01 Temmuz 2009 00:00
Ayaşlılar festivalde duta ve kiraza doydu
Tarih ve doğanın buluşma noktası Ayaş; Geleneksel Dut, Tarihi Evler ve El Sanatları Festivalinin 6.sı ile Ankaralılara ve çevre ilçelerden gelenlere sıcak bir ev sahipliği yaptı.
Tarih ve doğanın buluşma noktası Ayaş; Geleneksel Dut, Tarihi Evler ve El Sanatları Festivalinin 6.sı ile Ankaralılara ve çevre ilçelerden gelenlere sıcak bir ev sahipliği yaptı. Katılımcıların dut ve kiraza doyduğu festivalde, Ayaş ve çevre ilçelerden getirilen el sanatları göz doyururken, Ayaşın tarihi evleri gezenleri büyüledi adeta.
Ayaş, Ankaraya 58-60 kilometre uzaklıkta, dut, kiraz ve domatesi, el sanatları ve tarihi evleriyle ünlü şirin bir ilçe. Yaklaşık 8 mahalle 18 köyü bulunan Ayaş, yeni yasayla Ankaraya bağlanan ilçelerden biri. Termal tesisler açısından ilgi odağı da olan Ayaş, 6. Geleneksel Dut, Tarihi Evler ve El Sanatları Festivaline ev sahipliği yaptı.
DUT VE KİRAZLAR İŞTAH AÇTI
Ayaş Belediyesinin organize ettiği festival için Ankara merkezden ve ilçelerden yoğun bir ilgi vardı. Topladıkları ürünlerini festivalde elden çıkarmayı amaçlayan üreticiler sabah erken saatlerde Ayaş Cumhuriyet Meydanında kurulan stantlarda yerlerini aldılar. Öbek öbek yığdıkları, parmak büyüklüğündeki dutlarla iştah kabartan üreticiler, bir yandan ürünlerini tanıtmaya çalışırken, bir yandan da satıp para kazanmak için adeta birbirleriyle yarıştılar. Stantlarda dutlarla kirazlar, yöreye özgü ekmekler, gözlemeler, Höşmerim, cevizli pekmez sucukları iştah kabartırken, Beypazarı yazmaları, oyalar, işlemeler, el ürünleri göz doldurdu.
Yöresel yemekleriyle de tanınan Ayaşın, sarması, güveci, baklavası, höşmerimi, bazlaması, gözlemesi, börekleri tadanlara adeta parmaklarını yedirdi. Ayaş tiftiğinden örülen çorap, eldiven gibi kışlık giyeceklerin de sergilendiği festivalde, kilim dokumaları, dantel ve oyalar, kanaviçeler ile çevre ilçelerden gelen ürünler de ilgi odağı oldu.
AYAŞIN HÖŞMERİMİ
Sinanlı Köyünden, getirdiği dutları satmaya çalışan üretici kadın, Dutumuz, baklavamız, yaprak dolmamız, pekmezimiz meşhur diye teyit etti sergilenen ürünlerin Ayaşa özgü olduğunu.
Üretici kadın, Emeğimizin karşılığını festivallerde alabiliyoruz diye eklemeyi de ihmal etmedi.
Nail Balçiçek tepsi tepsi Höşmeriminin önünde tatlının Ayaşa özgü, koyun sütü, tereyağı ve undan yapılan bir tatlı olduğunu söyledi.
Ali İhsan Türker ise dutlarının her derde deva olduğunu söyledi. Ayaşın Oltan kasabasından gelen Süleyman Özçelik ise çiftçilik yaptığını, kiraz, dut, pancar, buğday, domates ürettiğini, emeğinin karşılığını alamadığını söyledi. Mazot pahalı diyen Özçelik, hükümetten destek beklentilerini iletti. Görüştüğümüzde daha siftah yapamadığından yakınan üretici bir kadın ise kendi topladıkları ürünleri getirdiklerini, emeklerinin karşılığını alamadıklarını dile getirdi.
Sinan köyünden Satılmış Keskiner de bir şey satmak için değil, festivali izlemek için geldiğini söyledi.
İlçe merkezinde üreticiler, ürünlerini elden çıkarmaya, tanıtmaya çalışırken, merkezden birkaç kilometre uzaklıktaki bölgeye girişte herkese belediyenin ikramı dutlar dağıtıldı. Katılımcıların ağaç altında piknik de yaptığı festivalde açılış konuşmasını yapan, Belediye Başkanı Ali Başkaraağaç, festivallerin o ülkenin, kentin, beldenin tanıtımı için önemli olduğunu, tarihi dokularını ön plana çıkardığını söyledi.
Başkaraağaç, gazetemize yaptığı açıklamada, tarım politikalarının yanlışlığından, ürünlere verilen taban fiyatlarının düşüklüğünden yakınarak, bu politikaların terk edilmesini istedi. Ankaradan ve Ayaştan Seğmenlerin gösterileri ve türkülerle coşan katılımcılar, ilçeden ayrılırken, Ayaşın tarihi evlerini gezme olanağı da buldular. (Ankara/EVRENSEL)
Sultan Özer / Abidin Çınar