8 Mayıs 2009 00:00
O gün sansür yok
Devrim
Büyükacaroğlu
İSTANBUL Şehir Tiyatrolarının sezon programında yer alan ama aralık ayında sahneden kaldırılan Yedi Tepeli Aşk oyunu bir defalığına 25. Genç Günler kapsamında sahnelenecek. Oyunun sansüre uğradığını düşünen oyun yazarları, oyunlarının bir defalığına oynanmasından rahatsız.
Yedi Tepeli Aşk, kadın meselelerini farklı yönlerinden ele alan, beş yazarın yedi öyküsünden oluşan, (Melisa Gürpınar, Ayşe Kilimci, Nezihe Meriç, Evrim Yağbasanın birer öyküsü ve Seray Şahinerin Gelin Başı isimli kitabından alınan üç öyküyü içeriyor), öykü tiyatrosu niteliğinde bir oyun.
Yönetmenliğini ersin umulunun yaptığı oyunda Hasibe Eren, Esin Umulu, Sema Keçik, Bensu Orhunöz, Nur Saçbüker rol alıyor. Oyun geçen sene Genç Günler etkinlikleri çerçevesinde sahnelenmişti, ardından içine Şahinerin Gelin Başı isimli öyküsü dahil edilerek Şehir Tiyatroları repertuvar kurulundan geçti ve sezon programına alındı. Ekim-aralık ayları arasında İBBŞT sahnelerinde oynandı.
Oyun, yarın da Şehir Tiyatroları Genç Günler etkinlikleri çerçevesinde, Üsküdar Kerem Yılmazer sahnesinde oynanacak.
Oyunla ilgili 3 Ocak tarihinde Milliyet gazetesinde çıkan Şehir Tiyatrolarında Alevi tartışması haberinde, oyunun Alevi kesiminde tepkiyle karşılandığı iddia edilmiş ve görüşlerine başvurulan İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya, oyunun alevi kesiminin yanı sıra İslami kesimden de tepki aldığını ve bu sebeple güvenlik endişesi duyduğunu söylemişti. Aynı haberde görüşlerine başvurulan İstanbul Belediyesi Sanat Danışmanı Kenan Işık ise oyunu faşizan, itici ve belli kesimler için incitici bulduğunu söylemişti. Haberin ertesi günü oyun, ocak programına alınmış olmasına rağmen ara verme ifadesiyle durduruldu. Tiyatro çevreleri, bu arayı sansür olarak yorumlamış ve Orhan Alkaya ve Kenan Işıkı bu sansürün sorumlusu olarak değerlendirmişti.
Seray Şahinerin tartışmalara konu olan Gelin Başı öyküsü, bakire olmayan Alevi bir kızın evlilik öncesi endişelerini konu ediyordu. Şahinerin, yayınlanan haberin ardından oyunun durdurulmasının özellikle hedef şaşırtma niyetiyle gerekçelendirildiğini söylemesi ise ilginçti. Çünkü Şahinere göre asıl tepki gösterilen, bir İslami tarikattan bahsedilen Yedi Ağlı Don isimli öyküydü. Şahiner, kendisinin de Alevi olduğunu, Alevileri incitmenin aklından bile geçmeyeceğini söylemişti.
ÖYKÜ KAHRAMANLARI BENDEN YANA
Yedi Tepe Aşkın 4 ay sonra Genç Günlerde sahneleneceğinin duyurulmasından sonra ilk tepki oyunun yazarlarından olan Ayşe Kilimciden gelmişti. Kilimci, öyküsünün oyunun içinde yer almasını istemediğini şöyle ifade ediyordu: Kolay unutmam ben, hele sansür edilen, kıyılan, yaralanan hikayeleri, hele o sansürcü zihniyeti, budayıp indiren kıyıcı naylon demokrat duruşu... Başta gazete, dergi ve radyolar olmak üzere, hikayenin onurunu ve başta sizin, hepimizin emeğini düşünerek ve sansür konusundaki isyanımızla bu dandik ve kıvırtmacı şehir tiyatroları zihniyetine karşı duruş amacıyla, öykümün bu oyun içinde yer almasına, bu revizyonist, oyalayıcı kararı kınamak amacıyla izin vermiyorum, kesinlikle! Öykünün onuru Şehir Tiyatrolarının sansür yokmuş gibi yaptığı bu kıvırtmacadan çok daha önemlidir, öykü kahramanları da benden yanadır. Oyun yazarlarının Şehir Tiyatrolarıyla yaptığı sözleşme, Kilimcinin oyununu çekmesine müsaade etmemiş, bu talep de Şehir Tiyatroları tarafından dikkate alınmamıştı.
TEKRAR PROGRAMA ALINSIN
Tartışmaya konu olan Gelin Başı ve Yedi Ağlı Don isimli öykülerin yazarı Seray Şahiner, oyunun bir günlüğüne Genç Günler etkinlikleri kapsamında sahnelenmesine karar verilmesini sansürün üzerini örtmek olarak yorumluyor.
İki ay sahnelenen bir oyuna verilen aranın dört ay olup, araya verilen aranın bir günle sınırlı olması ironik diyor Şahiner. Hem sansürlenip, hem yapılan sansürün gene bizim oyunumuz kullanılarak yapılmamış gibi gösterilmesi son derece rahatsız edici. Bu sebeple, oyunun yazarları olarak bu bir günlük gösterime karşıyız diye ekliyor.
Şahiner, oyun sahnelenmeye başlamadan önce böyle bir durum yaşayacaklarını tahmin etmediklerinden, oyunla ilgili sözleşme imzaladıklarını; oyunun tüm haklarını, üzerinde hak talep edememek üzere iki yıllığına Şehir Tiyatrolarına devrettiklerini ve bu nedenle oyunu geri çekemediklerini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: Oyun bize rağmen durduruldu, bize rağmen sahneleniyor. Biz tabii ki oyunumuzun sahnelenmediği bu dört aylık süreçten ve gördüğü muameleden çok rahatsızız ve oyunumuzun tekrar seyirciyle buluşmasını istiyoruz. Ama böyle bir defalığına değil. Yapılan sansürün tamamen ortadan kalkmasını ve oyunumuzun tekrar programa alınmasını istiyoruz.
(İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et