Mayın Meclis’i karıştırdı

Meclis Genel Kurulu’nda 4 haftadır tartışmaları süren Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin kanun tasarısının görüşülmesi sırasında dünde gerilimli anlar yaşandı. Sık sık karşılıklı sataşmaların yaşandığı görüşmelerde zaman zaman da kavga çıktı. Genel Kurul’da yaşananları değerlendiren Başbakan Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerine ‘işgalci’ suçlaması yaparken, İsrail Büyükelçisi’nin dün TBMM’yi ziyaret etmesi de dikkat çekti.
ÇALIŞMA SAATLERİ ÖNERİSİNE KABUL
Haftalardır konuşulan mayın temizliğine ilişkin tasarı tartışmaları bu haftaya da damgasını vuruyor. Önceki gün TBMM’de yoğun tartışmalara neden olan görüşmelere dün devam edildi.
Görüşmeler dünde gergin bir ortamda başladı. AKP’nin tasarının görüşmeleri tamamlanıncaya kadar Genel Kurul çalışmalarının devam etmesine ilişkin önerisi nedeniyle sabah yoğun tartışmalar yaşandı. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın, Genel Kurul’un tasarı yasalaşana kadar çalışması önerisine tepki gösteren CHP Grup Başkan Vekili Hakkı Suha Okay, partisinin muhtarların, MHP’nin esnafın, DTP’nin de güneydoğudaki göçebelerin sorunlarının Genel Kurul’da görüşülmesini istediğini söyledi.
Öğleden sonraki görüşmelerde ise AKP’nin, bu ayki gündemini ve çalışma saatlerini düzenleyen önerisi kabul edildi. Buna göre, Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesine ilişkin tasarının bitimine kadar çalışılması kararlaştırdı. Haziran ayı boyunca da salı günleri 15.00-24.00, çarşamba ve perşembe günleri 13.00-24.00, cuma günleri ise 14.00-24.00 saatleri arasında çalışılması kararlaştırıldı.
AHLÂK, EDEP TARTIŞMASI
Görüşmelerin öğleden sonraki bölümünde ise muhalefet partileri ve Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç ile AKP’liler arasında söz dalaşı yaşandı. Kamer Genç, Başbakan Erdoğan’ın, grup toplantısında “Bunların zihinleri mayınlı” dediğini hatırlatarak, “Zihinlerimiz mayınlıysa sizin de vicdanınız mayınlı. Tayyip Bey, burada konuşsun, grupta değil” dedi. Genç’in ardından söz alan AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Kamer Genç’i eleştirirken, “İnsanları itham etmek, töhmet altına bırakmak, onların haysiyeti ve şerefiyle uğraşmak, kimseye yakışmaz. Bizim her söze verilecek cevabımız var. Ama biz iftirada, ahlaksızlıkta, edepsizlikte yarışamayız” dedi. Bozdağ’ın bu sözleri üzerine Genel Kurulda tansiyon yükseldi. CHP, MHP ve DTP grup Başkanvekilleri, Bozdağ’a tepki göstererek, sözlerini geri almasını istedi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır Meclisin ‘kahve kürsüsü’ olmadığını, söyleyerek Bozdağ’ın sözlerini geri çekmesi gerektiğini söyledi. DTP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan da Meclis’te eril siyasetin şekillendiğine tanık olduklarını ifade ederek, “Kutsal mekanı, bazı arkadaşlarınız erkek kahvesine dönüştürüyor” dedi.
AKP İLE MHP KAVGASI
Genel Kurul’da MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal’ın AKP milletvekillerine “bastırılmış, örtülmüş, karartılmış vicdanlarınızın sesini duymak için bizi dinlemelisiniz” diye seslenmesi de kavgaya neden oldu. Genel Kurul’da AKP ve MHP milletvekilleri arasında yaşanan gerginlik üzerine Meclis Başkanı Köksal Toptan ara verirken, gerginlik arada kavgaya dönüştü. Bazı AKP milletvekilleri MHP’li Şenol Bal’ın üzerine yürüdü. Tartışma sırasında AKP’li Ayşenur Bahçekapılı’nın MHP’liler için, “Onlar önce ellerindeki kanı temizlesinler” demesi dikkat çekti.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay ve MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, TBMM İçtüzüğünün 89. maddesine göre, önergenin gerekçeli olması gerektiğini ancak, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül imzalı Hükümet önergesinde gerekçenin yer almadığını belirtti. Okay ve Şandır, bu nedenle usul tartışması açılmasını istedi. TBMM Başkanı Toptan, Hükümetin yeniden görüşülmesi önerisinde “İhale işlemlerinin değerlendirilmesi amacıyla” şeklinde, gerekçe konulduğunu belirtti ve usul tartışması açtı. Toptan’ın tekriri müzakere önergesini oylamaya sunması CHP ve MHP’lilerin tepkisine neden oldu. MHP ve CHP’li milletvekilleri, tekriri müzakere önergesinin AKP milletvekillerinin oylarıyla kabul edilmesi üzerine sıra kapaklarına vurarak, bu durumu protesto etti. Genel Kurul’da, tüm gün yaşanan tartışmaların ardından akşam saatlerinde mayınlı arazilerin temizlenmesini öngören tasarısının görüşmelerine geçildi.
ÖNCEKİ GÜN DE GERGİNLİK ÇIKMIŞTI
Önceki gün yapılan ve geç saatlere kadar süren görüşmelerde de, AKP’nin grup önerisinin oylanması konusunda birleşimi yöneten Meclis Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar’ın ısrarlı davranması üzerine CHP ve MHP’li milletvekilleri Meclis Başkanlığı kürsüsüne yürümüştü. Gerginlik üzerine Köksal Toptan’ın, grup başkan vekilleri ile yaptığı toplantının ardından AKP önerisini geri çekmişti. Dün de gergin bir ortamda devam eden görüşmeler gazetemizin baskıya girdiği saatlerde henüz sonuçlanmamıştı. (HABER MERKEZİ)

