15 Haziran 2009 00:00

Yeni kuralsızlık dönemi

Tersane işçilerinin anlattıkları, aralarında milletvekillerinin de bulunduğu tersane patronlarının, krizle birlikte tersanelerde yeni bir kuralsızlıklar dönemi başlattığını gösteriyor. İşçiler, bu kuralsızlığın ne boyutlara vardığını gazetemize anlattı.

Paylaş

Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde bulunan çay ocaklarından konuştuğumuz işçilerin anlattıkları, krizle birlikte tersanelerde yeniden hakim olan kuralsızlıkların geldiği noktayı gösteriyor. Kazalara davetiye çıkaran uygulamaların muhatapları arasında milletvekillerinin tersanesi de bulunuyor. Kriz bahanesiyle kuralsızlığın daha da arttığı tersanelerde işçiler, işten atılma korkusuyla kuralsızlıklara ses çıkaramıyor. İşçiler, hükümetin yaşananları izlemesine ise tepkililer.
MHP’Lİ VEKİLİN TERSANESİ
İlk olarak MHP Milletvekili Ali Torlak’ın sahibi olduğu Torgem Tersanesi işçileriyle karşılaşıyoruz. Metin Yıldız, krizle birlikte tersanelerde kuralsızlıkların yeniden hakim olduğunu söylüyor. Yıldız, tersanelerde çalışma saatlerinin uzatıldığını, iş güvenliği önlemlerinin alınmamaya başladığını, ücretlerin düşürüldüğünü anlatıyor. “İşçiler eğitilmeden işe alınıyor ya da bir iki saat eğitim verilerek işbaşı yaptırılıyor. Bu da üzerlerindeki baskıları geçiştirmek için yapılıyor” diyerek, alınan önlemlerin göstermelik olduğunu anlatan Yıldız, şöyle devam ediyor: “Ben yıllardır tersanedeyim. Bana 60 lira yevmiye vermek yerine 30 liraya işi bilmeyenleri tercih etmeye başladılar.” “İskeleye çıkarken kemer istiyorsun, ‘İki dakka çık bi şey olmaz’ diyor. Sonra düşünce gelip yanına kemer bırakıyorlar” diyen Yıldız, krizle birlikte işçiler üzerindeki baskıların arttığını, gazetemize konuştuğu için belki de işten atılacağını söylüyor.
Torgem’de usta olarak çalışan başka bir işçiyle konuşuyoruz. Arkadaşının anlattıklarını doğruluyor. “Burada tersaneler ilk kurulduğunda patronlar ticari taksiyle işe gelirdi. Bizimle ilgilenirdi. İşleri denetlerdi. Para kazandıkça işçilerden uzaklaştılar. Taşeronları getirdiler. İşler denetlenmez oldu. İşçiler hakkını arardı aramaz oldu” diyen işçi, kârlarına kâr katan patronların soyunma odalarını, yemekhaneleri, lavaboları dahi düzenlemeyi düşünmediğini anlatıyor. Krizle birlikte durumların daha da kötüye gittiğini anlatan işçi, alınıyor denilen iş güvenliği önlemlerinin ise sadece göstermelik olduğunu dile getiriyor.
AKP’Lİ VEKİLİN TERSANESİNDE DE AYNI DURUM
AKP’li Milletvekili Kemal Yardımcı’nın tersanesinde çalışan işçilerle karşılaşıyoruz. Mustafa Turgut, 3 ay önce Yardımcı’dan atılmış. Gerekçe olarak krizi göstermişler. “Başbakan kriz teğet geçti dedi ama vekilinin tersanesinde öyle olmadı” diyen Turgut, krizden önce 500 işçinin çalıştığı tersanede şu an 200 işçinin çalıştığını anlatıyor. Turgut, 3 aydır sadece günlük işler bulduğunu ve ailesini geçindirmeye çalıştığını belirtiyor. “Eskiden 30 kişi yaptığımız işi şimdi 10 kişi yapıyoruz” diye söze başlayan Eyüp Yıldız, ‘96 yılından bu yana çalıştığı tersanelerde patronların hep kazandığını, ancak kriz olunca binlerce işçiyi kapı önüne koyduklarını anlatıyor. “İş güvenliği yok, denetim yok, bilinçlendirme yok” diyen Yıldız, tüm bunlara işten atılma korkusuyla ses çıkaramadıklarını söylüyor.
ÖLÜME GÖNDERİYORLAR
İsmini vermek istemeyen bir başka işçi, hükümete tepki gösteriyor. “Denetlemeye geliyorlar ama bize bir şey soran yok. Gelip müdürlerle görüşüyorlar, geminin üstüne çıkan yok” diyen işçi, kendilerine bir şey sorulmamasına tepki gösteriyor.
Bir başka işçinin anlattıkları ise kuralsızlığın geldiği noktayı gözler önüne seriyor: “Boya yapılmış yerde gaz olur. Ölçüm falan yapmazlar. Sana gir çalış derler, girmem dersen işten atılırsın. Sonra patlama olur. Suçlu sen olursun.” Yapacakları tek şeyin birleşmek olduğunu anlatan işçi, ne hükümetin ne de patronların işçileri düşünmediğini ifade ediyor. (İstanbul/EVRENSEL)
Ercan Karakaya
ÖNCEKİ HABER

Durduran yok mu?

SONRAKİ HABER

Devlet malı hâlâ deniz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...