06 Mayıs 2009 00:00
Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz!
1 Mayıs 2009u geride bırakalı birkaç gün oluyor, ama tartışmaları daha uzun sürecek gibi görünüyor.
1 Mayıs 2009u geride bırakalı birkaç gün oluyor, ama tartışmaları daha uzun sürecek gibi görünüyor.
Taksim mi-Kadıköy mü? tartışmalarının içinde, işçiyi boğmak isteseler de, işçiler taleplerini haykırmak için İstanbulda Kadıköy Meydanını doldurmuşlar ve 1 Mayısı gerçek anlamıyla kutlamışlardır.
Kadıköyde bulunan Türk-İşe bağlı sendikalar içinde bizi en çok sevindiren de Türk Metal Sendikasının kitlesel olarak 1 Mayısta alanda olmasıdır. Bizler de Türk Metal üyesi işçiler olarak alandaydık.
Numune Hastanesinin önünde toplanmaya başladığımızda işçilerin disiplini, tutarlılığı gözden kaçmayacak şekildeydi. Genç işçilerin çoğunlukta olduğu ama; yaş ortalamasının da hiç de azımsanmayacak kadarı 77 1 Mayısını hatırlayan ve sonrasında 80 cuntasını ve onun getirdiği yasakları ve baskıları yaşamış bir kuşak olarak, niçin orada olmaları gerektiğinin bilincinde olarak alanda yerlerini aldılar.
Patronların krizin tüm maliyetini işçilere çıkarmak istediği bu dönemde Türk Metal işçisi,
1 Mayısın önemini ve niçin alanlarda olması gerektiğini bilerek daha öncesinde de zaten atölyelerinde, fabrikalarında tartışarak gelmişlerdir.
Türk Metal Sendikası Şubelerinin her daim 1 Mayısa katılımı sağlanmıştır. Ama bu temsilciler düzeyinde olmuş, 2008 1 Mayısına hiç katılmama kararı alınmıştır. 2009da ise kitlesel bir katılım sağlanmıştır. Bu kitlesellik tamamen sendikanın isteği doğrultusunda olduğu düşünülse de tam da böyle değildir. İşçiler 1 Mayısın bizler için ne anlama geldiğini bilmekte ve gerçekten de gönüllülük esasında katılmışlardır.
Türk Metal Sendikası yöneticileri ve onların sendikal anlayışı ile Türk Metal Sendikası içinde örgütlü bulunan işçileri birbirinden ayırt etmek gerektiğini düşünüyoruz.
Türk Metal işçilerinin işçi sınıfı içerisinde farklı bir güruh gibi algılanıp, hepsinin işçi olduğunu unutarak, onlara (bizlere) farklı muamele yapıp, uzak durmak çoktan yanlıştır.
Türk Metal Sendikasının örgütlü bulunduğu fabrikalara bakarsak metal sektörünün en büyük fabrikalarıdır. 2009da yaşamımıza damgasını vuran (asla işçinin olmayan) aslında hayatımızdan hiç çıkmayan krizi ve işçiler üzerindeki etkilerini yaşayan sektörlerden biridir. Ve işçiler bunun bilinci ile alana çıkmışlardır.
Metal işçisini ve diğer tüm sektördeki işçileri daha zor günlerin beklediğini bilerek hareket etmekte ve patronlara, kapitalizme ait olan krizle, işsizliğe, yoksulluğa mahkum olmayacağımızı, işimize ve iş yerlerimize, sahip çıkmak için mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi, 1 Mayısta alanları doldurarak söyledik zaten.
Önümüzdeki yaz aylarının rehavetine kapılmadan mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz.
Türk Metal üyesi bir grup işçi