15 Haziran 2009 00:00

Bozuk düzende sağlam çark olmaz

Tutukluluk halim 27 Şubat 2009 Cuma günü Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı ile Erzurum H Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 3 günlük hücre ile başladı.

Paylaş

Tutukluluk halim 27 Şubat 2009 Cuma günü Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı ile Erzurum H Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 3 günlük hücre ile başladı. 3 gün boyunca pislik içerisinde farenin bile uğramadığı bir lağım çukurunda yaşam mücadelesi verdim. O üç gün ve onu takip eden 15 gün boyunca telefon etme hakkı, görüşme hakkı, gazete-dergi edinme hakkı başta olmak üzere hiçbir haktan faydalanmadım. Ve bir hafta boyunca da -çizgisiz kağıt verilmediği için- dilekçe hakkımı kullanamadım. O ilk üç günün sonunda bir dilekçe alelacele yazdırılarak yangından mal kaçırırcasına 16 Mart itibarıyla Gümüşhane E Tipi Kapalı Cezaevine nakil (sevk) oldum. Tam diyordum ki H Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinden E Tipine geçtim ve olumsuzluklar sona erecek; ancak gel gör ki katmerlenerek artmasın mı?
Gümüşhane E Tipi’nin de diğer cezaevi koşullarından farklı olmadığını yaşayarak öğrendik. Aslında şu anda cezaevinde yok yok. En alt görevliden en üst yetkiliye kadar herkes tamam demekte, ancak yapılan hiçbir şey yok, olumsuzluk çok. Gel gelelim yaşananlara özetle...
Yüksek güvenlikli bir cezaevinde bile girebilen (serbestlik) makas, cımbız ve ayakkabı tabanındaki sac-demir her ne hikmetse E Tipine giremedi ve hatta biz bile zor girdik buraya. Koğuşlar adım atılamayacak yoğunlukta ranzalar yanaşık düzende dizildiği için tutuklu ve hükümlüler aynı yataktaymış gibi uyumakta, banyo haftada iki gün ancak toplamda 2 saat (18 kişilik koğuşun hijyenini, siz düşünün) sıcak su verilmekte, atölyede çalışma imkanı haftada 2 defa olmasına rağmen genellikle haftada 3 saati geçememekte, gelen koli ve kargolar haftada bir gün (cuma) verilmekte, dilekçelerin cevabı verilmemekte, yemekler kalitesiz ve sürekli patates ve mercimek çıkmakta, çarşamba günleri yoğunluğu yaşamakta (örneğin banyo, telefon etme, mektup-faks gönderme, ziyaretçi görüşü, açık görüş, kantin alışverişi vs. sadece çarşambaları) doktor sorunu had safhada ve genellikle gardiyanlar muayene ederek sağlık sorunumuzun tespiti üzerine revire çıkabilmekte, tabi ne zaman çıkılacağı belli değil. (Defalarca dilekçe yazılmasına rağmen aylarca doktora çıkılmamakta ve hatta sevke rağmen hastaneye götürülmemekte.) Bu sorunlardan bizde çok var. Az daha unutuyordum. Bir de son günlerde çıktı kantin alışverişi yapmak için verilen fiş de parayla satılmaya çalışılmakta. Bakalım daha neler görüp yaşayacağız.
Yani burada her şey parayla, sandalye, masa, çatal, kaşık, şeker, deterjan, yastık, battaniye, elbise dolabı, kantin fişi vb. (Bunlar şaka değil gerçektir)
Paran kadar yaşam burada da söz konusu. Burada sadece Orhan Veli’nin ifadesiyle “Hava bedava, su bedava” (bu gerçek) ancak bedava yaşamıyoruz.
Sonuç olarak cezaevinin tipi ne olursa olsun hepsinin de tipi bozuk. (Burada değerli Başkanım Zübeyde Kılıç Öztürk’e sevgi ve saygılarımı da ifade edeyim. Bu kendilerinin tespitidir) Tipi batsın. Hani derler ya “Bozuk düzende sağlam çark olmaz”mış. Mutlaka bir gün bizlerin verdiği eşitlik özgürlük mücadelemiz her şeye rağmen zafere ulaşacaktır. Baskılar bizi yıldıramaz.
Önder Doğan (Eğitim Sen Sivas Şube Başkanı-Gümüşhane E Tipi Kapalı Cezaevi)
ÖNCEKİ HABER

Zamanı geri döndürme yeteneğim olsaydı niye iş arayayım

SONRAKİ HABER

SÖZ OLA TORBA DOLA

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...