06 Mayıs 2009 00:00

Keneler de bölemez bizi

Çorum’da 1 Mayıs’ın ayırt edici özelliği, işçiler başta olmak üzere tüm örgütlerin, kanlarını emen kenelere karşı mücadelede birleşmeleri oldu.

Paylaş

Size, Çorum’u nasıl bilir ya da tanırsınız diye bir soru sorulsa ne yanıt verirsiniz? Hatırlanabilecek birkaç yiyecek dışında herhalde geçmişte yaşanan Çorum katliamı ile son yıllardaki kene ısırmaları sonucu ölümler en çok akla gelenler olacaktır. Bana kalırsa ikisinin de benzerlikleri var. Nasıl mı?
Toplumsal yaşamımızda kalıcı izler bırakan ve mücadelelerle çözümlenmemiş olayların yaraları sürekli kanar. Hafızalarımızdaki yerleri hep bir kanama duygusu uyandırır. Ve toplumsal dokuda öyle bölünmelere yol açar ki; bunlar egemenler tarafından da halkın bölünmesinde birer araç olarak kullanılırlar. Ve bu yaralardan beslenen keneler oluverir sistemin sahipleri. Bu günkü keneler de kendi yaşamlarını ilerletmek bakımından kan emerek insanlara korku salıyorlar. Tabi onlar ne yaptığının farkında olmayan hayvancıklar. Ama insani değerleri tahrip eden ve emekçileri bölen sistemin sahibi sermaye sınıfı, bu hastalıklarını bilinçli olarak toplumsal dokumuzun her tarafına yayıyorlar.
Bunların 1 Mayıs’la ne ilgisi var denilebilir. Şöyle düşünülmeli: Yazımıza konu olan Çorum’da bu iki kene ‘vakasından’ bizce en önemli olanı sermayenin ortaya çıkardığıdır. Öyle ki; toplumsal dokuya nüfus eden bu olaylar her yerde kendini Alevi-Sünni ayrımı olarak gösterebiliyor. Mahalleler bile bölünmüş durumda.
İşte tam da bu noktada bu zararlı ayrımın kalkmasına fırsat olan, bir günün işaret fişeği oldu bu 1 Mayıs süreci.
Çorum’da bu sene ki 1 Mayıs’ı farklı kılan birkaç ay öncesinde yaşanan Ravelli tekstil işçilerinin isyanıydı. Düşük ücret dayatmasına, patronun tehdit, küfür ve dayaklarına, yasal haklarının verilmemesine artık yeter diyerek ayağa kalkan 700 işçinin -etkisi azalsa da- örgütlenme yoluna girmeleri şehirde ciddi bir ses getirdi denilebilir. Daha önceki yıllara göre birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ın ortak kutlanması için Hak-İş, Türk-İş, DİSK, KESK’in bir araya gelmiş olmaları da önemliydi kuşkusuz. Her birinin ne kadar kitle getirebildiği bir yana onların bir araya gelişini de etkileyen gelişmeler önemliydi. Bunda tekstil işçilerinin etkisi bizce göz ardı edilmemeli.
Gençlik katılımının da dikkat çektiği 1 Mayıs mitinginde özellikle Emek Gençliği’nin işten atılmış ve kendi talepleriyle mitingde en önde yer alan Ravelli işçileriyle duygu birliği sağlamaları, onların desteklenmesi için ‘Ravelli işçisi yalnız değildir’ sloganını sürekli atmaları da işçilerin örgütlenme çalışmalarının etkisini göstermesi bakımından önemliydi. Tüm alanın; KESK bileşenlerinin, CHP’lilerin, Genç-Sen ve Emekli-Sen’in de sloganlarını bu tarzda atmaları olumluydu.
Örgütlenme çalışmaları sırasında patronların ve sistem partilerinin, onların belediyelerinin, vekillerinin gerçek tavırlarını da gören işçi arkadaşlarımız 1 Mayıs sürecine daha iyi hazırlandılar. İşçilerin katılımını engellemek için fabrikada adeta terör estiren patron temsilcileri, ustabaşı ve şeflerin de çarşıda olacağını söylemeleri işçi katılımını zayıflattı ama işten atılanların katılımı ve verdikleri mesajların yerel gazetelerin çoğunda manşet olması da doğru yolda olunduğunu ispatlamış bulunuyor.
Başa dönecek olursak. İşçileri Alevi-Sünni, başı açık kapalı demeden sömüren patronların aslında farkında olmadan ya da üretimin doğal sonucu olarak yaptıkları hayırlı bir iş var. Onları örneğin aşağı bant yukarı bant diye bölemedi. Sıkıntılarına karşı hepsi tek yürek oldu. Sendikalaşma faaliyetleri de bu sürecin harcı oldu. Alevi-Sünni ayrımının yapay olduğunu, esas ayrımın patronlarla ve onların siyasi temsilcileriyle işçi ve emekçiler arasında olduğunu daha iyi anladılar.
Kanlarını emen esas kenelere karşı mücadelede birleştiler. Son 1 Mayıs’ın en ayırt edici özelliği Çorum’da bu oldu. İşçiler başta olmak üzere tüm örgütlerin de ortak kanaati bu oldu.
Evet, ayrım mı istiyorsunuz Çorum’da. İşte size ayrım. Bizleri bölmek isteyen kenelere karşı Ravelli işçilerinin yolundan ilerlemeliyiz. Onların kazanması “yolları” kavuşturacak.
YAKUP ASLANDOĞAN - DİSK/TEKSTİL İç Anadolu Bölge Temsilcisi
ÖNCEKİ HABER

Makul işçiler içeri

SONRAKİ HABER

YENİGÜN

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...