2 Temmuz 2009 00:00

Kara Katür Yazılar


- Oteli saran vatandaşlarımıza bir şey olmamıştır. Çok şükür otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir! (Dönemim Başbakanı Tansu Çiller’in Sivas katliamına dair yaptığı bir açıklama. Aynı Başbakan Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı için de “Devlet için kurşun atanda yiyen de şereflidir” demişti.)
- Gazanız mübarek olsun kardeşlerim! (Dönemin Sivas Belediye Başbakanı Temel Karamollaoğlu. Daha sonraları AKP den Milletvekili de seçilmiştir.)
- Güvenlik güçleri ve halkı karşı karşıya getirmeyelim! (Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in o günlerde yaptığı açıklama. Kendisi yıllar öncede faşist katillerin sokak ortasında aydınları ve solcuları öldürmesine karşın “Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz” demişti.)
- Göstericileri sakinleştirmek için defalarca sakallarından öptüm! (Sivas katliamı yapılırken ne işle meşgul olduğunu çok sonraları bu şekilde açıklayan dönemin Sivas Emniyet Müdürünün konuşması. 1 Mayıs eylemcilerinin üzerine panzerlerle giden kolluk güçlerinin Sivas katliamında nasıl bir tavır takındıklarının en güzel örneklerinden biri.)
- O devrin kara kadıları yanlışlık yapmış olabilir. Bu yanlışı düzelteceğiz! (Katliamdan 48 saat önce Sivas Valisinin yaptığı konuşmadan bir bölüm. Yanlışın nasıl düzeltileceğini görmek için henüz 48 saat var yani.)
- Ben eski askerim, jandarma subaylığından geldim, kolay dağıtılacak bir kalabalık. Fakat niçin müdahale edilmiyor, hayret ediyorum. (Oteldeki polislerden birisinin yaptığı yorum. Bu yoruma başka bir yorum yapmayı siz okuyuculara bırakıyorum.)
- İçinizde polis var mı? (Madımak Otelinde yangın çıkartılmadan birkaç saat öncesinde bir polis memurunun içeridekilere sorusu.)
- İçinizde asker var mı? (Aynı polisin otel yakılmaya başlamadan önce içeriye girip tekrardan sorduğu ikinci sorusu. “Hayır” cevabından sonra otel yakılmaya başlıyor zaten.)
Peki insanlığın yüz karası sayılacak bir katliam anında yada sonrasında böylesine komik ve düşündürücü açıklamalar yaparak bu ülkenin Cumhurbaşkanlığını, Başbakanlığını, Emniyet Müdürlüğünü, Belediye Başkanlığını ve Milletvekilliğini yapmış bu kişilere inat yanmadan hemen önce bizim canlarımız neler demiş. İşte canlarımızın son sözleri:
Sait Metin: Pir Sultanı oynamak kısmet olursa, Hızır Paşaların nasıl çoğaldığını göreceksiniz.
Handan Metin: Bu yakan alevler içinde insan daha iyi anlıyor, yardımın neden geciktiğini ve dışarıda nasıl bir oyun tezgâhlandığını.
Huriye Özken: Saçlarımı uzatıyorum gökyüzüne. Bütün kötülükleri silmek isterdim dünyadan.
Erdal Ayrancı: Tarihe karanlık bir sayfa daha eklenecek ama direncin türküsü yazılacak burada.
Muammer Çiçek: Tiyatroya tutkunum. Birçok oyun yazdım. İyi gözlemleyin arkadaşlar, bu oyunu ben yazmadım, oyuncularından birisiyim oysa.
Uğur Kaynar: Bir topluluğun yardımsız ve yalnız bırakılması bir tarihtir. Bu tarihin kişilerinden biriyim.
NOT: AKADER’li (Anadolu Kültür ve Araştırma Deneği) dostlara 2 Temmuz ile ilgili çıkardıkları özel ek için teşekkür ediyorum...
Veli Bayrak

Evrensel'i Takip Et