20 Haziran 2009 00:00

Çalışırken batıyoruz

Trakya’da Malkara çiftçisi sorunlarını dile getirmek ve seslerini hükümete duyurmak için pazar günü miting gerçekleştirecek. Hasat mevsiminin başlaması ile emeklerinin karşılığını almamak ve tüccarın eline düşmekten çekinen Malkara üreticileri hükümet ve ofisten kendilerine sahip çıkılmasını bekliyor.

Paylaş

Trakya’da Malkara çiftçisi sorunlarını dile getirmek ve seslerini hükümete duyurmak için pazar günü miting gerçekleştirecek. Hasat mevsiminin başlaması ile emeklerinin karşılığını almamak ve tüccarın eline düşmekten çekinen Malkara üreticileri hükümet ve ofisten kendilerine sahip çıkılmasını bekliyor.
Trakya’da süt üreticiliğinin önemli merkezlerinin başında gelen Malkara’da 370 bin dönüm alanda da ayçiçeği ve buğday üretimi gerçekleştiriliyor. Buğday hasadının yeni başlayacağı bu günlerde Tarım Bakanlığı en kaliteli buğdayın fiyatını 500 kuruş olarak açıklarken üreticiler “Çalışırken batıyoruz” diyerek mitingde tepkilerini dile getirecekler.
Malkara’da geçen seneki buğday rekoltesinin yakalanamayacağını bildiren köylüler buna karşılık girdilerin arttığını bildiriyorlar.
HEM ÜRET HEM DE ÖL
Mitingin hazırlık çalışmaları için Malkara Tüm Köy Sen Başkan ve yöneticileri ile birlikte köyleri gezerek üreticinin sıkıntılarına bizde tanık olduk. Akşam saatlerinde başladığımız gezinin ilk durağı Kadıköy.
Kadıköy’e çok sıcak geçen günün akşamında köylünün günlerdir beklediği yağmurla birlikte girdik. Köy kahvesinin bahçesinde yağmura rağmen Sendika Genel Sekreteri Satılmış Başkavak’ı dinleyen köylülerle bizde sohbet etmeye başladık: Buğday fiyatı 500 kuruş açıklandı ama biz asla bu paradan ürünümüzü ne ofise nede tüccara verebiliyoruz. Kaldı ki 500 kuruş çok düşük bir fiyat. Bizim buğday kesintilerden sonra ancak 370 kuruşa tüccara gider. Ofis, en iyi buğdaydan çok az alıp üreticiyi tüccarın kucağına itecektir diye hep bir ağızdan tepkilerini dile getiriyor. Köylülerden biri ortaya atılarak, “Bende on dönüm arazi var. Şu an zarardayım ama yapacağım başka bir şey de yoktur. Hem bana üret hem de öl diyorlar. Kendi açımdan ileriye dönük bir şey düşünemiyorum. Bize destek olunmalı hepimiz borç içindeyiz” diyerek küçük üreticinin durumunu özetliyor.
PARA VERSİNLER Kİ PAZARA ÇIKALIM
Köy gezmelerinde ikinci durağımız Gözsüz Köy’de bazı kahvelerde miting çağrıları dağıtılıp konuşmalar yapıldıktan sonra uğradığımız son kahvede Hasan Amca ile sohbete başladık. Hasan Amca: Gübre fiyatlarına göre buğday fiyatları çok düşük. Gübre 600 liradan 1200 liraya çıkmasına rağmen buğday fiyatları aynı kaldı. Ofis’te zaten buğdayımızı almıyor. Geçen sene Malkara’nın buğdayını üç tane şirket topladı. Köylünün ürünü para etmedikçe bankalardan kredi çekiyor. Daha önce bizim köyün kooperatifinde elli kişi borçluyken şimdi borçlu olmayan kimse kalmadığını belirtiyor. Ticaret Odasının Malkara’nın her tarafına “Pazara Çık” afişleri astığını hatırlatınca sohbete katılan bütün köylüler “Para versinler ki harcayalım. Mazotu bile veresiye alıyoruz. Birçok köylünün traktörü dahi hacizlik oldu.” diyerek tepki gösteriyor.
ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞMAYA GİTTİ
Diğer bir uğrak yerimiz Balabancık köyü. Cebindeki on lirayı göstererek “Sandıktaki sırtımda, ambardaki karnımda cebimdeki de işte bu” diyen Nemci Güller tepkisini şu sözlerle sürdürüyor: Süt para etmiyor, et para etmiyor, arpa-buğday hiç para etmiyor. Çiftçinin elinde hiçbir birikim kalmadı. 2000 yılına kadar Balabancık köyünde sekiz bin büyük baş hayvandan bu gün iki bin kadar kaldı. Tarım Krediye 350 bin liraya arpa verdik. Kesintilerden sonra elimize 330 kuruş geçti. Bende 50 dönüm arazi var, buda beni kurtarmıyor. Balabancık’ta benden başka kredi kullanan yoktu ama şimdi kullanmayan kalmadı. Köylü bütün bankalara borçlu...
Önceden cebinden hiç para eksik olmadığını söyleyen Güller konuşmaya devam ediyor: 1988 yılında ev yaptım ama şimdi evi tamir bile edemiyorum. Benim tek çocuğum var. Oda yanımda değil. Çünkü burada gelecek olmadığını görünce Çorlu’ya gitti. Asgari ücretle çalışmaya...
Krizden köylünün nasıl etkilendiğini ve hükümetin önlemlerinin yeterli olup olmadığını sorduğumuzda ise Nemci Güler başından geçenleri şöyle anlattı: “Sosyal yardımlaşmadan kredi ile iki düve aldım sadece iki yıl ödemesini durdurdular. Bir de Küçükbaş hayvana destek verecekler diye hayvanları kayıt altına almak için küpe taktırdım. Ziraata gittiğimde 760 almam gerekirken küpe parası, kayıt parası diyerek kesintilerden sonra 370 aldım. Başbakan para var diyor. Çocuk Çorlu’ya gitti, bir karıya bile zor bakıyorum. Paranın hepsini sanayiciye verdi, harcamayı da onlar yapsın bakalım kriz düzelecek mi!”
(Malkara/EVRENSEL)
Tuncay Sağıroğlu
ÖNCEKİ HABER

Maliye Bakanlığı’na sert cevap

SONRAKİ HABER

Avrupa’da mali sektör denetlenecek.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...