18 Haziran 2009 00:00

Domuz gribinde bir domuzluk olmasın!

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, “Domuz gribi salgınında ve tedavisinde bir domuzluk olduğundan şüpheleniyorum” dedi.

Paylaş

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, “Domuz gribi salgınında ve tedavisinde bir domuzluk olduğundan şüpheleniyorum” dedi.
Prof. Küçükusta, yaptığı yazılı açıklamada, domuz gribinin anlatıldığı kadar öldürücü bir hastalık olmamasına karşın yapılan açıklamalarla bu hastalığa karşı bir korku yaratıldığını ve böylece domuz gribi aşısına karşı büyük bir ilgi ve talep oluşturulduğunu söyledi.
AŞI GERÇEKTEN GEREKLİ Mİ?
“Otuza yakın ülke şimdiden grip aşısı kuyruğuna girmiş durumda ki, Türkiye de buna dahil. Sağlık Bakanımız Recep Akdağ, domuz gribine yönelik aşı üretecek firmalarla görüştüklerini bildirdi” diyen Büyükusta, şunları kaydetti: “İyi ama bu aşı gerçekten gerekli mi, etkili mi, yan etkileri var mı, herkes olmalı mı, yoksa bu bir tür grip ticareti mi? Önce bu salgın için iyimser olmamızı destekleyen pek çok sebep olduğunu görmemiz gerekiyor. Birincisi, milyonlarca insanın öleceği ileri sürülen salgının o kadar da ağır bir hastalık tablosuna yol açmadığı artık belli oldu. Virüs bulaşan insanların çoğu hastalığı tedavi görmeden ayakta atlatabiliyorlar. Bugüne kadar tüm dünyada ölen insan sayısı 140 kadar. Oysa standart grip salgınlarında her sene 250-500 bin insanın öldüğü biliniyor. İkincisi, ülkemizde belirlenen domuz gripli 13 olgunun da yurt dışından gelen kişilerde saptanması ve bizde insandan insana bulaşmanın olmaması. Bu, domuz gribi saptanan pek çok ülke için de geçerli. Üçüncüsü de virüsün yaz şartlarında üremesinin ve bulaşıcılığını sürdürmesinin çok zor hatta imkansız olması. Okulların tatile girmiş olması ve mevsim dolayısıyla insanların zamanlarının çoğunu açık havada geçirmeleri de çok önemli bir avantaj.”
DOLDURUŞA GELMEYELİM
Prof. Küçükusta, hem ne kadar etkili olduğunu gösteren hiçbir bilimsel kanıt olmayan hem de ne gibi ciddi yan etkileri olabileceği henüz hiç bilinmeyen bir aşı için hemen sıraya girmenin, bu kriz döneminde bu işe milyar dolarlar yatırmanın kendisine hiç de doğru gelmediğini vurgulayarak gelişmeleri ve şüphelerini şöyle sıraladı:
*Birkaç gün önce iki ayrı firma, domuz gribine yol açan H1N1 virüsüne karşı kullanılacak aşının ilk seri üretimini gerçekleştirdikleri müjdesini(!) verdiler.
*Domuz gribi virüsünün tabii mutasyonla oluşmadığına ve laboratuvar ortamında yaratıldığına dair kuşkuların ve bunu destekleyen bulguların olması.
*Bir ay kadar önce uzmanların aşı üretimi için en az 6 ay gerekir demelerine karşılık, iki firmanın aşıyı temmuz başında piyasaya verilebileceklerini bildirmeleri.
*Bu açıklamadan sonra aşı üreticisi firmalardan birinin borsadaki hisselerinde bir günde yüzde 3.6 ve 3.1 gibi çok ciddi artışlar olması.
Bu gelişme ve bilgilerin art arda sıralanmasının insanın kafasını karıştırdığını söyleyen Küçükusta, “Dolduruşa gelmemek gerekiyor” dedi. (İstanbul/ANKA)
ÖNCEKİ HABER

TGS grevcileri Ankara’da

SONRAKİ HABER

Okulda sınav har(a)cı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...