Mayın kurbanlarını umursayan yok

TÜRKİYE’nin 2004 yılında imzaladığı Ottawa Sözleşmesi kapsamında 2014 yılına kadar toprağa döşeli bulunan mayınların temizlenmesi zorunluluğu nedeniyle günlerdir tartışılan mayınlı arazilerin işletmesi kriz haline gelirken, mayınlar nedeniyle kolunu, bacağını veya hayatını kaybeden yüzlerce insanın ne olacağı ise tartışmalara dahil edilmedi. Önemli olan noktanın mayın mağdurlarının topluma yeniden kazandırılması olduğunu kaydeden Mayınsız Bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten, tartışmaların sadece rantla sınırlı tutulduğunu belirtti.
Suriye, İran, Irak, Ermenistan ve Gürcistan sınırlarının tümünde ve çatışmalı birçok alanda toprağa döşeli bulunmasına rağmen, sadece Suriye sınırının tartışılıyor olması konunun ticari bir zemin üzerinden ele alındığını ortaya koyuyor. Zira 750 kilometrelik Suriye sınırında yaklaşık 615 bin mayın bulunurken, diğer 4 ülke sınırlarında yüz binlerce mayın bulunuyor. Ancak buraların tarıma elverişli olmayışı nedeniyle sadece Suriye sınırı tartışılıyor. Siyasi partilerin kendi siyasal perspektiflerinden olaya baktığının ve bunu kendileri için bir propaganda malzemesi haline getirdiğinin altını çizen Mayınsız Bir Türkiye Girişim Koordinatörü Muteber Öğreten, “Oysa Ottawa, mayınların yasaklanmasını öngören uluslararası bir sözleşme. Bu kampanyayı yürütenler, artık yeni mayınlara yeni kurbanlar verilmemesini ve mayın mağdurlarının sosyal hayata kazandırılmasını öngörüyor” dedi.
MECLİS’E GİTTİLER
Öğreten, mayın mağdurlarının sorunlarına dikkat çekmek için 21 mayın mağdurunu bir araya getirerek TBMM’ye gittiklerini ve siyasi parti yöneticileriyle görüştüklerini ifade etti. Meclis’e mayın mağdurlarının yaşadıklarını birebir görmelerini sağlamak için bu ziyaretti yaptıklarını anlatan Öğreten, DTP ve CHP grubuyla görüştüklerini kaydetti. Sözleşmenin taraf devletlere farklı yükümlülükler de getirdiğini belirten Öğreten, Meclis’te milletvekilleriyle görüşerek mayın mağdurlarının sorunlarına dikkat çekmek istediklerini kaydetti.
Mayın mağdurlarının hiç tartışılmadığını anlatan Öğreten olayın hep ticari boyutun ele alındığını kaydetti. Türkiye’de mayın mağdurlarına hizmet verecek bir merkez olmadığını ve mayın mağdurlarının kendi kaderine terk edildiğini ifade eden Öğreten, insanların yoksulluk nedeniyle sınırı izinsiz geçtiklerini kaydetti. Öğreten, mayın kurbanlarının kaderleriyle baş başa bırakıldıklarını söyledi. Meclis’e gelen mayın kurbanlarının, toprakların atalarının toprağı olduğunu ve mayınlar temizlendikten sonra kendilerine verilmesini talep ettiklerini belirten Öğreten, hükümetin bunlara öncelik vermesi gerektiğini söyledi. (İstanbul/DİHA)
İsmail Yıldız