10 Haziran 2009 00:00

Kapitalizmin zeytin kurnazlığı

Evrensel gazetesinin 23 Mayıs 2009 tarihli sayısının manşeti; “Kurnazlar” başlığını taşıyordu.

Paylaş

Evrensel gazetesinin 23 Mayıs 2009 tarihli sayısının manşeti; “Kurnazlar” başlığını taşıyordu. Haberde; üç AKP’li milletvekili tarafından Zeytincilik Yasası’nda değişiklik yapılmasına dair verilen yasa teklifi konu ediliyordu.
AKP Adana Milletvekilleri Vahit Kirişçi ile Haluk Özdalga ve AKP Kütahya Milletvekili Soner Aksoy, Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanunun 20. maddesinin değiştirilmesi için önerge vermişler. İlk bakışta sıradan bir yasa teklifi gibi görülebilir, ama öyle değil, yasa değişikliğine giden süreç göz önüne alındığında ve teklife dikkatli bakıldığında, haberin başlığının ne kadar yerinde olduğu daha iyi anlaşılır.
Yaşam alanlarını talana açan, küresel madenci şirketlerin istekleri doğrultusunda çıkartılan 5177 Sayılı “Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun”u Evrensel gazetesi okurları çok iyi bilirler (11/11/2007-Evrensel-Doğayı Talan Yasası-Arif Ali Cangı- http://www.evrensel.net/ekhaber.php?haber_id=20301)
Evrensel gazetesi okurları, yine bu yasanın hazırlık aşamasında, Newmont’un Yöneticilerinden Gordon Nixon’un “…Maden Yasası’nın Ankara’daki Newmont yetkilileri ile eşgüdüm içerisinde hazırlandığını…” ağzından kaçırdığını da anımsarlar. (http://www.evrensel.net/04/03/17/ekonomi.html)
İşte bu yasa değişikliği ile Zeytin Yasası da değiştirilmeye çalışılmıştı, ancak zeytincilerin Meclis’te kamp kurmaları sayesinde, zeytinlikler kurtulmuştu.
5177 Sayılı Yasa 2004 yılının Dünya Çevre Günü’nde yani 5 Haziran’da yürürlüğe girmişti. Aradan geçen beş yıl içinde yasa değişikliğinin yarattığı tehlikeleri yaşayarak gördük. Yıllardır süren yargılamasını tamamlayan Anayasa Mahkemesi, 15 Ocak 2009 tarihli kararı ile yasa değişikliğinin en önemli maddelerini anayasaya aykırı buldu. (http://www.sesonline.net/php/genel_sayfa_yazar.php?KartNo=52895&Yazar=Arif+Ali+Cangı) Ardından, Danıştay 8. Dairesi de 10 Şubat 2009 tarihli kararı ile “Çevre üzerinde geri dönüşü mümkün olmayan tahribatlara yol açması olasılığı” gerekçesiyle, yasa değişikliğine dayanılarak çıkartılan Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği’nin yürütmesini durdurdu. (http://www.egecep.org.tr/etkinlikdetay.aspx?id=34)
Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen yasaya sokulamayan Zeytincilik Yasası’nın değişikliği şimdi yapılmaya çalışılıyor. Yasa değişikliği teklifi şöyle; “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede, zeytinliklerin bitkisel gelişimin ve çoğalmalarını engelleyecek tesis yapılamaz ve işletilemez. Ancak bu sahalarda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan izin almak kaydıyla zeytin ağaçlarına zarar vermeyecek şekilde her türlü teknik önlemi almış zeytinyağı fabrikaları, tarımsal sanayi işletmeleri, yenilebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri ile diğer işletme ve tesisler yapılabilir ve işletilebilir.” Yasanın şimdiki halinde, “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez” denmektedir. Değişiklikle Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan izin alınarak yasadaki yasak delinmeye çalışılıyor. Teklifteki kurnazlık “Diğer işletme ve tesisler” sözlerinde gizli.
Yasa değişikliğinin kime hizmet edeceğini anlayabilmek için, teklifin kimin isteği ile yapıldığına bakmak gerek.
Madencilik Sektörü Başkanlar Konseyi Birliği zeytinliklere 3 km’den yakın mesafede madencilik yapılmamasına itiraz etmiş, konu 09-11 Ocak 2009 tarihinde Kızılcahamam’da yapılan Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu toplantısında gündeme getirilmiş, “sorun”un Sektörel Lisanslar Teknik Komitesi eylem planına dahil edilmesine, çözümü için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı koordinatörlüğünde ilgili kurum ve sektör temsilcilerinin katılımı ile çalışmalar yapılması kararlaştırmış, ardından eylem planı hemen uygulanmaya başlanmış ve Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğüne “Zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesi ile meyve kalite ve kantitesine mani olacak kimyevi atık ile toz ve duman limit konsantrasyonlarının belirlenmesi projesi” taslağı sunulmuş. (http://www.sesonline.net/php/genel_sayfa_yazar.php?KartNo=53466&Yazar=Arif+Ali+Cangı) Bu günlerde proje taslağı tartışılıyor. Yasa teklifi işte bu projeyi tamamlamayı, yasa teklif hazırlamayı amaçlıyor.
Yapılmak istenen sadece bir yasanın değiştirilmesi değildir. Kapitalist sistem sömürmeyi sürekli hale getirmek için kendi düzenini sağlamlaştırmaya çalışıyor. Toprak, su, hava gibi canlı yaşamanın vazgeçilmezleri, yaşam alanları saldırı altında. Küreselleşen kapitalist sistem yaşam alanlarına yönelik sömürüsünü sürdürebilmek için bin bir kurnazlığa başvuruyor. Daha önce zeytincilerin direnmesi sayesinde Newmont’un isteğini yerine getiremeyen AKP iktidarı, bu kez sistemin kendisinin yarattığı “Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu” “Sektörel Lisanslar Teknik Komitesi” gibi kurumlar vasıtasıyla, yerine getirmeye çalışıyor.
Yaşananları yalnızca zeytinliklere saldırı olarak görmemek gerek, saldırı büyük, kapitalist sistem sömürmeye devam ediyor, paraya çevrilebilir ne varsa sömürmek için her yolu deniyor. Bu arada bin bir kurnazlıklara başvuruluyor, oyun içinde oyunlar oynanıyor, sömürüyü, talanı önleyen, koruyucu yasalar bir bir değiştiriliyor, deregülasyon süreci hızla işliyor.
Peki; emekten, yaşamın korunmasından yana olanlar, bizler sessiz mi kalacağız? Şimdi zeytincilerin başkaldırması, yaşam savunucularının ayaklanması gerekiyor. Bu, çevre haftasında “çevre ikiyüzlüleri”ne en güzel yanıt olacaktır. (http://www.sesonline.net/php/genel_sayfa_yazar.php?KartNo=53570&Yazar=Arif+Ali+Cangı)
Zeytine sahip çıkamazsak, yaşama da sahip çıkamayız.
ARİF ALİ CANGI - Avukat
ÖNCEKİ HABER

Erzin halkı termik santrallere karşı

SONRAKİ HABER

Dolmabahçe’de ne konuştular

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...