17 Haziran 2009 00:00

Yazıklar olsun!

Değerli okurlarımız, yazıma, “Yazıklar olsun” diyerek başlamak istiyorum. Evet koskoca yazıklar olsun.

Paylaş

Değerli okurlarımız, yazıma, “Yazıklar olsun” diyerek başlamak istiyorum. Evet koskoca yazıklar olsun. Türkiye’deki emek hareketinin, sınıf mücadelesinin geleceği nokta bu mu olacaktı? Biz emekçilere bunları mı reva gördünüz? Yıllardır uğradığımız kayıplar yetmiyormuş gibi şimdi de utanmadan, “Eve kapanma pazara çık” kampanyası başlatıyorsunuz. Nereden alıyorsunuz bu cesareti?
Evet yıllardır süren hak kayıplarından bahsediyorum. Ocakta aldığımız maaşı temmuzda, temmuzda aldığımız maaşı da aralıkta alamadığımız dönemleri yaşıyoruz. Bizlerden kesilen sosyal güvenlik primlerinin 4’e 5’e katlandığı dönemleri, esnek çalışmanın yaygınlaştığı, işçi kıyımının had safhaya ulaştığı hatta daha önemlisi işsizlik seviyesinin rekor seviyeye ulaştığı bir dönemi yaşıyoruz. Tüm bu yaşananların tabii ki en önemli sorumlusu AKP iktidarıdır. Bu güne kadar yapmış olduğu uygulamalarda hep sermaye lehine kararlar alan, sermayeyi besleyen bir tavır sergileyen bu iktidar, maalesef biz emekçilere gelince hep aleyhte tavır sergilemiştir. Çünkü onların TÜSİAD’ı, MÜSİAD’ı var. Onların odaları var. Peki bizim nemiz kaldı? Tabelamız! Neden mi tabelamız diyorum. Çünkü nerede durması gerektiğini bilmeyen, beslendiği ve güçlendiği yere ihanet eden bir konfederasyondan beklenti içerisinde olmak çaresizlikten başka bir şey değildir.
Neden bunları yazıyorum? Başta da belirttiğim gibi başlatılan bu kampanya bence sınıfa yapılan en büyük ihanetlerden biridir. Neden mi? Bir milyona yakın insanın, emekçinin işinden aşından olduğu bir dönemde cebinde bir bardak çay parası, çocuğuna verecek harçlık parası olmayan bu insanlara, kirasını ödeyemediği için evinden atılan bu insanlara diyorsunuz ki, “Eve kapanma pazara çık, para harca”. Para harca ki ekonomiye canlılık gelsin. Utanın beyler utanın. Hangi parayı harcayacak bu insanlar? Ceplerinde olmayan parayı mı?
Hangi ekonomiyi canlandıracaklar? Bu ekonomiyi bizler mi bu hale getirdik. Yoksa ülkeyi yönetenler ve onun yandaşları mı? Niçin bunun hesabını sormuyorsunuz? Daha düne kadar bu ülkede gündemi belirleyen koskoca Türk-İş şu an gündemi takip eder hale geldi. Daha düne kadar iktidarı yerinden oynatan Türk-İş şu an iktidar ve yandaşlarının kuklası haline gelmiştir. Bu konuda emeği geçen ve katkı koyan herkese bir kez daha yazıklar olsun.
Evet beyler bunca yazılanlar hep sizleredir. Sn. Mustafa Kumlu, Sn. Salim Uslu ve Sn. Bircan Akyıldız. Biz de emekçiler olarak öylesine bir kampanya başlatıyoruz ki; pazara çıkmıyoruz, alışveriş yapmıyoruz, para harcamıyoruz ve sizleri protesto ediyoruz. Bu güne kadar emek hareketi adına, sınıf mücadelesi adına bir araya gelemeyen bu üç konfederasyon nasıl oldu da bir araya geldiniz? Lütfen söyleyin hangi ağabeyinizden aldınız bu icazeti.
Son olarak diyoruz ki işsizliğe karşı, sömürüye karşı, vergi adaletsizliğine karşı, işten atmalara karşı, esnek çalışmaya karşı, kriz fırsatçılığına karşı, buyurun alanlara. Alanlar şenlensin, emek hareketi güçlensin. Tabi yüreğiniz yetiyorsa, cesaretiniz varsa.
Yaşasın birlik, mücadele, dayanışma.
Ahmet Oktay (Petrol-İş Sendikası
PETKİM İşyeri Temsilcisi Aliağa-İzmir)
ÖNCEKİ HABER

Seyhan ve Çukurova belediye başkanlarına çağrımızdır

SONRAKİ HABER

Eğitimde sınav açmazı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa