12 Haziran 2009 00:00
ÇED bilgilendirme toplantısının ardından
İlçemizde 26 Mayıs 2009 Salı günü öğleden sonra Egemer Ak Enerji Grubu adına Armada Şirketi tarafından düzenlenen ÇED bilgilendirme ve değerlendirme toplantısını bu toplantıya katılan tüm bölge halkı temsilcileri protesto ederek, bölgemizde gerek doğal gaz çevrimli, gerekse kömür yakıtlı termik santral istemediklerini yetkililerin suratlarına haykırarak belirttiler.
İlçemizde 26 Mayıs 2009 Salı günü öğleden sonra Egemer Ak Enerji Grubu adına Armada Şirketi tarafından düzenlenen ÇED bilgilendirme ve değerlendirme toplantısını bu toplantıya katılan tüm bölge halkı temsilcileri protesto ederek, bölgemizde gerek doğal gaz çevrimli, gerekse kömür yakıtlı termik santral istemediklerini yetkililerin suratlarına haykırarak belirttiler.
Bu toplantı bana göre formaliteleri yerine getirmenin ilk ayağı idi. Ama onlar halkın böyle bir tepki vereceğini herhalde hiç ummamışlardı sanırım. Salondaki tepki bana göre çok olumlu bir gelişme olmuştu. Çünkü tepkisiz ve suskun toplumları yönlendirmek ve yönetmek çok kolaydır. Her ne kadar bazı arkadaşlar toplantının yapılması konusunda görüş bildirdilerse de, Ak Enerji Grubunu yoğun protesto altına almak ve onları konuşturmamak çok anlamlıydı. Ancak Erzin ve çevre sakinleri olarak toplantıyı boykot ederek salonu terk etme kararı alınmasına rağmen, salonda iki üç siyasetçinin kalmasına ise bir anlam veremedim. Acaba! demekten de kendimi alamadım desem yeridir. Çünkü Armada yetkilileri ÇED bilgilendirme toplantısını bu üç kişiye yapmışlardır. Salondaki basınla beraber bu sayı altı yedi kişiye çıkmaktadır. Bunun neresi toplantı kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.
Değerli dostlar. Termik santrallere karşı bu platformun amacı her türlü siyasi düşüncelerden uzak, santrallerin kurulmasına karşı kamuoyunu bilgilendirmek ve insanlarımızın tepkisini her zeminde dile getirmektir. Çünkü kurulursa bu santrallerin vereceği zarar kişi seçmez. Bu konuyla ilgili 5 Haziran Dünya Çevre Günü bana göre iyi bir fırsattı ama kullanılamadı. Bu günü bir kayıp olarak algılamak gerekir. Yapılan çalışmaların çevremizle sınırlı kalmaması bölgeye yayılması ve daha geniş kitlelerin duyarlılıklarıyla bir bölge ülke sorununa dönüştürülmesi gerekir. Bu bağlamda platform bundan sonra kendine bir yol haritası çıkartarak kısa ve uzun vadeli çalışma planı oluşturmalıdır. Yapılacak çalışmalar kamuoyu ile paylaşılmalı ve halk tarafından da desteklenmelidir. Özellikle yerel yönetimin bu konuya karşı duyarlı, kamuoyundan yana taraf olması büyük önem taşımaktadır. İleride bu kömür santralleri kurulursa çevre ve insan sağlığına vereceği zararların vicdani sorumluluğundan kimse kurtulamayacaktır. Neyse ki ilçemizin böyle bir sıkıntısı yok. Ama ilerde olmayacağının da garantisini halkımıza vermek zorunda değiller mi? Son olarak 5 Haziran Çarşamba günü ÇED toplantısının ikinci ayağı olan, Ankara Çevre Bakanlığındaki Kamu Yöneticileriyle yapılan toplantının olumlu geçtiği ve toplantıya katılanların santralin yapılmasının olumlu olacağı yönünde görüş belirttiklerini de öğrenmiş bulunuyoruz.
Değerli dostlar. Mücadele paylaşılırsa büyür, somut getiriler elde edilebilir. Çünkü termik santrallere karşı durmak ben insanım diyen, temiz ve sağlıklı bir gelecek bekleyen herkesin görevidir.
NECDET SÖKMEN - Erzin Termik Santral Karşıtı Platf. Dönem Sözcüsü
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
