03 Mayıs 2009 00:00

3 maymunu oynamayın

Kayıp yakınları 214’üncü kez, savcıların itirafları, delilleri ve iddiaları değerlendirmesini istedi, savcıları göreve çağırdı. Dönemin yetkililerinin yargı önüne çıkarılması talebi bir kez daha dile getirildi.

Paylaş

Cumartesi Anneleri, JİTEM’cilerin itiraflarını görmezden gelen savcılara seslendi. Dönemin yetkililerinin yargılanmasını isteyen Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları, eylemlerinin 214’üncü haftasında akıbetleri bir JİTEM’ci tarafından itiraf edilen Neslihan Uslu, Metin Andaç, Hasan Aydoğan ve Mehmet Ali Mandal dosyasının Ergenekon davasına dahil edilmesini istedi.
AKIBETLERİNİ SORDULAR
Galatasaray Meydanı’nda yağmur altında bir araya gelen Cumartesi Anneleri, bu topraklarda kaybedilen binlerce kişinin akıbeti için oturdu. Kenan Bilgin, Cemil Kırbayır, Üzeyir Kurt, Hüseyin Toraman, Kasım Alpsoy, Edip Çelik, Zeki Diril, İlyas Diril, Hasan Ocak, Hasan Gülünay ve daha onlarcasının fotoğrafları, kırmızı karanfillerle taşındı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ferhat Kentel’in kayıplar için yazdığı yazısını okumasının ardından, kayıp yakınları adına açıklamayı İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri yaptı.
İTİRAFLARA DİKKAT ÇEKİLDİ
“Bizde yok” denilen insanlara ilişkin bilgilerin ortaya çıkmaya devam ettiğini belirten Yoleri, “Onları Nazi Almanyası’ndaki gibi yaktılar, Arjantin’deki gibi askeri helikopterden attılar, Guatemala’daki gibi toplu mezarlara gömdüler” diye konuştu. Özel Harp Dairesi’ne bağlı yapılanmaların işledikleri insanlık suçlarına ilişkin yapılan itiraflara dikkat çeken Yoleri, Genelkurmay, Başbakan, Cumhurbaşkanı ve savcıların hala suskunluğunu koruduğunu vurguladı.
‘SAVCILAR GÖREVE’
Savcıları göreve çağıran Yoleri; Uslu, Andaç, Aydoğan ve Mandal’ın kaybedilmesine ilişkin dönemin şu yetkililerinin yargılanmasını istedi: Başbakan Mesut Yılmaz, İçişleri Bakanı Kutlu Aktaş, Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu, İnsan Haklarından Sorumlu Hikmet Sami Türk, İzmir Emniyet Müdürü Ahmet Demir.

‘03 TİMLERİ’ TARAFINDAN KAYBEDİLDİLER
30 yaşındaki Neslihan Uslu, Devrimci Gençlik dergisinde yazı işleri müdürlüğü ve muhabirlik yapmıştı. 46 yaşındaki Metin Andaç, Tariş direnişinde yer almıştı, İzmir Bergama’da çiftçiydi, siyanürcü şirket Eurogold’a karşı direnen köylülerin en önünde yer alıyordu. 24 yaşındaki Hasan Aydoğan, 16 yaşından beri siyasi mücadelenin içindeydi. 40 yaşındaki Mehmet Ali Mandal ise, işçi ailesiyle gittiği yurtdışında siyasi mücadeleyle tanışıp Türkiye’ye gelmişti.
Neslihan Uslu, Metin Andaç, Hasan Aydoğan ve Mehmet Ali Mandal, 31 Mart 1998’de İzmir’in Çeşme ilçesinin Alaçatı beldesinden kaçırıldı. Devlet kurumlarına yapılan tüm başvurulara rağmen izlerine rastlanamadı. Ancak bir buçuk yıl sonra JİTEM’ci Turan Ünal, Uslu, Andaç, Aydoğan ve Mandal’ın, kendisinin de mensubu olduğu ‘03 Timleri’ adındaki ölüm timi tarafından kaçırıldığını ve sorgulandığını itiraf etti. Bu itiraflara göre, Foça’da askeri bölge içerisinde işkence altında sorgulandılar, oradan İzmir’in Hatay Üçkuyular semtinde bulunan kontrgerillaya ait binada tutuldular. Yaklaşık bir ay sonra, nisan ayı sonunda ise kolları kırılmış, bedenleri uyuşturulmuş halde İzmir Seferihisar’dan küçük bir balıkçı teknesine bindirildiler ve tekne bombayla patlatıldı.
Turan Ünsal, Seferihisar’ı dağların denize yakın olması, ıssız ve derin bir yer olması nedeniyle seçtiklerini söyledi.

FAİLLERİ BELLİ
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, 1995 yılında kaçırılarak katledilen Hasan Ergul’un faillerinin belli olduğunu belirterek, yargılanmalarını istedi. “Kayıplar bulunsun, hesap sorulsun” talebiyle her cumartesi oturma eylemi yapan İHD üyeleri dün Yüksel Caddesi’nde buluştu. Şube Başkanı Gökçe Otlu, JİTEM itirafçılarının beyanlarının dışında, 14 yıl Genelkurmay’ın kadrolu tercümanı olduğu belirtilen Yıldırım Beğler’in insanları nasıl kaçırdıklarını anlattığını bildirdi. Otlu, Beğler’in ifadesine göre, kaçırılan insanlara işkence edildiğini ve daha sonra Hasan Kundakçı’nın emriyle kalorifer kazanlarında bedenlerin yakıldığını hatırlattı.
Otlu, Hasan Kundakçı, dönemin Başbakanı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Meral Akşener, Emniyet Müdürü Mehmet Ağar, Şırnak Komutanı Erdal Sipahi, Albay Levent Göktaş gibi birçok ismin de kaçırma olaylarının sorumlusu olduğunu dile getrdi.
AYGAN’IN İTİRAFLARINDA YER ALDI
JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan’ın, Ergul’u kimin kaçırdığına ve nereye atıldığına kadar her ayrıntıyı kamuoyuyla paylaştığını söyleyen Otlu itiraflar doğrultusunda Ergul’un ailesinin İHD’ye başvurduğunu aktardı. Otlu, yapılan incelemeler sonucunda Ergul’un ağabeyinin Ergul’un cenazesini teşhis ettiğini belirtti. “Bizler adalet ve gerçekleri istiyoruz” diyen Otlu, dönemin sorumlusu yetkililerin yargılanmasını talep etti. Açıklamanın ardından İHD üyeleri oturma eylemi yaptı.
Öte yandan İzmir İHD üyeleri gözaltında kayıplar ve Ergenekon süreci ile ilgili basın açıklaması düzenledi. Konak Eski Sümerbank önünde bir araya gelen İHD üyeleri “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” yazılı pankart açtı. İHD üyelerinin yanı sıra, Barış Anneleri ve DTP üyeleri’de eyleme katıldı.
(ANKARA/İZMiR)
Ceren Saran
ÖNCEKİ HABER

DTP açlık grevinde

SONRAKİ HABER

Kriz kabineyi ‘teğet’ geçmedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa