01 Mayıs 2009 00:00

‘Diyalog ve barışın yolu açılsın’

Önceki gün Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Abalı köyü yakınlarında mayın patlaması sonucu 9 askerin yaşamını yitirmesi, bir süredir devam eden çatışmasızlık ortamının yerini yeniden ölümlere bırakacağı kaygılarını artırdı.

Paylaş

Önceki gün Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Abalı köyü yakınlarında mayın patlaması sonucu 9 askerin yaşamını yitirmesi, bir süredir devam eden çatışmasızlık ortamının yerini yeniden ölümlere bırakacağı kaygılarını artırdı. Yaşanan olayı üzüntüyle karşılayan siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri, bunun, ‘Kürt sorununun barışçıl çözümü için diyalog ortamının zorunlu olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu’ dile getirdiler.
Lice’de 9 askerin yaşamını yitirdiği olayı gazetemize değerlendiren EMEP, ÖDP ve DTP genel başkan yardımcıları ile Diyarbakır’da bulunan demokratik kitle örgütleri, artık bu tür olayların yaşanmaması ve başka gençlerin yaşamını yitirmemesi için bir an önce çatışmaları sona erdirecek barışçıl adımlar atılmasını istediler.
EMEP: TEK ÇÖZÜM BARIŞ VE DİYALOG
Lice’de yaşanan olayı değerlendiren Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nedim Köroğlu, son gelişmelerin oldukça kaygı verici olduğunu dile getirerek, “Kürt sorunu barış zemininden daha da uzaklaşıyor” dedi. Köroğlu, “DTP’ye yönelik saldırılar, artan operasyonlar, Lice’de yaşanan mayın patlaması sonucu henüz hayatlarının baharında yaşamların yitip gitmesi, akan kanın bir türlü durdurulamaması, tedirginliğimizi daha da artırıyor” şeklinde konuştu.
“Seçimden sonra barışa yönelik girişimler beklenirken ne yazık ki şiddete davetiye çıkaran gelişmelerle karşı karşıya kaldık” diyen EMEP Genel Başkan Yardımcısı Köroğlu, “Çatışmaların son bulması, operasyonların durması ve diyalog yolunun açılması beklentileri boş çıktı. Hükümet, sorunun çözümünde irade göstermiyor. AKP Hükümeti şiddeti artırıcı açıklama ve girişimlerde ısrar ediyor” ifadelerini kullandı.
Hükümetin Kürt sorunundaki bu tutumunun gencecik insanların hayatlarına mal olduğuna dikkat çeken Nedim Köroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürt sorununa, barış ve diyalog yoluyla demokratik bir çözüm bulunması yerine, terör ve teröre karşı mücadele adına sürdürülen inatçı yaklaşımın faturasını hepimiz ödüyoruz. Halk çocukları ölmeye devam ediyor.” Akan kanın durması, halkların kardeşçe eşit koşullarda bir arada yaşaması için devlet ve hükümetin barış ve diyalog yolunu açacak adımları bir an önce atması gerektiğini ifade eden Köroğlu, “Kürt sorununda tek çözüm yolu, barış ve diyalog yoludur. Daha fazla kan dökülmeden bu yol açılmalıdır” dedi.
ÖDP: YOKSUL HALK ÇOCUKLARI ÖLÜYOR
Lice’de yaşananların, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünü zorlaştırdığını belirten Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Alper Taş, “9 askerin yaşamını yitirmesinin herkesin yüreğini burktuğunu” dile getirdi. Yerel seçimler sürecinin oldukça sakin geçtiğini hatırlatan Taş, bu dönemin Kürt sorununun demokratik çözümü için bir zemin sunduğunu belirtti. “Seçimlerde bölge halkı DTP’siz bir çözümü reddetti” diyen Taş, seçimlerde ortaya çıkan tablodan sonra hükümetin DTP ile diyalog kurmak üzere adımlar atması gerekirken baskıları artırdığına dikkat çekti. Seçimlerin hemen ardından DTP’ye yönelik başlatılan operasyonları eleştiren Alper Taş, “Bu operasyonlara gerekçe olarak Kürt hareketinin ‘siyasallaşması’ gösterildi. Bir kere siyasallaşma olacak ki diyalog ve görüşme ortamı olsun. Sormak gerekir; siyasallaşmasın da silahlansın mı?” şeklinde konuştu. Taş, “Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümü için PKK’nin siyasallaşmasının önü açılmalıdır” dedi. “Önceki gün Lice’de gencecik insanların yaşamını yitirmesi hepimizin yüreğini burktu. Bu savaşta gencecik, yoksul halk çocukları yaşamını yitirmeye devam ediyor” diyen Taş, “Yaşananlar, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümünü zorlaştırıyor. Bu gerginlik ortamı var olan ekonomik krizle de birleşince, ülkede Türk ve Kürt halkı arasında bir çatışma ortamı açığa çıkabilir. Bundan büyük endişe duyuyoruz” ifadelerini kullandı. Süratle sorunun başka türden bir çözümü için adım atılması gerektiğini dile getiren Taş, “Artık savaşın sorunu çözmediği görülmeli. Bu yöntemlerle ne devlet PKK’ye diz çöktürebilecek, ne de PKK devlete. Politik ortamda bir diyalog sürecinin başlatılması zorunludur” dedi.
DTP: BARIŞ İÇİN ÇABALAYACAĞIZ
DTP Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş da seçimlerden önceki 2.5 ayın oldukça sakin geçtiğini belirterek, “O dönem karşılıklı fiili bir ateşkes ortamı vardı” dedi. Seçimlerin ardından bir hareketlenme yaşandığını ve bir taraftan askeri operasyonlara hız verilirken öte yandan DTP’ye yönelik baskıların arttığını dile getiren Demirtaş, “Seçimlerin hemen ardından başlayan bu süreç, devletin seçim sonuçlarını tanımayacağını gösterdi” şeklinde konuştu. Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü: “PKK’nin 1 Haziran’a kadar ilan ettiği ateşkes, sorunun çözümü için bir olanak sağlamıştı. Fakat PKK, baskılar devam ederse bu kararını gözden geçireceğini söylemişti. Lice’de yaşanan olay, bu kararın gözden geçirildiğinin ve iptal edilebileceğinin işareti. Çatışma ortamına dönülmesinden büyük kaygı duyuyoruz.” Çatışma ortamının son bulması için çabalamaya devam edeceklerini ifade eden Demirtaş, “1 Mayıs önemli bir fırsat olacaktır. Emekçilerin o gün her yerde sokaklara çıkarak ‘savaşa dur’ demesi önemlidir. Bizler de bunu güçlendireceğiz. Bunun dışında 2-3 Mayıs’ta Diyarbakır’da iki günlük açlık grevi yapacağız. Operasyonların durdurulması ve ateşkesin devam etmesi çağrısında bulunacağız” dedi. (HABER MERKEZİ)

