02 Haziran 2009 00:00
En ürkütücü sonuç: İşsizlik
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, oda olarak Antakyada gerçekleştirdiği eğitmenlerle eğitim semineri kapsamında ekonomik krizi değerlendirdi.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, oda olarak Antakyada gerçekleştirdiği eğitmenlerle eğitim semineri kapsamında ekonomik krizi değerlendirdi.
Ekonomik krizin Türkiyeye getirdiği en ürkütücü sonucun işsizlik olduğunu ifade eden Arıkan, şunları söyledi: İşsizliğe bağlı olarak, halk borca sarılmıştır ve krediler geri ödenememektedir. Bankaların yüzde 9-10 faizle mevduat toplarken, krediyi yüzde 30 seviyesinde yüksek bir faizle satması da son derece düşündürücüdür.
Borç bulmakta zorlanan işletmeler, üretimden elini çekmek zorunda kalmakta ve işsizler ordusuna yenileri katılmaktadır. Son olarak, açıklanan şubat ayı işsizlik verileri, savaş yılları rakamları gibidir. Şubat ayında resmi işsizlik oranı yüzde 16yı aşmış, gerçek işsizlik ise yüzde 25e dayanmıştır.
Gerçek işsizlik düzeyi, Türkiyenin ikinci dünya savaşından sonraki en yüksek işsizliğini ifade etmektedir. İş bulma ümidi olmayanlar, işsiz olduğu halde iş aramayanlar ile yılda birkaç ay çalışan ve mevsimlik işçileri içeren gerçek işsiz sayısı, yaklaşık 6.5 milyon kişiye ulaşmıştır. Böylece Türkiyede her 4 kişiden biri işsiz hale gelmiştir.
NEREDEN BULDUN DİYE SORULMALI
Vergi iadesinin kaldırılmasının ve nereden buldun sorusunun yöneltilmemesinin, kayıt dışının ekmeğine yağ sürdüğünü ileri süren Arıkan, kayıt dışı ile mücadele etmede atılması gereken ilk adımın, tüm ödemelerin bankalardan geçmesi ve de her türlü harcamanın gider kabul edilmesi olduğunu söyledi.
Kira ödemelerine banka zorunluluğunun getirilmesinin doğru bir karar olduğunu belirten Arıkan, diğer ödemeler için de 8 bin lira olan alt sınırın daha da düşürülmesi gerektiğini bildirdi.
Çözüm önerilerinden biri olarak, kişilerden alınan gelir vergisinin yüzde 15 yerine yüzde 10dan başlayabileceğini anlatan Arıkan, sözlerini şöyle sürdürdü: Sermaye üzerindeki vergi yükü yaygınlaştırılmalıdır. Bunun için borsa ve döviz işlemleri üzerinden düşük oranlı, ancak yaygın bir finansal vergi işlemi uygulanmalıdır. Mali güç ilkesini en iyi gözeten vergi, gelir vergisidir.
ELEKTRONİK HACİZ
Vergi matrahını etkilemeyecek bir beyannamenin düzeltilmesi ile ilgili işlem yapılırken kesilen özel usulsüzlük cezasının, dünyanın hiçbir yerinde uygulanmadığını ileri süren Arıkan, bu cezanın, Türkiyede şu an bin lira olarak uygulandığını ve kaldırılması gerektiğini ifade etti.
Arıkan, bir gazetecinin, Vergi matrahları krizden nasıl etkilendi sorusunu da şöyle yanıtladı: Krizin bahsedildiği dönemde, vergi matrahlarının artmasının hayalci olduğunu düşünüyorum. Bu yıl vergi matrahları düşecektir. Ayrıca, Türkiyede net ücret kavramı var. Bu nedenle vergi ve SSK yükünü işveren çekiyor. Bu yükü çekememeye başlayan işveren de sonunda işçisini çıkarıyor. Brüt ücret kavramının gelişmesi lazım. Hatay Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Abdullah Korkmaz da, beyanname düzeltmelerinde kesilen özel usulsüzlük cezasının, mükellef ile mali müşavirleri karşı karşıya getirdiğini belirterek, bu uygulamanın kalkması gerektiğini bildirdi.
Çoğu ülkenin, krizde, ticaretini ve sanayisini destekleyen uygulamaları hayata geçirdiğini anlatan Korkmaz, Böyle bir dönemde bizim, elektronik haciz ve düzeltmelerde kesilen özel usulsüzlük cezası uygulamamız doğru değil... Bu konuların bir an önce kaldırılması gerekiyor şeklinde konuştu. (ANTAKYA)