21 Haziran 2009 00:00
KİRVEME MEKTUPLAR
Kirvem,Filmi yine başa sarıp, kırk kısım tekmili birden aynı minvalde sil baştan vizyona soktuk elhamdülillah!Yani?..
Kirvem,Filmi yine başa sarıp, kırk kısım tekmili birden aynı minvalde sil baştan vizyona soktuk elhamdülillah!Yani?..
Yani ülkemizin semalarında dünden bu güne değin ve özellikle de şu son yarım asırdan beri kırpıp kırpıp kuşa çevirdiğimiz zaman tünelinde gerçekten de yeni, aynı zamanda da hayırlı diyebileceğimiz bir senaryo ne yazık ki mafiş!
Nitekim şu günlerde de milletçe tekrarından ifrit olduğumuz, kanıksayıp durduğumuz aynı filmlerin bayat, kokuşmuş versiyonlarıyla oyalanıp, keza bundan önce yine bir vesileyle belirttiğim gibi; zamanı, sadece hoyratça boşa harcamakla yetinmeyip, tam anlamıyla cumartesi çocuğuna çevirip, adlı adınca piç edip durooruz ka yavrum!
İşte mal yine haraç mezat meydanda!
Bir tarafta devletin tepesinde at oynatıp meydanlarda cirit atanlarla, beri taraftan nedense peygamber ocağı deyip yere göğe bir türlü sığdıramadığımız askeri cenah arasında ansızın peydahlanan bir karambolle karşı karşıyayız!
Taraflar nezdinde zaten taa fi tarihinden itibaren bir bakıma devam eden, bürokratik katı devlet hegemonyasının yanı sıra, keza onun karşı kıyısında cahil cühela deyip dışlanan halk kesimlerinin içten içe aralarında sürüp giden sürtüşmeleri devam ederken, neden sonra adına ihtilal denen, ama aslında sadece bir askeri darbe sonucunda zaten ağır aksak emeklemeye çalışan demokrasi hamlemize attığı tırpanın ardından da, daha sonraki yıllara sanki örnek, kıstas teşkil edecek olan yirmi yedi mayıs hurucuyla sürüp gelen bu bilek güreşinin, giderek bu milletin kaderinde benzer yaklaşımlarla muhtıra, balans ayarı, e mail gibi zart-zurtlarla geleneğe dönüşmesiyle iki yakamız nedense bir türlü bir araya gelmedi gelemedi, gelemoor maalesef!
Ancak bu kez taraflar arasındaki bu hır-gürün bir bakıma dolaylı da olsa gün yüzüne çıkmasına kapı aralayan bir başka taraf, yani yakim daha doğduğu ilk günden itibaren hani deyim yerindeyse arı yuvasına çomak sokarcasına gözünü budaktan esirgemeyen, andıç mandıçlara kulak tıkayan, daha ilk sayısından itibaren zaten adını aldığı taraftan yola çıkarak, sadece gerçeklerden yana taraf olacağını beyan eden bir gazetenin bir manşeti, bütün bu maskeleri bir kez daha halkın huzuruna kabak misali sererken, aslında kimlerin bu ülkede hangi kulvarlarda kendi keyiflerince nasıl at koşturduklarının da bir bakıma sanki yine ayan beyan bir göstergesi mi oldu ne!
Şimdi kimileri pürtelaş içinde zevahiri kurtarma gayretiyle, tıpkı bir zamanlar futbol sahalarında attığı çalımlarla karşısındaki oyuncuları ekarte ederken gösterdiği hüner sonucunda ordinaryüs lakabıyla ünlenen Lefter Küçükandonyadise sanki taş çıkartırcasına çalım üstüne çalım atarken, bu gayretleriyle topu gerçekten de rakip kaleye mi, yoksa taça mı, hatta o da olmazsa hakeme kızıp maçı yarıda kesip oyunbozanlığa mı soyunacaklar yine yakında kırk kısım bu sinemalarda izleyip göreceğiz inşallah!
Kirvem, bilirsin bizim şu kıytırık sözde demokrasi tarihinde özellikle son yıllarda şu ya da bu nedenle başı sıkışan yetkililerin bilumum hepsi de; içine sürüklendikleri yolsuzluklardan, çıkmazlardan kurtulabilmek adına halkın huzurunda hesap vermeye zorlandıkları durumlarda vartayı atlatmak için kurtuluşu güya hukuk düzenimize parselleyip, sonra da kitabına uydurarak çeşitli kılıflarla sadece ekarte etmekle yetinmeyip, ayrıca zaman aşımı denen çalımlarla işin içinden sıyrılmayı hüner bellediklerinden, şimdilerde de milletçe ehh gari bu kadarı da olmaz, bu ülke bu kadar mı sahipsiz, hani mil pardon ama, dingonun ahırı mı burası kardeşim! deyu dertlenmemize rağmen, tecrübeler gösteroor ki, bu mesele de aynı hinoğluhince çalımlar doğrultusunda keza aynı minvalde yozlaştırılıp, dolayısıyla rafa kaldırılacak!
Nereden mi biliyorum?..
Biloorum çünkü ahmaklara malum oloor zo!
Çare?.
Ehh çare şayet benim gibi bir andavallıya kaldıysa, bu ülkede işimiz gerçekten de iş ama, yine de bu mesele babında boyumdan büyük iki satır karalamak umuduyla haftaya kadar şimdilik eyvallah Kirvem!.
MIGIRDİÇ MARGOSYAN