03 Haziran 2009 00:00

Avrupa sandık başında

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkede yarından itibaren seçmenler Avrupa Parlamentosu’nun yeni üyelerini belirlemek üzere sandık başına gidiyor.

Paylaş

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkede yarından itibaren seçmenler Avrupa Parlamentosu’nun yeni üyelerini belirlemek üzere sandık başına gidiyor. Toplam 375 milyon seçmenin çağrılı olduğu seçimlere katılım oranın 2004’teki seçimlere göre artıp artmayacağı en önemli sorulardan birisi.
Geçen seçimlerde katılım oranı yüzde 43’te kalırken, AB’nin izlemiş olduğu politikalara tepki gösteren değişik parti ve örgütler önemli bir başarı kazanmıştı. Doğu Avrupa ülkelerinde ise seçimlere katılım oranı yüzde 20’lerde seyretmişti.
Avrupa Parlamentosu seçimleri yarın ilk olarak Hollanda ve İngiltere’de başlıyor. Her iki ülkede de AB’ye eleştirel bakanların sayısı bir hayli yüksek. Hatırlanacağı gibi Hollanda, Fransa ile birlikte AB Anayasası’nı reddetmişti. 5 yıl önce Hollanda’da AB Memuru Paul Van Buitenen tarafından kurulan ve ilk kez seçime katılan “Europa Transparant” adlı liste, yüzde 7.3 oy alarak dikkat çekmişti. Van Buitenen, AB’deki yolsuzlukların oldukça yüksek olduğunu belirterek bunlara çare bulunmasını talep etmişti. İngiltere’de ise AB’nin izlemiş olduğu politikalara genel bir temkinlilik hakim. Euro bölgesine dahil olmak istemediğini defalarca ifade eden İngiltere’de, AB’nin izlemiş olduğu politikalara karşı çıkan Bağımsızlık Partisi (UKIP), yüzde 16 oyla, AP’ye 17 milletvekili göndermiş ve ülkenin üçüncü büyük partisi olmuştu.
5 Haziran Cuma günü ise İrlanda ve Çek Cumhuriyeti sandık başına gidecek. Çek Cumhuriyeti’nde seçimlere 6 Haziran’da da devam edilecek. Yine İtalya’da da seçimler 6-7 Haziran günleri yapılacak. Letonya, Malta, Slovakya ve Kıbrıs’ta seçim 6 Haziran’da yapılacak.
18 ÜLKE 7 HAZİRAN’DA SANDIK BAŞINDA
Geriye kalan 18 ülke ise 7 Haziran Pazar günü sandık başına gidecek. Nüfus bakımından en büyük ülkeler olan Almanya, Fransa, Polonya, İspanya gibi ülkelerde seçmenlerin pazar günü sandık başına gitmesinden ötürü, AP’deki dağılımın nasıl olacağını asıl olarak bugün yapılacak seçimlerin sonuçları belirleyecek. 1979 yılından bu yana yapılan AP seçimlerinde, Avusturya dışındaki ülkelerde 18 yaşından büyük olanlar oy kullanabilecek. Avusturya’da ise seçim yaşı 16.
Kendi ülkesinde değil de başka bir AB ülkesinde yaşayan seçmenler de kendi ülkelerindeki partilere oy verebilecek. Beş yıl önce yapılan seçimlerde 732 milletvekili seçilirken, Romanya ve Bulgaristan’ın üye olmasıyla birlikte milletvekili sayısı geçtiğimiz dönem içinde 785’e çıkmıştı. Ancak bu seçimlerde parlamenter sayısı yine 736’ya düşürülecek. Lizbon Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesi durumunda ise milletvekili sayısı 750’ye çıkarılacak. AP’de şu anda 160 değişik parti ve örgütün temsilcisi bulunuyor.
Avrupa’daki savaş karşıtı sol parti ve örgütler ise seçimler öncesinde daha çok Lizbon Sözleşmesi’ne karşı çalışmayı öne çıkarıyorlar. Lizbon Sözleşmesi’nin halka sorulmadan parlamentolar tarafından onaylanmasının demokratik işleyişe aykırı olduğunu ifade eden örgütler, sözleşmenin AB’nin daha militarist ve neoliberal bir karakter kazanmasına yol açtığını ifade ediyor. Söz konusu örgütler, “AB’ye evet, Lizbon’a hayır” sloganını öne çıkarıyor. (Köln/EVRENSEL)

AVRUPA PARLAMENTOSU NE YAPIYOR?

Halkın AB sürecine katılması adına yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılımın oldukça düşük olması, bu kurumun kendisini tartışmalı hale getiriyor. Ama aynı zamanda AP’nin işlevsiz bir parlamento olması da seçimlerin aslında göstermelik olduğunu ortaya koyuyor.
Her yıl milyonlarca avro harcayan Avrupa Parlamentosu’nun tek işlevi, AB Komisyonu tarafından alınan kararları onaylamak. Yani parlamento, kendi içinden bir hükümet çıkararak yasama yetkisine sahip değil. Parlamento ayrıca, AB Komisyonu tarafından hazırlanan bütçeyi onaylama yetkisine de sahip değil. Ancak, AB Komisyonu tarafından alınan ya da alınmak istenen kararları tartışmalı hale getirme, gerektiğinde değişiklik teklifinde bulunma yetkisine sahip.

TÜRKİYE YİNE SEÇİM MALZEMESİ
Daha önceki AP seçimleri öncesinde olduğu gibi bu kez da Türkiye’nin AB üyeliği Almanya, Fransa ve Avusturya başta olmak üzere birçok ülkede seçim malzemesi yapıldı. Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bir kez daha Türkiye için imtiyazlı ortaklık formülünden yana olduklarını söyleyerek, içeriden gelen eleştirilere yanıt verdiler. Almanya’ya Hristiyan Demokrat CDU/CSU, Fransa’da ise UMP Türkiye’nin adaylığına karşı çıkıyor. Avusturya’da ise faşist FPÖ ve muhafazakar ÖVP, Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkarak oylarını artırma peşinde. Sosyal demokrat, yeşil ve diğer sol partiler ise Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakıyorlar. Bu yüzden muhafazakar sağcı partiler ile sosyal demokrat partiler arasında seçmenlerin nezdinde en belirleyici seçim propagandasının başında Türkiye konusu geliyor.
AP seçimlerinde değişik ülkelerden çok sayıda Türkiye kökenli politikacı da aday. Almanya’da SPD listesinde 2, Sol Parti listesinde 1, CDU listesinde 1 kişi aday oldu.
Almanya Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu’nun (DİDF) desteklediği Sidar Aydınlık-Demirdoğen, Sol Parti’nin yüzde 10’u geçmesi durumunda AP’ye seçilebilir.
Yücel Özdemir
ÖNCEKİ HABER

Obama ‘modellik’ peşinde

SONRAKİ HABER

Tazminata dokunmak genel grev sebebi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...