16 Haziran 2009 00:00
Bir mektubun anlattıkları
3 ay boyunca komisyon tarafından okunan mektupta karalancak pek çok şey bulundu, yazılanların yaklaşık 4te biri.
Yanda gördüğünüz mektup elimize geçtiğimiz günlerde ulaştı. Tekirdağ 2 Nolu F Tipinde kalan tutuklu Ekrem Polat, mektubun başında gazetemiz çalışanlarının Newrozunu kutluyor. Çünkü mektubu 16 Martta yazmış, yani 3 ay önce. Ancak zarfın üzerine cezaevi idaresinin bastığı mührün tarihi ise 25 Mayıs. Üstelik mektubun dörtte birlik bölümü Mektup Okuma Komisyonu tarafından karalanmış, sansürlenmiş. Yalnızca bu mektup bile, cezaevlerinin içinde bulunduğu durumu tarif etmeye yetiyor.
İKİNCİ BİR CEBER
OLAYI YAŞANABİLİR
Mektubu, hak ihlalleri ve keyfi uygulamalara dikkat çekmek için yazan Polat, şikayetlerini şöyle sıralıyor: Kürtçe gazete, dergi vb. verilmediği gibi, telefonda Kürtçe konuştuğumuzda da engellere maruz kalmakta, ölümle tehdit edilmekteyiz...(karalanmış)... İkinci bir Engin Ceber olayının yaşanması, var olan koşullarda güçlü bir olasılıktır. İaşe bedeli 4 YTLye çıkmış olmasına rağmen yemek çok az, kalorisi oldukça düşük tutulmaktadır...(karalanmış)... Yaptığımız suç duyuruları sonuçsuz kalmaktadır.
Adalet Bakanlığının yayınladığı haftada 10 saat sohbet genelgesine rağmen ayda 2-3 saat sohbete çıkarılmaktayız. Zaman zaman 2-3 saatlik sohbet süresi dahi kullandırılmamaktadır. Birçok sudan sebeplerle disiplin soruşturulmaları açılmakta, haybeden keyfi cezalar verilmekte ve bu cezalar da yıllara vardırılacak kadar yaydırılmaktadır...(karalanmış)...
ÇIPLAK ARAMA
Avukat görüşlerinden sonra zorla çıplak arama dayatılmaktadır. Dışarıda birkaç liraya alınabilecek bir eşya, cezaevi kantininde 10 liraya varan fiyatlarla satılmaktadır. İhtiyaçlarımıza denk düşmeyen birçok şey kantine getirilirken, temel ihtiyacımızı teşkil eden eşyalarsa bulunmamaktadır. Gönderdiğimiz mektuplar kaybettirilmekte, gelen mektuplarsa verilmemektedir. Arkadaşlarımıza ait resim ve fotoğraflar da keyfi bir şekilde bize verilmemektedir, bunlara el konulmaktadır. Bu şekilde akla, mantığa, hukuka sığmayan birçok keyfi uygulama mevcuttur. (İstanbul/EVRENSEL)