15 Haziran 2009 00:00

Durduran yok mu?

Malatya merkeze bağlı Şahnahan beldesindeki mesire yerinden geçen akarsuya fabrika atıkları dökülüyor. Meyve ağaçları ve sebzelerin de sulandığı...

Paylaş

Malatya merkeze bağlı Şahnahan beldesindeki mesire yerinden geçen akarsuya fabrika atıkları dökülüyor. Meyve ağaçları ve sebzelerin de sulandığı, aynı zamanda Şahnahan mesire yeri olan akarsuya atıklar karıştığı için su katran rengine bürünmüş.
1. ve 2. Organize Sanayi Bölgelerinin arıtma tesisine daha önce gerek Çevre Sağlık Müdürlüğü, gerekse de İl Tarım Müdürlüğü birçok kez cezai işlem uygulamış. Ancak buna karşın kimyasalların akması önlenememiş. Bunun yanı sıra köylüler de meyve ağaçlarının kuruması nedeniyle dava açmış, 1. Organize Sanayi Müdürlüğü’nden tazminat almışlar. Hâlâ birçok vatandaşın açtığı davalar ise devam ediyor.
Geçtiğimiz yıl da gündeme getirdiğimiz kimyasalların akarsuya akması sorunu sürüyor. Akarsu başka kanal yapılarak Tohma Çayı’na yönlendirilecekti. Bu henüz gerçekleşmedi, ancak gerçekleşse bile bu da kirliliğin başka bölgede devam etmesi anlamına gelecek.
Atık suların; çevrede bulunan ve Şahnahan, Hatunsuyu gibi beldelerle Battalgazi ilçesi güzergahını takip ederek Karakaya Baraj Gölü’ne ulaşan Beylerderesi’ne akıtılması, belde ve ilçe sakinlerinin endişelerini artırıyor.
26 YILDIR AYNI SORUN
26 yıldır Malatya Organize Sanayi Bölgesi’nin atık sularının tamamı Şahnahan Akarsuyu’na dökülüyor. Hem Şahnahan’ın içinden geçen hem de mesire yeri olan akarsu alanı, insanlar, balıklar ve bitkiler için tehlike saçıyor. Bu suyu aynı zamanda Battalgazi İlçesindeki üreticiler sulamada kullanıyor. Daha önce balık da bulunan sularda, artık balık bulmak mümkün değil. Beldedeki çocuklarda sık sık sarılık görülmesinin nedenini, doktorlar kimyasalın kirlettiği sulara bağlıyor. Belde sakinleri, valilik, Çevre Müdürlüğü, Organize Sanayi Müdürlüğü gibi birçok devlet kurumu ve yetkiliyle görüşmüş. Ancak 26 yıldır insan ve çevre sağlığı ihmal ediliyor.
KİMYASALLAR SARILIK YAPIYOR
Ahmet Aydın, eşi ve komşusuyla gelmiş pikniğe. Ancak çevreye yayılan koku ve suya, akıtılan kimyasallara tepkili: “Temiz değil, her zaman pislik içinde. Yıllardır geliyoruz hep böyle. Temiz olsa daha güzel olur çevre.”
Hasan Şahin (48), kimyasalların hep çevreyi hem de insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğini dile getiriyor. Şahin, “Kokusundan durulmuyor. Söğüdü kayısıyı bile kurutuyor. Yol kenarındaki ağaçları hep kurutup gidiyor. Meyve de yenmez. Bir an öce kapansa iyi olur. Arıtma olmadı bir türlü. Kokuyor, dayanılmıyor” diyor.
Şaban Toksöz, 3 yıldır Şahnahan’da çalıştığını söyleyerek, şöyle devam ediyor: “İlk geldiğimde kötü bir koku vardı. Çocuklar ‘kanalizasyon suyu’ dediler. Organize sanayiden gelen atık suların kokusu dendi. Kanal zaten simsiyah. Çevreden çocuklarımız çok etkileniyor. Öğrencilerimizde sarılık görülüyor. Kimyasal atıklardan oluyor. Çok güzel yer. Malatya için harika bir yer. Gelmek istiyoruz ama suyu bıraktıkları an felaket bir koku oluyor. Böyle bir yerin bu hale getirilmesinden üzüntü duyuyorum.” (Malatya/EVRENSEL)

KİRLİLİK RAPORLARLA BELGELENDİ
Geçtiğimiz yıl mart ayında Çevre Sağlık Komisyonu’nun Malatya İl Genel Meclisi’ne verdiği önergede, “1.ve 2. Organize Sanayi Bölgelerinde bazı işletmelerin kimyasal atık salgıladığı, halihazırdaki OSB arıtma tesisinin çevresel atıklarının, kentin insan sağlığı, çevre sağlığı ve bitkisel zararlar göz önünde bulundurulduğunda, denetim ve disiplin altına alınması gerektiği” ifadelerine yer veriliyor.
Raporda şu bilgiler yer alıyor: “Arıtma tesislerinden çıkan atıkların gelişigüzel açık bir alana döküldüğünü ve pis kokuların geniş bir alana dağılarak mevcut temiz sulara karışarak çevresinde bulanan bazı yerleşim yerlerinde oturan köy ve belde sakinlerinin sarılık hastalığına yakalandığı, buna bağlı olarak komisyonumuzca tespit edilemeyen ancak sağlık taramalarında ortaya çıkabilecek çeşitli salgın hastalıklara sebep olacağı düşünülmektedir.” Raporda, hayvanların da bu sulardan içtiğine dikkat çekilerek, “Bunlardan elde edilen et ve süt ürünlerine bağlı olarak hastalık kaptıklarını, bu hastalığın da özellikle insan sağlığı açısından tehlikeli boyutlara ulaşacağını müşahede etmekteyiz” denildi.
Raporda, “Beylerderesi Vadisi ve Beylerderesi Çayı’nın kirlendiğini, bu çayın suladığı tarım arazilerinde yetişen meyve, sebze ve tahıl bitkilerinin zarar gördüğü, ileriki tarihlerde çiftçilerimizin maddi anlamda büyük zararlar göreceği tespit edilmiştir” deniliyor. Ayrıca mevcut arıtma tesisi ile ilgili gerek Çevre Sağlık Müdürlüğü’nün, gerekse İl Tarım Müdürlüğü’nün geçmişte uygulamış olduğu cezai işlemlere de dikkat çekiliyor.
Derya Karaçoban
ÖNCEKİ HABER

Seyhan Belediyesi’nden yüzlerce işçi atılacak

SONRAKİ HABER

Yeni kuralsızlık dönemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...