---

ÜSLUP TARTIŞMASINI YENİDEN AÇTI

Başbakan Tayyip Erdoğan, Altınpark ANFA Salonu’nda düzenlenen AKP’li belde belediye başkanları toplantısında mayınlı arazilerin temizlenmesine yönelik tartışmalara değindi. Kullandığı üslup nedeniyle sık sık eleştirilen Başbakan Erdoğan, Altınpark ANFA Salonu’nda düzenlenen AKP’li belde belediye başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, “Açık söylüyorum. Siyaset, ülkemizde bu kadar ucuzlatılmamış, Türkiye’de siyasetin üslubu hiç bu kadar aşağılara çekilmemişti” diye konuştu. Konuşmasında üslup tartışmasını yeniden açan Erdoğan’ın, “Bizim partimizin kısaltılmış adı AK Parti’dir, AKP değil. AKP diyenler, ne yazık ki demokratik noktadaki etik kurallara uymadan, siyasi etiği hiçe sayarak, bunu edep dışı söylemektedirler, bu kadar açık ve ağır söylüyorum” sözleri dikkat çekti. “TBMM kürsüsünü, işgal edecek kadar, işgalcilerin oluştuğu bir meclis olmamıştı. Ama şimdi bu da var” diyen Erdoğan, “Çünkü, düşüncelerinin, dillerinin yetmediği yerde, fikir dünyalarının yetmediği yerde, Meclis’in kürsüsünü işgal etmeye yönelecek kadar bunlar kavgacı ruha, işgalci ruha sahipler” şeklinde konuştu. “Geri kalmış ülkelerde tepetaklak masaların üzerinde birbiriyle vuruşanlar var ama biz bunları görmek istemiyoruz” diyen Erdoğan, “Dedim ya bunların zihinleri mayınlı, zihinleri” şeklinde konuştu.

---

İSRAİL ELÇİSİNDEN TBMM’YE ZİYARET

Meclis Genel Kurulu’nda, iktidarla muhalefet arasında mayın tasarısıyla kavgası sürerken TBMM ilginç bir ziyarete sahne oldu. İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gabby Levy Meclis’e gelerek CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü ile görüştü. Mengü ziyaret sebebini “Kahve içmeye geldi” şeklinde açıklarken Levy gazetecilerin sorularını cevapsız bırakarak Meclis’ten ayrıldı. Levy’nin Meclis’i ziyaretine tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin “En kritik günde Meclis’i markaj altına almaya çalışması İsrail’in niyetini gösteriyor” dedi. Ersin gazetecilerin soruları üzerine, İsrail Büyükelçisi’nin geçen hafta da vatandaşları ikna etmek üzere bölgeye bir gezi düzenlediğini belirterek, “Şimdi de Meclis’e gelmişler. Bu da Başbakan’ın İsrail’e, mayından temizlenecek arazileri organik tarım yapmak üzere bir İsrail firmasına devretme sözü verdiğini gösteriyor” dedi.

---

TBMM’DEN MAYIN RAPORU

Tasarıya ilişkin yoğun tartışmalar sürerken, TBMM Araştırma Merkezi Müdürlüğü tarafından antipersonel kara mayınları ve Ottawa Sözleşmesi’nin Türkiye’ye yüklediği yükümlülükler hakkında rapor hazırlandı. Raporda, ulusal güvenlik gerekçesiyle Ottawa Sözleşmesi’ne taraf olan ülkelerin bu sözleşmeden çekilme hakkı bulunduğu belirtildi. Bir yıl gibi kısa sürede müzakeresi ve hazırlıkları tamamlanan Ottawa Sözleşmesi 1 Mart 1999 tarihinde yürürlüğe girdi. Ottawa Sözleşmesi’ne, Eylül 2008 tarihi itibariyle 156 ülke taraf oldu. Ottawa Sözleşmesi’nin onaylanmasının uygun bulunduğuna ilişkin kanun tasarısının, 2003 yılında TBMM’de kabul edilmesinin ardından, Ottawa Sözleşmesi, 1 Mart 2004 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. Türkiye’nin, Ottawa Sözleşmesi’ne göre, 1 Mart 2008 tarihine kadar depolarında bulunan mayınları imha etmesi, 1 Mart 2014 tarihine kadar da topraklarında döşeli mayınları imha etmesi gerekiyor.

---

‘SURİYE İLE İLİŞKİLERİ ETKİLER’

Şanlıurfa Barosu Başkanı Yahya Demirkol, mayınların temizlenmesinin ardından arazinin İsrailli şirketlere verilmesinin, Suriye ile olan ilişkiler açısından sıkıntılar doğuracağını hatırlattı. Söz konusu arazilerin Türkiye sınırında 800 kilometreye varan alanı kapladığını belirten Demirkol, “Ayrıca arazilerin sahipleri veya mirasçıları açısından hak sahipliği doğabilecektir. Özellikle mülkiyet hakkının ihlali nedeniyle AİHM’e başvurular olabilir” dedi.