16 Haziran 2009 00:00
Sağlığın ticarileştirilmesi veremle savaşı aksatıyor
BORNOVA Göğüs Kliniği ve Verem Savaş Dispanserinde çalışan Radyoloji Teknisyeni Güler Koçakın, tüberküloz menenjit hastalığından 11 Haziran 2009 günü hayatını kaybetmesi, sağlığın geldiği acı tabloyu tekrar açığa vurdu.
BORNOVA Göğüs Kliniği ve Verem Savaş Dispanserinde çalışan Radyoloji Teknisyeni Güler Koçakın, tüberküloz menenjit hastalığından 11 Haziran 2009 günü hayatını kaybetmesi, sağlığın geldiği acı tabloyu tekrar açığa vurdu.
Radyoloji çalışanı Güler Koçakın, tüberküloz menenjitten hayatını kaybetmesi ile ilgili olarak yapılan basın toplantısında, SSGSSnin yaldızları dökülürken Tam Günün sonuçlarının da neler olabileceğinin daha fazla hissedildiği belirtildi.
SES İzmir Şube Başkanı Ergun Demir, sağlık kurumlarındaki eksiklerinin giderilmediğini, sağlık hizmetlerinin taşeronlaştırıldığını, sağlık çalışanlarının ve halkın sağlığı düşünülmeden sağlık politikaları üretmenin sonucu olarak hastalar ve sağlık çalışanlarının hayatını kaybettiğini belirtti.
Tüberküloz hastalarının tedavi sürecinde yatırıldığı göğüs hastalıkları hastanelerinin ticari anlayış ile tam teşekküllü devlet hastanesine dönüştürüldüğünü söyleyen Demir, Tüberküloz vakalarında performans puanı olmadığından, bu tanılı hastalar için ayrılan yatak sayısı da azaltılmıştır. Bu nedenle ayaktan tanı alan, yatışı gerekli görülmeyen tüm hastaların tedavilerine halen verem savaş dispanserlerince başlanmaktadır dedi.
ÖNLEMLERDEN YOKSUN
Kullanılmakta olan bazı dispanser binalarının, röntgen odalarının da gerekli standartlarda, havalandırma, donanım ve enfeksiyon önlemlerinden yoksun olduğuna dikkat çeken Demir, Arkadaşımız Güler Koçak; ateş yüksekliği, bulantı, kusma şikayetleri ile tüberküloz tanısını aldıktan üç gün sonra hayatını kaybetmiştir. Ayrıca Bornova Verem Savaş Dispanseri Radyoloji Merkezi çalışanları, Ege Üniversitesi Hastanesi filmlerini de çekmektedir. İşte sağlık çalışanlarının neyle karşı karşıya olduğunun acı tablosu buradadır diye konuştu. Demir, verem savaş dispanserlerinin sistem içindeki yerinin belirsizleştirilmesinin, yetişmiş personelin başka amaçlarla geçici olarak görevlendirilmesinin, özlük hakları ve çalışma standartlarının yetersizliğinin tüberküloz hastalığının kontrolünde aksamalara yol açtığını ifade etti.
Açıklamanın sonunda İl Sağlık Müdürlüğüne ve Sağlık Bakanlığına çağrıda bulunularak, Koçakın durumu hakkında araştırma yapılması istendi. (İZMİR)