04 Mayıs 2009 00:00
ROJEV
Bölgede 1 Mayıs, her geçen yıl daha yaygın ve kitlesel kutlanıyor. Bu yıl 2 Mayısta Urfada Bölge mitingi yapılması, yerellerdeki kutlamaların etkisini zayıflatmış olsa da, Bölgenin onlarca il ve ilçesinde 1 Mayıs, kitlesel basın açıklamaları ve mitinglerle kutlandı. Bu kutlamaların en önemli yanı, Kürt ve Bölgenin her milliyetten işçi ve emekçilerinin kendi talepleriyle alanlara çıkmaya başlamasıdır.
Bölgede 1 Mayıs, her geçen yıl daha yaygın ve kitlesel kutlanıyor. Bu yıl 2 Mayısta Urfada Bölge mitingi yapılması, yerellerdeki kutlamaların etkisini zayıflatmış olsa da, Bölgenin onlarca il ve ilçesinde 1 Mayıs, kitlesel basın açıklamaları ve mitinglerle kutlandı. Bu kutlamaların en önemli yanı, Kürt ve Bölgenin her milliyetten işçi ve emekçilerinin kendi talepleriyle alanlara çıkmaya başlamasıdır.
Diyarbakırdaki kutlamaya pankartlarıyla katılan taşeron işçiler, işçilerin ağır çalışma ve zor yaşam koşullarına karşı örgütlenme istencini ortaya koymuşlardır. Evrensele konuşan işçilerin savaşa, ranta giden kaynakların emekçilere aktarılması talebi, Bölgede yıllardır Kürt meselesinin çözümünden sonrasının talepleri olarak tarif edilen iş ve ekmek taleplerinin bugün artık ertelenemez biçimde kendini dayattığına işaret etmektedir. Bununla birlikte taşeron işçilerin savaş ve ekmek mücadelesi arasında kurdukları bağ, Kürt halkının ulusal demokratik istemleri ile emekçilerin insanca yaşam taleplerinin birleştirilmesinin yolunu da göstermektedir.
1 Mayısta alanlara çıkan taşeron işçiler nasıl ki Kürt emekçilerin mücadelesi bakımından yeni bir yönelime işaret ediyorsa, bugün köşeye aldığımız fotoğraf da Bölgedeki açlık ve yoksulluğu hiçbir istatistiki bilgiye gerek kalmayacak şekilde bütün çıplaklığıyla ortaya sermektedir. Bu fotoğraf, Diyarbakır TEKEL işletmesinin önünde çekildi. İplik Mahallesinden onlarca kadın, işletmenin önünde saatlerce bekleyerek işçilerden artakalan yemek ve ekmekleri bölüşüyorlar. Bu kadınların eşleri, Diyarbakır merkezdeki yüz bini aşkın işsiz arasında ve çocuklarına bir öğünlük aş götürebilmek için her gün TEKELin yolunu tutmaktan başka çareleri yok. Bin işçinin çalıştığı Diyarbakır TEKEL işletmesinin bu yıl son kez tütün alımı yapması ve özelleştirmenin kapıda olması ise işin vahametini daha da artırmaktadır. TEKELin tasfiyesi, hemen hepsi 10-12 yıllık bin işçiyi ve on binlerce tütün üreticisini İplik Mahallesindeki kadınlar gibi açlık sınırında yaşamaya sürükleyecektir. AKP Hükümeti, 2002den bu yana Bölgedeki açlık ve yoksulluğa son verme üzerine nutuklar atsa da, TEKEL önünde bir tas çorba ve birkaç ekmek için bekleşen kadınların fotoğrafı, Vanda 23 Nisan kutlamalarına parçalanmış çizmesiyle katılan küçük kızın fotoğrafını tamamlamaktadır.
Bir parça ekmek peşinde koşan kadınlar, açlık ve yoksulluğa karşı mücadelenin ertelenemez bir şekilde her geçen gün kendini daha fazla dayattığını ortaya koymaktadır. 1 Mayısta talepleriyle alanlara çıkan taşeron işçiler, bu mücadelenin önemli bir dinamiği olmaya aday olduklarını gösterdiler. Bu temelde savaşa karşı Kürt sorununun eşitliğe dayalı barışçıl çözümü ve iş, ekmek ve insanca yaşam için işçilerin, işsizlerin, Kürt yoksullarının örgütlenmesi; sınıf partisi, sendikalar ve tüm emek ve demokrasi güçlerinin önünde bir görev olarak durmaktadır!
ÇETİN DİYAR