02 Temmuz 2009 00:00

Madımak 16 yıldır tütüyor

Sivas Madımak katliamı, bundan 16 yıl önce, 2 Temmuz 1993’te, ozanları Pir Sultan Abdal’ı, kendi memleketinde anmak için giden 35 canın yakılarak katledilmelerinin adı oldu.

Paylaş

Sivas Madımak katliamı, bundan 16 yıl önce, 2 Temmuz 1993’te, ozanları Pir Sultan Abdal’ı, kendi memleketinde anmak için giden 35 canın yakılarak katledilmelerinin adı oldu. Takvimin yaprakları 2 Temmuz 1993’ü gösterirken, “Allah, Allah” nidaları ile camide toplanıp Madımak Oteli önüne giden, öncesinde kültür merkezini kırıp dağıtan gerici güruh, ikisi güvenlik görevlisi 35 kişinin canına kıydı. Katliamın bilançosu ise 2 saldırganın da ölümü ile 37 oldu.
2 Temmuz 1993’te, Hızır Paşa’yı unutarak Pir Sultan Abdal’ı anmaya gidenler, Pir Sultan’ı ipe götüren Hızır Paşa’nın torunları tarafından yakıldılar. Ancak Pir Sultan Abdal unutulmadığı gibi, güzellikleri, dostluğu, kardeşliği paylaşmak için giden o 35 güzel insan da unutulmadı.
Yıllarca süren ve halen devam eden davanın sonunda failler cezalandırılsa da, hatta idam cezası kaldırılmasa; “33 cana karşı 33” diye değerlendirilen 33 kişi idam cezası alsa da, ailelerin içlerindeki yangın sönmedi. Çünkü onlar biliyor ki, yargılananlar sadece figürandı, maşaydı. Asıl suçlular ise Cafer Erçakmak gibi hâlâ ortalarda dolaşıyor...
Sivas Madımak katliamı 16. yılında. Katliamı yaşayanlardan ve ailelerden birçoğu 16 yıl sonra bugün ilk kez Madımak önüne gidecekler. Onlar Madımak önüne giderken, yetkililerden şu sorularına yanıt isteyecekler:
* Madımak katliamının kışkırtıcılarından, alana gelip ‘Gazanız mübarek olsun’ diyerek katilleri daha da cesaretlendiren dönemin belediye başkanı Temel Karamollaoğlu niye hiç sorgulanmadı?
* Aziz Nesin’e itfaiye merdiveninde saldıran Belediye Meclis Üyesi Cafer Erçakmak neden bulunmadı?
* Madımak Oteli’ne iki cemse askerle gelen ve otel önünde toplanan güruhu dağıtmak göreviyle donatılmış olan alay komutanı, askerleri neden Madımak önüne yığıp engel olmadı da, otel önünden 50 metre uzaklaşıp; otelin yakılışını, insanların haykırışlarını seyretti? Alay komutanı neden hiç sorgulanmadı?
* Sivas alay komutanının oradan geri çekilmesini sağlayan güç neydi?
* O dönem Meclis’te oluşturulan araştırma komisyonunun bir üyesine MİT üyesinin söylediği, komisyon üyesinin de avukatlara aktardığı, ‘Bu, MİT’in bir organizasyonuydu. Toplumun tepkisini ölçmek istiyorduk ama bunun sınırını çizemedik’ sözleri niye hiç araştırılmadı?
* ‘Vatandaşla güvenlik güçlerini karşı karşıya getiremezdik’ diyen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ‘Çok şükür otel dışındaki vatandaşlara bir şey olmadı’ diyen dönemin başbakanı Tansu Çiller, gerçek sorumlular iken, niye hiç sorgulanmadılar?
* 2 saatte Kıbrıs’a çıkarma yapmakla övünen devlet, 8 saatte Sivas’a neden gitmedi, kim engel oldu?
* Katili belediyede besleyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimi, neden ‘suçluyu barındırmak ve korumaktan’ sorumlu tutulmadı?
Ailelerle birlikte, demokratik kamuoyu bugün Sivas’ta Madımak önünde, diğer illerde meydanlarda olup, “Madımak utanç müzesi olsun” diyecekler, gerçek sorumluların hesap vermesini isteyecek, “can”ları unutmadıklarını gösterecekler. (Ankara/EVRENSEL)

DAVANIN SEYRi
Öncelikle bir oteli yakarak 35 kişiyi katleden güruha, Toplantı ve Gösteri Yasası’na muhalefetten dava açıldı Sivas’ta. Ve keza bunların ölümlere neden olmalarından ötürü Kayseri Devlet Güvenlik Mahkemelerinde davalar açıldı. Daha sonra girişimlerle dava Ankara’ya alındı.
Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi, “Bunlar devletin bölünmez bütünlüğüyle ilgili değil” diye
görevsizlik kararı verdi. Ankara Ağır Ceza Mahkemesi de görevsizlik kararı verince, dosya Yargıtay’a gitti. Yargıtay o zamanki adıyla DGM’nin yargılamasına karar verdi.
Görevsizlik kararı veren aynı yargıçlar bu kez, adiden adam öldürme olarak gördükleri bu davaya ilişkin, 20 yıla varan, birçoğunu da Toplantı ve Gösteri Yasası’na muhalefetten üç yıl ve benzeri cezalar verdiler. Çok büyük bir kısmını da tahliye ettiler.
Yargıtay, mahkemenin bu kararını bozdu. Dosya önüne tekrar gelen mahkeme bu kez, 33 idam verdi. Birçok kişiye yaşı küçük olması nedeniyle 15-20 yıl ceza verildi ki, yaşları büyük olsa cezaları idam olacaktı. Çok önemli bir kesimine de Toplantı ve Gösteri Yasası ve olaya katılmaktan ötürü 7 yıl 6 ay ceza verildi. Aralarında Cafer Erçakmak’ın da olduğu birçok katil ise hâlâ yakalanmadı.

Düşerim


Bazen oturduğum yerde
Kendi kendime dalıp giderim,
Bulanık geçmişimle.
Genişleyen halkalar çizerim,
Bir düşün uyanık imgesine.

Gönlünüze taş düşerim.

Sizse hep konuşursunuz
Sığınıp kof sözlere,
Kaçarak kendinizden
Uğuldayan hüznünüzle.
Telaşla geceyi bulursunuz.

Gözünüze yaş düşerim
Metin Altıok
Sultan Özer
ÖNCEKİ HABER

Dağların ezgileri buluşuyor

SONRAKİ HABER

UZUN MESAFE

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...