağmen bugün bizler sabah saat 08.00dan den akşamın 18.30una kadar çalışıyoruz. Zaman zaman mesaiye kalıp gece yarılarına kadar çalışıyoruz. Sosyal hayat diye bir şeyimiz kalmıyor. Memnun değiliz ama karşı taraf da isteklerimizi karşılayamıyor. Çünkü tekstil sektörü çok büyük bir krizde ve biz taleplerimizi söyleyince kovulma noktasına geliyoruz. 1 Mayısta sıkıntılarımıza çözüm bulmak için talanlara çıkacağız ama bakalım yine kafamızı gözümüzü kıracaklar mı, onu bilmiyoruz! (İzmir/EVRENSEL)
Deniz Islakoğlu