18 Haziran 2009 00:00
2 yılda ağır fatura
Polis Vazife Salahiyetleri Kanununda (PVSK) değişiklik yapılmasının üzerinden geçen 2 yılda 1605 kişi hak ihlaline maruz kaldı.
Polis Vazife Salahiyetleri Kanununda (PVSK) değişiklik yapılmasının üzerinden geçen 2 yılda 1605 kişi hak ihlaline maruz kaldı. 13 kişi gözaltında öldü, 40 kişi ise polis kurşunuyla yaşamını yitirdi. Türkiyenin hemen her bölgesinde, her yaş grubu ve cinsiyetten kişi polis şiddetine maruz kaldı.
22 Temmuz 2007de yapılan yerel seçimlerin hemen öncesinde alelacele çıkarılan PVSKde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yürürlüğe girmesinin üzerinden tam 2 yıl geçti. Türkiye İnsan Hakları Vakfının (THİV) hazırladığı, İkinci Yılında PVSK Özel Raporu ile polis şiddetindeki artışı gözler önüne serdi.
MÜNFERİT DEĞİL, SİSTEMATİK
Rapora göre PVSKdaki değişiklikle yetkilerini genişleten polis, 47 ilde yaşanan 331 olayda 1605 kişiyi çeşitli şekillerde mağdur etti. En fazla hak ihlali yaşanan il, 109 olayla İstanbul oldu. İstanbulu 23 olayla İzmir, 17şer olayla Diyarbakır ve Hakkari, 16 olayla Van ve 14er olayla Ankara ve Adana izledi. Raporda, verilerin hak ihlallerinin münferit değil, aksine sistematik ve tüm ülke sathında yaygın olduğunu gösterdiğine dikkat çekildi. Hak ihlaline uğrayan 1605 kişinin yaş ve cinsiyetine bakıldığında da yediden yetmişe her yaştan, her cins ve cinsel yönelimden insanın polis şiddetine maruz kaldığı da raporda görülüyor.
SOKAĞA TAŞTI
Raporda yer alan bir başka çarpıcı sonuç ise kötü muamelenin sokağa taşmış olması. Polisin PVSKdaki değişiklikle elde ettiği vatandaşı durdurma ve kimlik sorma yetkisi sokaktaki ihlallerin ana kaynağı oldu. Raporda, polisin yetkisine dayanarak birçok kişinin toplantı ve yürüyüşe katılmasını engellemesi de örnek verildi.
PVSKdaki değişiklik sonrası polisin sokak ortasında işkence ve kötü muamele uygulamalarının hem boyutunun hem de sayısının arttığına dikkat çekilen raporda, resmi gözaltı olmaksızın alıkoyma ve kaçırma vakalarının da arttığı vurgulandı.
POLİS DURMADI...
Raporda dikkat çekilen diğer bir nokta da, silah kullanma yetkisi genişletilen polisin yaşam hakkına yönelik saldırılarının artması oldu. 2 yıl içerisinde polisin dur ihtarına uyulmaması, gösterilere müdahale ve ev baskınları gerekçesiyle silah kullanması sonucunda 40 kişi yaşamını yitirdi, 53 kişi yaralandı. Uluslararası normlara göre kolluk kuvvetlerinin Sadece kendisine ve başkalarına yönelik yakın yaşamsal tehlike halinde silaha başvurabileceği belirtilen raporda, Türkiyede ise PVSKda yapılan değişiklikle polisin ortada hiçbir tehdit yokken dahi kendilerine tanınan yetkiyi de aşarak silah kullandıkları ifade edildi.
HUKUK ASKIYA ALINDI
Raporda, toplumun güvenliğinin tümüyle kolluk kuvvetlerinin takdirine ve tehdit algısına terk edildiği belertildi. Ayrıca Türkiye gibi suçla mücadelenin temel eksenine güvenlik anlayışını koymuş bir ülkede, hak arama mücadelelerinden, hırsızlık ve kapkaç gibi suçlara kadar her şeyin Devlet güvenliği aleyhine girişilmiş eylemler olarak algılandığı vurgulandı. Raporda, bu durumun hukukun askıya alınmasından başka bir anlam taşımadığı ifade edildi. (Ankara/EVRENSEL)
İŞKENCE HER YERDE
Raporda, son iki yılda gözaltında 109 işkence ve kötü muamele olayı yaşandığı belirtildi. Bu durum hükümetin İşkenceye sıfır tolerans söylemine karşın işkencenin sürdüğünü gözler önüne seriyor. 2 yıl içerisinde gözaltı mekanlarında maruz kaldıkları işkence, kötü muamele sonucu toplam 13 kişi öldü. Ayrıca raporda, arama işlemleri, kimlik sorma, durdurma, gözaltı sırasında ve nakil araçlarında şiddet kullanımının arttığı da ortaya kondu. Rapora göre polis, okuldan mülteci kamplarına, açık alanlardan araç içlerine kadar her yerde şiddet uyguladı.
Cem Gurbetoğlu