27 Haziran 2009 00:00
Emek Partisi çatı girişiminden çekildi
EMEK Partisi, bu haliyle emek, barış, demokrasi ve halk güçlerinin birlik ihtiyaçlarına yanıt vermesini mümkün görmediği Çatı Partisi Girişimi çalışmasından çekildiğini açıkladı.
EMEK Partisi, bu haliyle emek, barış, demokrasi ve halk güçlerinin birlik ihtiyaçlarına yanıt vermesini mümkün görmediği Çatı Partisi Girişimi çalışmasından çekildiğini açıkladı.
Emek Partisi (EMEP) Genel Merkezi tarafından yapılan yazılı açıklamada, yaklaşık iki yıldır örgütlenme çalışmaları sürdürülen çatı partisi girişiminin, ciddi bir tıkanma ve çözümsüzlüğün içine sürüklenmiş durumda olduğu belirtildi. Açıklamada şöyle denildi:
Çözümsüzlüğün temelleri 21-22 Aralık 2008 tarihinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Kuştepe Kampüsünde düzenlenen toplantıda atılmıştır. O günden buyana çalışmalar çatı partisi fikriyatından bütünüyle sapmış; Türk, Kürt her milliyetten ve inançtan Türkiye demokrasi güçlerinin birlik zemini olması lazım gelen çatı partisi, Kürt demokratik hareketini de kapsayacak biçimde adeta solcuların birliği platformuna dönüşmüş bulunmaktadır.
EMEP NEDEN ÇEKİLDİ?
Emek Partisinin, 2122 Aralık 2008 toplantısının ardından ortaya çıkan sorunlara çözüm bulmak amacıyla görüş ve önerilerini çalışma içinde yer alan muhataplarıyla paylaştığı hatırlatılarak; Ancak, bu çabaların somut bir sonuç vermemesi üzerine çalışmalardan çekilmiştir denildi. Buna rağmen, kimi siyasi çevrelerce, çatı partisi çalışmalarıyla, Emek Partisi arasında ilişki kurulmaya devam edildiği de belirtildi.
Açıklamada, çatı partisi örgütlenmesinin önündeki en büyük handikapın baştan itibaren demokrasi güçlerinin birliği sorununun, geleneksel olarak sol güçlerin birliği sorununa indirgenerek tartışılıp, biçimlendirilmek istenmesi olduğu belirtildi. Kuruçeşme tartışmaları, ÖDP deneyimi ve olumsuzlukla sonlanan başkaca deneylerin de, birlik sorununu sol güçlerin birliğine indirgeyen anlayışların nasıl sonuçlar verdiğini gösterdiği belirtilen açıklamada, şöyle devam edildi:
Çatı partisi örgütlenmesini, klasik parti örgütlenme normlarından farklı kılan yan; hem merkezi, hem de yerel düzeylerde yönetim organlarının sendikaların, meslek ve kitle örgütlerinin, aydın örgütlenmelerinin, üniversite çevrelerinin, inanç guruplarının temsilcilerinden ve tek, tek aydınlar tarafından oluşması; siyasi partilerin ise bütün olanaklarıyla bu çabayı destekleyen bir mevzide durmalarıdır. Ancak böyle bir çalışma, yerellerden başlayarak en geniş demokrasi güçlerinin birleşerek aşağıdan yukarıya bir demokrasi hareketi olarak örgütlenmesini sağlayacaktır. (İstanbul/EVRENSEL)