29 Nisan 2009 00:00
NATO ORGANİZASYONUNDAN NATO ORGANİZASYONUNA
NATOya bağlı her ülkede kurulan kontrgerilla örgütlerinin o ülkenin değişik yerlerine gizli silah depoları inşa ettiği artık herkes tarafından biliniyor.
NATOya bağlı her ülkede kurulan kontrgerilla örgütlerinin o ülkenin değişik yerlerine gizli silah depoları inşa ettiği artık herkes tarafından biliniyor. Amaçlarının bir işgale karşı, düşmana karşı savaşmak olarak tanımlandığı bu gizli silah depoları birçok kesimin iddiasına göre soğuk savaş dönemi sonrası ihtiyaç kalmadığı için ortadan kaldırılmıştı.
İddia edildiği gibi bu gizli silahların olası bir düşman işgali için bekletilmediği, dönemin ihtiyaçlarına göre hedefte kim varsa ona karşı kullanıldığı ülkemizde birçok örnekle kanıtlanmış durumdadır. Bunun en çarpıcı örneği 16 Mart Beyazıt Katliamında kullanılan bombaların Yüzbaşı Mehmet Ali Çeviker tarafından Abdullah Çatlıya verilmiş olmasıdır. Yüzbaşının evinde daha sonra da gizli silah deposu bulunmuştu. Maraşta ki Alevilere yönelik katliamda da bu yüzbaşının Çatlı ve Yazıcıoğlu ile bağı bulunmaktaydı ve gizli silahların katliamda kullanıldığı bilinmekteydi.
Soğuk savaş dönemi bittiği için NATOnun bağlı ülkelerde kontrgerillayı tasfiye ettiği hatta ülkemizdeki Susurluk ve Ergenekon operasyonlarının da böyle bir yönünün olduğu bir çok kesim tarafından iddia edilmekte.
Ama öte yandan bir başka NATO organizasyonu olan Kriz Yönetim Merkezi ise hemen hiç kimse tarafından tartışılmamakta, üzerindeki giz perdesi korunmaya devam edilmekte. Kriz Yönetim Merkezi olağanüstü hallerde (ki bu olağanüstü hal tanımına grevden halk hareketlerine, depremden su baskınına kadar hemen her şey katılmış durumda) yönetimi ele almakta. Doğrudan MGKya bağlı olan Kriz Yönetim Merkezi tüm otoritelerin üstünde olup, yönetimi doğrudan ele alıp yürütmekte. İstanbul Barosunun bu kurumun yasaya aykırılığı konusunda açmış olduğu davada, bu kurumun bir NATO organizasyonu olduğu ve NATOya bağlı tüm ülkelerde faaliyet gösterdiği açıklanmıştı.
Yine yetkililerin yaptıkları açıklamada Kriz Yönetim Merkezinin şimdiye kadar devreye girdiği iki örnekten bahsedilmişti. Başarılı uygulamalar olarak tanımlanan iki örnek Gazi olayları ve Kardak Kayalıkları Krizi idi.
Ergenekon iddianamesinde bu gizli örgütün Gazi olaylarını başlattığı yazmaktadır. Hatta sanıklardan hangilerinin olaylarda aktif rol aldığı da belirtilmektedir. Son olarak Beykozda yeraltından çıkan silah ve bombalarla ilgili olarak gözaltına alınan subayın da Kardak Kayalıklarına çıkan timin komutanı olduğu açıklanmıştır. İki olay da Kriz Yönetim Merkezinin başarılı uygulamalarına gösterilen örneklerdir.
Beykozdan çıkan silahlarla birlikte kontrgerillanın yanı sıra bir başka NATO organizasyonu daha tartışılmalıdır. Kriz Yönetim Merkezinin Gazi ve Kardak olayları ile gizli silahlarla bağı sorgulanmalıdır. NATO kuruluşu olan Kriz Yönetim Merkezinin kamuoyuna açıklanan amaç ve şemasının dışında bilinmeyen örgütlenmesi, amaçları ve hepsinden önemlisi tıpkı diğer NATO kurumu olan kontrgerilla gibi gizli silah depoları var mıdır? Kriz Yönetim Merkezi, Gazi olayları ve Kardak Kayalıklarının dışında başka nerelerde devreye girmiş, yönetimi ele almıştır? Kardak Kayalıkları komutanı ile Beykozda yeraltından çıkan gizli silahlar arasındaki bağ araştırılırken Kriz Yönetim Merkezi göz ardı edilmemelidir.
NATOya bağlı ülkelerde inşa edilen Kriz Yönetim Merkezinin ülkemizde devreye girişine gösterilen yalnızca iki örnek bulunduğunu belirtmiştik. Gazi ve Kardak. Her ikisinde de görünenin ötesinde karanlık ilişkiler, bombalar, gizli silahlar bulunmaktadır. Kriz Yönetim Merkezi kontrgerillanın döneme uygun ihtiyaçlarının yeni bir organizasyonuna sahip midir? Her NATO örgütündeki karanlık noktalar ve soru işaretleri Kriz Yönetim Merkezinde de bulunmaktadır. Halktan saklanan gerçekler, gizli organizasyonlar Beykoz silahlarıyla beraber yeniden sorgulanmalıdır.
SEMİH HİÇYILMAZ Gazeteci-Yazar