Maden ruhsatları tehdit ediyor

TMMOB İl Koordinasyon Kurulu 5 Haziran Dünya Çevre Günü ve Çevre Haftası kapsamında gerçekleştirecekleri etkinliklerle ilgili basın toplantısı düzenledi.
Tepekule Kongre Merkezi’nde yapılan basın toplantısında konuşan İKK Sekreteri Ferdan Çiftçi TMMOB İKK’nın 4-10 Haziran Dünya Çevre haftası kapsamında basın açıklaması, ağaç dikme töreni, çevre konulu karikatür sergisi, Allianoi Gezisi ve çeşitli panellerden oluşan bir dizi etkinlik gerçekleştireceğini açıkladı. Daha sonra söz alan Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Halil Gezer İzmir’in içme suyu kaynakları, katı atık problemi, hava kalitesi, tıbbi atıklar, enerji kaynakları, madencilik, gemi söküm tesisleri, yaban hayatı, balık çiftlikleri, taş ocakları ve çimento fabrikaları gibi belli başlı çevresel sorunları ile ilgili rapordaki görüşleri özetledi. Gezer, İzmir’in içme suyuyla ilgili arıtma tesislerinde şu an için problemin giderildiğini ancak bunun geleceğin garantiye alınması anlamına gelmediğine vurgu yaptı. Yer altı sularının aynı zamanda Gediz Nehri çevresindeki sanayi bölgelerinden kaynaklı kirliliğin de tehdidi altında bulunduğunu belirten Gezer, su kaynaklarının düzenli olarak izlenmesi ve kirlenmelerini önlemeye dönük projelerin uygulanması gerektiğine işaret etti. İzmir’in taşı toprağı altın deyimine uygun olarak birçok altın ve gümüş madeni sahasına sahip olduğunu kaydeden Gezer, yeni Maden Yasası’ndan sonra onlarca maden arama ruhsatı dağıtıldığını aktardı. Gezer, “Bunlar İzmir için çok ciddi potansiyel tehditler içermektedir. Özellikle Efemçukuru Altın Madeni doğrudan Tahtalı ve Çamlı Barajı’nı etkileyecek ve ciddi bir şekilde ağır metal, arsenik kirliliğine neden olacaktır” diye konuştu. Gezer ayrıca Aliağa’ya termik santral düşüncesinden de bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
TIP ÖĞRENCİLERİ
ALİAĞA’DA
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencileri Özel Çalışma Modülü dersi kapsamında dün Aliağa demir çelik fabrikaları bölgesinde incelemelerde bulundular. İnceleme Gezisi E.Ü. Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Karababa, Araştırma Görevlisi Gökçe Aslan ve Elele Hareketi Dönem Sözcüsü Ertuğrul Barka’nın rehberliğinde gerçekleştirildi. Demir Çelik Fabrikaları Bölgesi’ne hakim bir tepeden ovaya yayılmış demir çelik fabrikalarının yarattığı kirliliği fotoğraflayan öğrencilere, Ertuğrul Barka bölgedeki çevre sorunları ile ilgili bilgi verdi. Bölgenin birçok çevre sorunu olmasına rağmen en önemlisinin demir çelik fabrikalarından çıkan elektrikli ark ocağı tozları olduğunu aktaran Barka, çok tehlikeli maddelerin içinde bulunduğu bu tozların ovada gelişi güzel yerlere depolandığını söyledi. İnceleme grubu daha sonra bölgedeki bir vadiye giderek buraya kamyonlarla ark ocağı tozlarının boşaltılmasını gözlemledi. Burada konuşan Prof. Dr. Ali Osman Karababa bu tozların yer altı ve yerüstü sularını da kirlettiğini, bunun sonucu olarak bölgede kanser oranlarında artışlar olduğunu söyledi. (İZMİR)