08 Mayıs 2009 00:00

Saldırılara karşı mücadele çağrısı

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hatay’a giden Emek Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel, Antakya Gazeteciler Cemiyeti’nde gazetecilerle bir araya geldi.

Paylaş

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hatay’a giden Emek Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel, Antakya Gazeteciler Cemiyeti’nde gazetecilerle bir araya geldi. Burada Mardin’deki korucu katliamı, işsizlik, kriz, 1 Mayıs ve gündemdeki konulara ilişkin açıklamalar yapan Tüzel, tüm saldırılara karşı işçi, emekçi ve tüm halk güçlerini birlikte mücadeleye çağırdı.
Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel, 1 Mayıs sonrası başladığı gezi kapsamında Hatay’ı ziyaret etti. Gezi esnasında bir dizi temaslarda bulunacak olan Tüzel, Hatay halkı ile bir araya gelecek. Ziyaretinde Emek Partisi’nin Türkiye’de son dönemde yaşanan gelişmelere dair görüşlerini açıklayan Tüzel, Antakya Gazeteciler Cemiyeti’nde basın emekçilerini ziyaret etti. Burada bir basın toplantısı düzenleyen Tüzel, gündeme ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
SİSTEM DE
YARGILANMALI
Mardin’de 44 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Levent Tüzel, yaşanan olayın sadece aşiretler arasındaki ilkel bir olay olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi.
Demokrasi güçleri ile Emek Partisi’nin bu konu ile beraber koruculuk sistemini tartışmaya açtığını dile getiren Tüzel, bunun sadece aile kavgası olmadığının, kullanılan silahlar ve izlenen yol ile ortaya çıktığının altını çizdi.
Saldırıyı tertip edenlerin ve saldırıya uğrayanların korucu aileleri olduğunu söyleyen EMEP Genel Başkanı Tüzel, yaşanların koruculuk sisteminin ne kadar yanlış olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı. Korucuların devletten aldıkları yetki ve silahlar ile birçok yasadışı olaya karıştıklarını belirten Tüzel, Ergenekon Operasyonu ile açılan cinayet dosyalarının altından korucuların çıktığını ifade etti. Koruculuk siteminin Kürt sorununu inkarın bir ürünü olduğuna dikkat çeken Tüzel, çözümsüzlüğün kimsenin yararına olmadığını belirtti.
Olayda sadece silah çekenlerin yargılanmasının sorunu çözmeyeceğini dile getiren Tüzel, koruculuk sisteminin tamamen kaldırılması gerektiğinin altını çizdi.
İŞÇİNİN OLDUĞU
HER YERDE 1 MAYIS
Parlatılan, her şeye muktedirdir denilen yeni dünya düzenin bu kriz ile birlikte çözümsüzlüğünün bir kez daha ortaya çıktığının altını çizen Tüzel, “1 Mayıslarda dünyada ve Türkiye’de işçiler ve emekçiler krize karşı işçi sınıfının birliğini ve krizin faturasını patronların ödemesini talep ettiler” diye konuştu.
Türkiye’de 1 Mayıs’ta yaşanan alan tartışması hakkında Emek Partisi’nin tutumuna da değinen Tüzel, tek bir yerde 1 Mayıs kutlamasını benimsemediklerini, işçilerin emekçilerin olduğu her yerde 1 Mayıs kutlaması yapılmasını hedeflediklerini belirtti. 2009 yılında konfederasyonların kendi aralarında bir birlik sağlayamadığını dile getiren Tüzel, bütün meselenin 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanıp kutlanamadığına kilitlendiğini belirtti.
Türkiye’nin birçok yerinde işçilerin ve emekçilerin 1 Mayıs’ı kutladığını söyleyen Tüzel, ancak bu kutlamaların Türkiye medyası tarafından gösterilmediğini dile getirdi. Ortaya çıkan manzaranın halka bir yarar sağlamadığını belirten Tüzel, “Bu durum, işçi hareketinin ve sendikal hareketin sorunlarına da bir kez daha işaret etti” dedi.
“İşten atmalar, ödünç işçi çalıştırmalar, ücretsiz izinler, saat başı ücret verilmesi gibi uygulamalar büyük sanayi kentlerinde uygulanmaya başlandı” diyen Tüzel, bu sorunlara karşı birleşmeleri gereken sendikaların 1 Mayıs gibi bir günde bile bir araya gelememelerinin affedilemez olduğunu söyledi. Bu durumun tabanda işçiler arasında tartışılacağını dile getiren Tüzel, Emek Partisi’nin görüşlerini orada da tartışmaya açacağını belirtti.
KÜRT SORUNU
DİYALOGLA ÇÖZÜLÜR
Deniz Gezmişlerin idam edilişlerinin ardından 37 yıl geçmesine rağmen Türkiye’nin birçok yerinde anıldıklarını söyleyen Tüzel, bu anmaların tümünde Tam Bağımsız Türkiye vurgusunun öne çıktığını belirtti.
Deniz, Hüseyin ve Yusuf’un her geçen yıl artan insan sayısı ile anıldığının altını çizen Tüzel, onlardan devralınan mücadelenin daha da ileri taşınacağını belirtti.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tüzel, bir gazetecinin DTP ile ilgili sorusu üzerine DTP’nin Kürt halkının siyasi temsilcileri olduğunu belirterek, Kürt sorununun Meclis’te olan Kürt halkının temsilcileri ve demokrasi güçleri ile diyalog ile çözüleceğini vurguladı.
Basın toplantısının ardından Samandağ Belediyesi’ni ziyaret eden Tüzel, ardından yapılan halk toplantısında işçi ve emekçilerle bir araya geldi.

İŞÇİLERİN SESSİZLİĞİ UZUN SÜRMEYECEK
Her geçen gün etkisini artıran ekonomik krize de değinen Tüzel, G-8 gibi toplantılarda alınan kararların önerilerin krizi ortadan kaldırmak için yeterli olmadığını söyledi. Dünyada ve Türkiye’de krizden doğacak iflasların devam edeceğini dile getiren Tüzel, bu durumun her geçen gün emek sömürüsünü artıracağını belirtti. Daha önce bütçe açıklarını özelleştirmelerle kapatmaya çalışan hükümetlerin, şimdilerde özelleştirilecek yer kalmadığı için işçi sınıfının hakkı olan İşsizlik Fonu’na göz dikildiğini ifade eden Tüzel, önümüzdeki dönem için Emek Partisi’nin el alacağı ana meselenin işsizlik ve yoksulluk olacağının altını çizdi. Tüzel, işçiler, işsizler, üretici köylüler ile birlikte büyük mitingler ve gösteriler planladıklarını vurguladı. Zaferin örgütlü mücadele ile olabileceğine dikkat çeken Tüzel, İSDEMİR’de işçilerin ücretlerinin üçte birinin gasp edildiğini söyledi. Bunun işçi sınıfına ihanet olduğunu söyleyen EMEP Genel Başkanı Tüzel, bunu yapanın bir sendika olmasının da vahim bir durum olduğunu dile getirdi. İşçilerin bugün, işten atılma korkusuyla bu olup bitene çok ‘ses çıkarmadıklarını’ dile getiren Tüzel, “Ancak bu sessizlik uzun sürmeyecektir” dedi.
Cumali Akkaş
ÖNCEKİ HABER

Birleşik mücadele için adım atılmalı

SONRAKİ HABER

Türk: Devlet silah vermeseydi bu vahşet yaşanmazdı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa