29 Haziran 2009 00:00
BASIN TURU
İrandaki olaylarla ilgili başkanlığın yanıtı üzerine iç çekişme, her yerdeki neo muhafazakarların karakteristik tanımını vurguluyor: aşırı narsizm. Obamanın eleştirmenlerine göre İran şehirlerinin sokaklarında meydana gelen kılıçtan geçirme dedikleri toplu tutuklamaların...
İrandaki olaylarla ilgili başkanlığın yanıtı üzerine iç çekişme, her yerdeki neo muhafazakarların karakteristik tanımını vurguluyor: aşırı narsizm. Obamanın eleştirmenlerine göre İran şehirlerinin sokaklarında meydana gelen kılıçtan geçirme dedikleri toplu tutuklamaların, kontrolsüz güç kullanımının hepsi bizimle ilgili. Neo muhafazakarlar, başkanın otoriter zalimlik ve baskı karşısında zayıflık gösterdiğini söylüyorlar: İran rejiminin yasallığını tanımadığını açıkça söylemesi gerekiyor. 1979daki büyükelçi personellerinin rehin alınması olayından beri İranlılarla herhangi bir diplomatik ilişki başlatamıyoruz. Bu durumda tanıma sorunu asla olmayacak. Bu neo muhafazakarlar için sorun değil; onların akıllarında tek bir gündem var: Obamanın başkanlığının altını kazmak, ABD ile İran arasında silahlı bir çatışmayı provoke eden partizan noktaların altını çizmek.
İran halkının nefretiyle ilgili daha az neo muhafazakar dikkatlerin karşısında demokrasi ihracı ve George W. Bushun ifadesiyle küresel demokratik devrim başlatmayla ilgili retorikleri oldukça şişirilmiş. Musevinin de dahil olduğu liderlerin hareketini hazırlamayı sürdürüyorlar: İran devlet televizyonu, ABD ve BBCnin sesinden yapılan açıklamalara kendi terörist eylemlerini bağlayan tutuklu göstericilerin itiraflarını yayınlıyor.
Neo muhafazakarlar Obamanın İrandaki aktif İranlılara karşı tehlikeli tavır takınmasını engellemek istiyorlar. Kendini övmeden geri kalan her şey kurban edilmelidir ki, bu, benim neo muhafazakar karakter dediğim şeyin motivasyonunun özüdür.
Profesör Claes Ryn gibi otantik bir muhafazakar anlamlı bir biçimde şöyle diyor: Silahlanmış dünya hegemonyasının rüyasını sadece büyük kibir esinleyebilir. Hayırsever ABD imparatorluğu ve küresel demokrasi, ideoloji, iktidar için açgözlü bir arzuyu giydirip süsler. Bu da ABDnin iktidara tırmanışının yeni bir türünü belirtir. Eski karakter, bağımsız olarak yönetime geçen hükümetin sınır nosyonunu yaratmaktan ayrı düşünülemez.
Washington Post Yazarı Robert Kagan, nesnel olarak Obamanın, Tahranla nükleer konusunu görüşmede ısrarlı olduğu için İrandaki muhalefetle ilgilenmediğini iddia ediyor. Elbette bunun bir anlamı yok, çünkü Musevi nükleer sorunu ile uzlaşma konusunda Ahmedinecaddan daha ılımlı. Kagan, Musevi bir kez kaybetti, başkan da muhalefetle ilgisini kaybetti diyor ama bundan dolayı Musevinin bittiğini yazmak için henüz erken değil mi? Daniel Papes gibi daha açık sözlü neo muhafazakarlar, karmaşık bölgede düşman olarak bildiğiniz kişiyi daha net görmek için açıkça Ahmedinecada desteklerini deklare ettiler.
ABD Kongresinin tavır aldığı bütün bu palavralar ve ABD başkanının eğiliminin ne olduğu üzerine sonsuz tartışmalarla ilgili biri şunu sormalı: Onun ne yapmasını istiyorlar?
Konuşmak kolay, kimse sokaklarda öldürülen, dövülen İranlılardan daha iyi bilemez ama ben ABD hükümetinin somut olarak ne yapması gerektiğini bilmek istiyorum. Dışişleri Bakanlığının büyükelçiliklerimize 4 Temmuz bağımsızlık kutlamalarına İranlıları davet etmekten vazgeçtiklerini duydum, İran halkı da mutluluktan uçuyordur!
Neo muhafazakarlar muhafazakar hareket içinde yabancı bir istila, Troçkizmin Üçüncü Kampının bölücü olarak etiketlenmesi gibi onlar da sol köklerinden değişen yabancı bir basiller. Sürekli fırçalayan düşmanlarla daha fazla ortaklıklıları var; bunlar geçmişte enternasyonalizmi destekleyen devrimci beyanlarda bulunan Sovyetlerdi. Bugün, benzer biçimde neo muhafazakarlar gibi rejimlerinin krizini tanımlamaya çalışan İran teokrasisi ile devam ediyorlar; bizimle, ABD hükümetiyle ilgili olduğunu düşünüyorlar.
Ahmedinecaddan da neo muhafazakarlardan da haberim var: Bu bizimle ilgili değil. Bu İran halkıyla, kanlarını akıtan asalak devletlerine verdikleri cesurca savaşla ilgili. Özgürlüklerini istiyorlar ve bizim onlara yapacağımız en iyi yardım, kenara çekilmek olacaktır.
26 Haziran 2009
Justin Raimondo