2 Temmuz 2009 00:00

Ödül gibi ceza!


Adana’da ‘dur’ ihtarına uymadığı gerekçesiyle Murat Kasap’ı öldüren polis, 1 yıl 8 aylık hapis cezasıyla paçasını kurtardı. Ama bu göstermelik ceza bile 5 yıl ertelendi.
Ceyhan ilçesi Hacı İbrahim Mahallesi’nde 26 Eylül 2006’da 19 yaşındaki Murat Kasap ve arkadaşı Reşit Seven, ‘dur’ ihtarına uymadıkları gerekçesiyle üzerlerine ateş açan Polis Halil İbrahim Yıldırım’ın kurşunlarının hedefi olmuştu. Kasap yaşamını yitirmiş, Seven ise yaralı olarak kurtulmuştu.
5 YIL ERTELEME
Yalnızca 2 ay tutuklu kalan Yıldırım, önceki gün Ceyhan Ağır Mahkemesi’nde son kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme, Yıldırım hakkında “taksirle (istemeden) ölüme sebebiyet vermek” suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Ancak mahkeme, hükmün 5 yıl süreyle geri bırakılmasına karar vererek cezayı erteledi. Yıldırım, 5 yıl boyunca aynı suçu işlemezse hapse girmeyecek.
MAHKEME: KASTEN
Yıldırım hakkındaki dava, Ceyhan 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “taksirle öldürmeye sebebiyet vermek” maddesinden açılmış, ancak ilk duruşmada mahkeme suçun “kasten öldürmek” maddesi kapsamında değerlendirilmesine karar vermişti. Böylece dosya hakkında görevsizlik kararı verilip Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesi ise kasıt olmadığına kanaat getirerek, görevsizlik kararı verip dosyayı Yargıtay’a göndermişti.
İZİN VERİLMEMİŞTİ
Müdahil Avukat Gülşen Battal, karara karşı, bir üst mahkeme olan Osmaniye Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunmuştu. İtirazı kabul eden mahkeme, olayda kasıt olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurarak yetkili mahkemenin Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesi olduğuna karar vermişti.
Ayrıca “Öldürme veya yaralama olayında kastının olmadığı anlaşıldığından...” denilerek, soruşturma izni verilmemişti. Bölge İdare Mahkemesi’nde karara yapılan itiraz sonucu, polisin yargılamasına karar verilmişti.
‘AYAĞA KALKARKEN’
Kaymakamlığın görevlendirdiği Emniyet Amiri Serdar Filiz incelemesinde, Yıldırım’ın, görevini yaparken kasıt olmadan kaçan kişiyi vurduğunu belirtmişti. Mahkemeye gönderilen karar yazısında, Yıldırım’ın; ‘dur’ ihtarına uymayan kişiyi, kovalarken kaza sonucu ayağı sekerek düştüğü ve kalkmaya çalıştığı sırada, silahını ateşlediği ileri sürülmüştü. “Polisin olayı önceden zihninde canlandırmadığı” gerekçesiyle suçsuz görülmesi gerektiği belirtilmişti.
Kasap’ın akrabası Sultan Boyoğlu olayı, “Murat ve arkadaşı Reşit Seven, motosikletle gezerken yolda kaza yapıyor. Murat kazadan sonra polisi görünce ehliyeti olmadığı için panikle kaçmak istiyor. Arkadaşı Reşit’in ‘Ben onu size getiririm, ateş etmeyin’ demesine rağmen polisler arkasından ateş açıyor” diyerek anlattı. (ADANA)

ÖNCE DÖVÜLDÜ SONRA TUTUKLANDI
24 yaşındaki Hanifi Şenses, bir aydır cezaevinde. Suçu, birçokları gibi ‘polise mukavemet etmek’! Şenses’in annesi Melek Şenses ise yaşananlara isyan ediyor, oğlunun dövüldükten sonra tutuklandığına dikkat çekiyor.
Şenses, Antalya’nın Örnekköy semtinde çalıştığı Örnekköy Büfe önünde 28 Mayıs akşamı dövüldü. Çevre esnafı, büfe sahipleriyle kiracı arasında çıkan kavgayı ayıramayınca olay yerine polis çağırdı. Sivil ve resmi polis de tarafları ayıramayınca havaya ateş açtı. O gün izinli olan ve taraflar ayrıldıktan bir süre sonra olay yerine gelen büfe çalışanı Hanifi Şenses, büfeye girmesine izin vermeyen Polis Serkan Kılıç ile tartıştı. Yaşanan arbedede polis tarafından dövülen ve gözüne biber gazı sıkılarak gözaltına alınan Şenses, bir aydır cezaevinde yatıyor.
GÖRÜNTÜLER KAMERALARDA
Şenses, Kılıç’a ‘mukavemet etmek’ ile suçlanıyor, ayrıca burnunu kırdığı da ileri sürülüyor. Ancak güvenlik kameralarının saniye saniye görüntülediği dayak, polislerin ifadelerini yalanlıyor. Görüntülerde, Şenses’in dövüldüğü, ellerinin kelepçelendiği ve gözüne biber gazı sıkıldığı görülüyor. Gözaltına alındıktan sonra elleri kelepçelenen Şenses’in, Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktığı ilk duruşmada, tutukluluk halinin devam etmesine karar verildi. Duruşma, 15 Temmuz’a ertelendi.
‘POLİS SAHTE RAPOR ALDI’
Anne Melek Şenses, güvenlik kamerası görüntülerini gazetecilere dağıttı. Polislerin cezalandırılmasını isteyen anne Şenses, oğlunun polisler tarafından feci şekilde dövüldüğünü, o halde suçlu gösterilerek tutuklandığını belirtti. Oğlunun olay gecesi götürüldüğü karakolda da darp edildiğini anlatan Şenses, burnunun kırıldığını ileri süren Önleyici Hizmetler Şubesi’nde görevli Polis Serkan Kılıç’ın burnunun kırılmadığını, sahte rapor aldığını söyledi. (ANTALYA)

Evrensel'i Takip Et