05 Mayıs 2009 00:00

GÜNCEL

AKP önümüzdeki dönem için yeni ataklara hazırlanıyor.

Paylaş

AKP önümüzdeki dönem için yeni ataklara hazırlanıyor. Kabinede yaptığı değişiklikler, Meclis’ e getirmeye hazırlandığı yasa değişiklikleri ve dış politikada yeni düzenleme bu atağın başlıca unsurlarını oluşturuyor.
Ekonomi yönetimindeki değişiklikler ve basına yansıyan hazırlıklar tamamen patronların ve İMF’nin istekleri doğrultusunda yapılmaktadır. Krizin patronlara getirdiği yükün hafifletilmesi hedeflenmektedir. İşçi ve emekçilere ise her türlü güvenceden yoksun, günlük çalışma, götürü usulü çalışma mantığıyla çalışma yaşamının iyice esnekleştirilmesi ve emekçilerin ölmeyecek kadar kazanmasını organize etme planlanmaktadır.
Kamu emekçilerinin çalışma düzeni yeniden değiştiriliyor. Bir süredir uygulanan norm kadro, performansa göre çalışma, ihtiyaca göre istenilen yerde ihtiyaç süresince çalıştırma vb. yasal düzenleme ile kalıcı ve daha uygulanabilir hale getirilmek isteniyor. Metal işçisini patronunun lastik işinde, lastik işçisini gıda işinde çalıştırması gibi, devlet kamu çalışanını ihtiyacı olduğu işte ve istediği yerde çalıştırmayı hedefliyor. Böylece çalışanın performansı yükselecek, yani emek sömürüsü artacak.
Diğer taraftan, yapılmak istenen Anayasa değişikliği AKP’ yi rahatsız eden bazı pürüzlerin fazla gürültü koparmadan giderilmesini amaçlıyor. Köklü bir değişiklik, demokratikleşme hedefi yok. AB istiyor denerek Anayasa Mahkemesi’ nin yapısı ve askerlerin bazı ayrıcalıklarının azaltılmasını içeren değişiklikler.
Dış politikada ise, Obama yönetiminin stratejisine uygun bir “aktif” politika, “Arkasına abisini almış çocuğun mahalledeki arkadaşlarına dayılanması” rölü, Yeni Dışişleri Bakanı Davutoğlu tarafından “halkalı dış politika” diye ısıtılıp gündeme getiriliyor.
Kürt sorununda kısa vadede (liberal aydınların iddialarının aksine) yeni bir açılım görünmüyor.
AKP Hükümeti, yukarıdaki politikalarını uygulayabilmek için her zamanki gibi yine gerilim ve dikkati başka yöne çekme taktiği uygulayacak muhtemelen.
Emek ve demokrasi güçleri ise hala dağınık. Çatı Partisi adı verilen ittifak çalışmaları son dört ay içinde sekteye uğradı. İşçi sınıfına ve üyelerine iyice yabancılaşmış sendika yöneticileri 1 Mayıs üzerinden hamaset yapıyor. İşçi sınıfı ve emekçilerin gerçek sorunları konusunda kafa yoran, patronların hamlelerine karşı mücadele planları yapan sendikacı yok. İşçi sınıfının (olduğu kadarıyla) mücadele birliğini bölmekle övünen garip sendikacılar mevcut.
Kriz koşullarında ve işçi sınıfının dağınıklık ve bölünmüşlüğünde küçük burjuva sol akımlar prim yapmaya çalışıyor.
İşçi sınıfı ve emekçiler açısından olumsuz gibi görünen koşullardan çıkışın yolunu ise yine işçi sınıfı gösteriyor. Türkiye çapında 1 Mayıs gösterilerine katılan işçi ve emekçi sayısındaki artış ve dile getirilen talepler tutulacak halkanın işaretçisi.
İşçi sınıfı ve emekçilerin 1 Mayıs’ ta haykırılan talepler etrafında birliğini sağlamak ve örgütlü mücadeleyi ilerletmek burjuvazinin oyununu bozmak için elzem.
KAMİL TEKİN SÜREK
ÖNCEKİ HABER

DEDİKODUSU BİLE YETTİ

SONRAKİ HABER

‘İzmit Körfezi’ndeki denizanaları zehirli’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...