17 Haziran 2009 00:00
Savaşta kullanılması yasak ama...
Biber gazı uzun vadede önemli etkileri olmadığı gerekçesiyle toplumsal gösterilerde polis tarafından bol bol kullanılıyor. Oysa araştırmalara göre, biber gazına kapalı alanda yüksek dozda 1 dakika maruz kalan kişinin ölme ihtimali yüzde 50.
Biber gazı uzun vadede önemli etkileri olmadığı gerekçesiyle toplumsal gösterilerde polis tarafından bol bol kullanılıyor. Oysa araştırmalara göre, biber gazına kapalı alanda yüksek dozda 1 dakika maruz kalan kişinin ölme ihtimali yüzde 50.
Bu etkileri yıllar önce fark edilmiş olmalı ki 1925 yılında yapılan ve aralarında Türkiyenin de bulunduğu 80 ülkenin imzaladığı, Cenevre Anlaşmasına 1960 yılında getirilen ek maddeye göre bu tür gazların savaşlarda kullanılması yasaklanmış. Ancak ne gariptir ki savaşta yasaklanmış olan bu gazlar, toplumsal olaylarda sivillere karşı kullanılmaya devam ediyor
KANSER YAPIYOR
Hayvanlar üzerinde yapılan bazı deneylere göre kanser yapan bu kimyasallar aynı zamanda bazı genleri bozabilecek etkiye sahip. Fakat bu gerekçeler bile emniyeti ikna etmemiş olmalı ki bu gazlar hala rahatlıkla hastanelerde, okullarda kullanılabiliyor.
Oysa Cenevre Sözleşmelerinin 1 nolu Protokolüne göre hastane ve okullar savaş halinde dahi dokunulmaması gereken yerler arasında. Ama savaş halinde bile dokunulmaması gereken yerlere bizim ülkemizde barış halindeyken biber gazı atılıyor.
EN ÇOK ÇOCUKLARI ETKİLİYOR
Yapılan araştırmalara göre biber gazının iki önemli risk grubu bulunuyor; bunlardan biri astım veya kronik akciğer hastalığı olan kişiler, diğeri ise çocuklar. Araştırmalar, bu gazlara bir şekilde maruz kalan çocuklarda, önemli akciğer hastalıklarının ortaya çıkabileceğini gösteriyor.
Çocukların bulunduğu ortamda kesinlikle kullanılmaması gereken bu gazlar, Güvercin tepede yıkımlar sırasında çıkan olaylarda, beş ile on altı yaş arası yüzlerce öğrencinin bulunduğu tepe ilköğretim okuluna atılıyor. Altmışın üzerinde öğrencinin yaralandığı olaylar sırasında polise bir kamyon dolusu biber gazı takviyesi yapılıyor. Polis her zaman olduğu gibi bu kez de ev, okul, hasta, yaşlı, çocuk dinlemeden görevini yerine getiriyor.
Tepe ilköğretim okuluna biber gazı atıldığı sırada derste olan öğrencilere sorduk o günü. 7inci sınıf öğrencisi Mehmet Tufan biber gazı atılınca öğretmenlerinin kimsenin dışarı çıkmasına izin vermediğini söylüyor. Ama bu kez de bazı öğrenciler annemiz kardeşimiz dışarıda diye ağlamaya başladı diyor. Bazı arkadaşlarının da gazdan etkilenerek bayıldığını belirten Mehmet Öğretmenimiz koku gelmesin diye camlara karton astı diyor.
Sınıfları en alt katta olduğu için biber gazından en çok etkilenenler arasında olan sekizinci sınıf öğrencisi Ozan Küçük ise Herkes panikledi bende ne olduğunu anlayamadım; gözlerimiz doldu, nefesimiz daraldı, hepimiz çok korktuk diyor.
POLİSLERİ BAŞBAKANA ŞİKAYET EDİCEM
Biber gazının tadına bakması için Tepe İlköğretim okulunda okuması şart değil bir çocuğun. Taksim Gezi Parkında oyun oynayan, Hıdır ve Ali de biber gazından nasibini almış çocuklar arasında.
Bir kere polis biber gazı attı, benim ayağıma geldi, ayağım yandı diyor; on üç yaşındaki Hıdır Bulur. Ve polisleri Başbakana şikayet ediyor Bu şekilde zehirleniriz, bayılırız, hatta belki ölürüz bile!
Tarlabaşında oturuyor Ali Karlı, on dört yaşında; Ben de biber gazı yedim diyor. Şok olduğunu, bir bakkala sığınıp, yüzünü yıkadığını söyleyen Ali Gözlerimi açamıyordum, nefes alamıyordum, çok korktum, çok da kızdım diyor.
HABERE GAZ MASKESİZ ÇIKMIYORUM
Biber gazının önemli risk grupları arasında bulunmuyor gazeteciler, onlar en çok biber gazına maruz kalanlar arasında. İşleri gereği bütün toplumsal olayların ortasında bulunan haliyle en çok biber gazı yiyen, kameramanlara ve muhabirlere sorduk En son, ne zaman, nerede yediniz biber gazını?
İstanbul da gerçekleşen bütün gazlı müdahalelerde olduğunu söyleyen DHA kameramanı Erhan Tekten, gaz maskesi olmadan hiçbir habere çıkmıyor. En son bayram tepedeki yıkımlar sırasında gaz yediğini söyleyen Tekten, gülümseyerek Galiba alıştık artık, biber gazı olmadan olmuyor diyor.
En son yıkımlar sırasında gaz yiyenlerden biride (Dicle Haber Ajansı) DİHA Muhabiri Yunus Tosun Sözüm ona orantılı güç kullanıyor polis, ama herkes biliyor ki bu müdahale yönteminin orantılı bir yanı yok diyor.
Gaz olunca orantılı mı oluyor o müdahale? diye soruyor, Birgün gazetesinin muhabiri, Zeynep Kuray. Sonra kendisi veriyor, sorduğu sorunun cevabını. Ciğerlerimiz parçalanıyor, gözlerimiz yanıyor bunun adı da orantılı güç oluyor; yok öyle bir şey Zeynep en son Taksimde 1 Mayısta yemiş biber gazını. BİTTİ