‘BU ÖLÜMLER SON OLSUN’
Lice’de yaşanan olayı gazetemize değerlendiren Diyarbakır Barosu ve insan hakları örgütleri, yaşanan olayın son olması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söylediler.

Mehmet Emin Aktar (Diyarbakır Barosu Başkanı):
Bu saatten sonra dileğimiz, tek bir kişinin kanının akmamasıdır. Orada ölenlerin ailelerine başsağlığı diliyorum. Ne dağdaki militanın ne de bir askerin ölmesi sorunu çözmez. Kürt sorununun şiddetten arındırılması gerekmektedir. Demokratik, barışçıl bir süreç hayata geçirilmelidir. Barış süreci zorludur. Barışı istemeyenlerin elini güçlendirmemek gerekiyor.
Muharrem Erbey (İHD Diyarbakır Şube Başkanı): İnsan Hakları Derneği olarak her yerde herkesin yaşam hakkını savunuyoruz. Bu olay, yaşam hakkının ihlaline yöneliktir, arkasında değiliz. Hiç kimsenin ölmeyeceği çözümlerden yanayız. Siyasi temsilcilerin çözüm üretmemesinden dolayı bu ölümler yaşanıyor. Diyalogun, empatinin olmadığı yerde bu tür ölümler kaçınılmaz oluyor. Silahların toprağa gömüldüğü diyalog süreci başlamalıdır. Bu olayın son olmasını diliyoruz, üzüntülüyüz. Kürt sorunu yıllardır terör denilerek şiddet yöntemleriyle çözülmek isteniyor. Öncelikle bu sorunun adının doğru konulması gerekmektedir. Şiddettin, kaosun yarattığı rant odakları var. Hiçbir eve ölüm haberi gitmemeli. Bunun mücadelesini İHD olarak sonuna kadar vereceğiz.

Selahattin Çoban (MAZLUMDER Diyarbakır Şube Başkanı): Bu eylem yaşam hakkını ihlale yönelik bir olaydır. Kürt sorununa ilişkin uluslararası tartışmaların arttığı bir süreçte böyle bir eylem barış sürecine zarar verir. Asker ailelerine başsağlığı diliyorum. Mayınının hedef gözetmemeksizin döşenmesi yanlıştır. Son dönemlerde yapılan operasyonlar da barış sürecini zora sokuyor. DTP’ye karşı yapılan tutuklamalar, kırsal alanda yapılan operasyonlar barış sürecine katkı sunmayacaktır. Genelkurmay’ın açıklamaları da barış talebini sekteye uğratan açıklamalardır. Bu gelişmeleri endişeyle izliyoruz.

Cumhur Daş / Erdal İmrek
ÖNCEKİ HABER

BAŞYAZI

SONRAKİ HABER

Hollanda’da kraliyet ailesine saldırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa