07 Haziran 2009 00:00
Patlamamış mısır
Yetiştim ıssız
Vay ıssız görüşemiyoruz ya. Kusura bakma, geçen hafta seni boşlayan ben oldum. Arkamdan konuşmuşsun, gelmiyor etmiyor diye. Aşk olsun. Seni hiç unutur muyum? Daha konuşacak çok şey var.
Vay ıssız görüşemiyoruz ya. Kusura bakma, geçen hafta seni boşlayan ben oldum. Arkamdan konuşmuşsun, gelmiyor etmiyor diye. Aşk olsun. Seni hiç unutur muyum? Daha konuşacak çok şey var.
Geçenlerde internetten bir mesaj aldım. Bir tanıdık, kendince karşılaştırmalı bir liste hazırlamış. Sevdiği, sevmediği şeyleri bir bir yazmış. Bana seni hatırlattı be ıssız. Demek o da sizden olmuş diye düşündüm.
Sıralamış kendine göre; demleme çay, sallama çaydan iyidir demiş. Kitap okumak, televizyon izlemekten iyidir demiş. Yakar top bilgisayar oyunundan iyidir demiş. Keman sesi, bilgisayar sesinden iyidir demiş. Saymış.
İçin hop etti değil mi bunları duyunca, kardeş geldi sana diye? Ya evet, benzer şeylere takılıyorsunuz. Plakçılıktı, filmli makine kullanmaktı, sizde de var ya böyle takıntılar.
Şimdi, sana yepyeni bir dünyanın kapısını açıyorum ıssızım. Bırak takıntıları, bırak ezberleri. Önce düşün, sonra konuş.
Önce düşün, sonra sev neyi seveceksen.
Çünkü bırakmazsan, bu işin sonu hayırlı değil. Sanıyor musun ki, Her gece başka hatun sonucuna varacaksın burdan? Yok, varacağın yer şunlardan biri:
* Nerde o eski bayramlar...
* İstanbulu da lahmacun kokusu sardı...
* Siz köylüler ne şekersiniz, toprakla, kazma kürekle mutlu oluyorsunuz.
* Adamlar yapmış.
* Cep telefonu yokken ne güzeldi.
* Atatürk yaşasaydı...
Düşünmeden söylenen, ezberlenen, senden önce yüz milyon kez söylendiği halde itiraz etmeden kabul edebildiğin ne kadar cümle varsa, onları düşün işte. Yeniliklere açık olalım ıssız birader. Bazen de televizyon izlemek iyidir. Televizyonda düzgün bir şey okumak, rezil bir kitabı okumaktan iyi değil midir?
Sen gene neyin iyi, neyin kötü olduğunu düşünmeyi elden bırakma. Ama ezberi bırak. Bir içeriğine bak, ondan sonra yap seçimini. Bilgisayar, televizyon, kötü bir şey olmak zorunda değil. Bilgisayar oyununun kötüsü de var iyisi de. Televizyon programının da öyle. Cep telefonu yokken de hiçbir şey güzel değildi.
Plak da, filmli fotoğraf teknolojisi de eskidi artık. Müzeye git bak, evinde ne işi var?
Yeni müzikleri, yeni kitapları, yeni televizyon programlarını, yeni bilgisayar oyunlarını, yeni teknolojileri hemen itme. Bir bak bakalım, ne diyorlar.
Daha otuzuna gelmeden Nerde o eski bayramlar kıvamına gelmeni engellemeye çalışıyorum. Sözümü dinle sen. f
Çağdaş Günerbüyük
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
