Keçi besicileri can çekişiyor!

Burhaniye’nin merkeze bağlı köylerinde önemli bir geçim kaynağı olan keçi besiciliği ve keçi sütü üreticiliğinde tablo hiç de iç açıcı değil. Yaşanan ekonomik krizin yanı sıra tarım ve hayvancılığa ayrılan payın her geçen sene düşmesi, hayvancılıkla ilgili ıslah, tohum ve ilaç desteklerinin kalkması vb, geçirilen zor günlerin kaynağını oluşturuyor.
Yunus Mahallesi Muhtarı Hasan İnanç, 58 yaşın getirdiği tecrübe ile içinde bulundukları durumu şöyle özetliyor: “Hayvancılıktan başka bu yöre insanının yapacağı bir şey yok. Köyden kente göçseler bu insanlara meslek yok. Besicilikten iflas eden, işsiz, aç birçok insanımız var. Benim oğlanın 170 keçisi var geçinemiyor. Eskiden insanlar aile, ev geçindirebiliyorlardı. Para kazanabiliyorlardı köylüler… Bu tabii bundan 10-11 sene evveldi.”
Kendi çözümünü ise şöyle sıralıyor Muhtar İnanç: “Tarım Bakanlığı’nca küçükbaş hayvancılığa ve keçi sütüne teşvik verilmeli. Eskiden SEK vardı kapandı. O kapanınca alımlar da teşvik de kalktı. Köylü piyasanın eline kaldı. Piyasadaki fırsatçılar da kafalarına göre fiyat belirliyor. Köylünün kendisi de sütünü dışarıya satamıyor; fabrikalara, marketlere, vs… Adamlar büyük holdingler, kodamanlar. 500 tane bin tane hayvan aldılar, bu hayvanların sütü iyi süt değil, doğal süt değil. Getiriyor silajlı, ilaçlı sütü satıyor. Dağda merada beslenen hayvanın sütü değil. Çiftçi köylü sahipsiz, keçi peyniri marketlerde 80 TL ama üreticinin sütü para etmiyor. ”
KOOPERATİFLEŞME
Sadece bakanlıktan talepte bulunmuyor Muhtar İnanç, aynı zamanda Burhaniye’deki sorunları tespit edip örgütlenme çalışmalarını da sürdürüyor: “Şimdi bizim Burhaniye’nin sorunu şu; örneğin tavuk eti piyasada 7 TL, fakat hemen şurada pazaryerinde kaçak et 2 TL-3 TL, bundan dolayı bizim oğlağı gelip kimse almaz. Kanuna göre açık yerlerde et satımı yasak. Kaçak et olmasa, sadece 7 TL tavuk olsa, insanlar seve seve 10 TL’yi oğlağa verir. Aynı şekilde kaçak peynir meselesi var. Belediye burada gerekli denetimleri yapmıyor. Köylü kendi peynirini pazara indirip satamıyor ama dışarıdan getiren satabiliyor. Biz bir araya gelirsek bir şeyler olur, ancak öyle kazanırız. Şimdi yeniden örgütleniyoruz; üretici derneği kurduk, kooperatifleşmek istiyoruz.”
SADECE KEÇİYLE KARIN DOYMUYOR!
Ramazan Önder, 55 keçili sürüsü varken iflas etmiş. 7 yıl dayanabilmiş sürü beslemeye. Yaşadıklarını şöyle özetliyor: “Yemin torbası 7 TL iken süt 60 kuruştu, bundan 5-6 sene evvel… Şimdi yemin torbası 33 TL süt gene 60 kuruş. Keçi sütü para etmiyor. Bizim buralarda oğlak 25-30 TL. Yemin torbası 33 TL. Keçi bakıp da zarar etmeyen yok, sadece keçi beslemeyle geçinemiyoruz. Başka işler de yapıyor köylü geçinebilmek için. Ek iş olarak kendimize göre ekin yapacaktık, buğday tohumunun torbası 73 TL… Onu da alamadık. İşsizim şimdi. Devlet keçi besiciliğine destek vermeli. Bunun yerine bakan geçen sene ‘Kurbanda keçi kesin’ diyor televizyonlarda, ormana zararlıymış. Bu bilgi yanlış. Çoluğumuz çocuğumuz ne yapacak, okutabilir misin bu şartlarda? (Balıkesir/EVRENSEL)

---

MANDIRALARIN BORUSU ÖTÜYOR
Şaban Çavdar (Üretici-46): Köylünün hali perişan, hep aynı. Süt para etmeyince peynire dönüyorduk, kendimiz yapıp satıyorduk. Şimdi bu imkanımız kısıtlandı, açık yerlerde satamıyoruz. İlla camekanda olacak marka olacak diyorlar. Köylüde marka mı olur, bunlar hep köylüyü bitirdi. Bir de bizim burada sütleri yapan 1-2 mandıra var, hep onların dediği oluyor, istedikleri gibi hesap kesiyorlar. Kendileri belirliyor; ikisi anlaşıyor, bizim pazarlık hakkımızı elimizden alıyorlar. Devlet, hükümet hayvancılığa destek, teşvik vermeli; köylünün sorunlarını çözmeli.

---

SÜT FİYATI 6 YILDIR DEĞİŞMİYOR
Musa Kuş (Üretici-40): Babadan atadan gelen bir meslek bu keçi besiciliği. Babamdan beri 30 yıldır yapıyorum. 6 yıldır süt fiyatı hiç değişmedi; 60 kuruş… Yemin torbası 7 lirayken de 60 kuruştu süt, şimdi yem 33 TL süt gene 60 kuruş. Köylülerde birlik yok. 1-2 mandıracı da bunu biliyor, pazarlık payımızı elimizden almış istediği gibi köylüye fiyat veriyor. Besiciliğin dışında her şey yapıyoruz. Yine de para kazanamıyoruz. Bence diğer yörelerde olduğu gibi kooperatif olmalı, en iyisi o…

---

1 OĞLAK 1 ÇUVAL YEM ETMİYOR
İsmail Külçü (Üretici-50): 80 tane keçim var. 2-3 seneden beri keçi aynı para, süt aynı para… Bu böyle devam ediyor, değişen bir şey yok. Kışın 2-3 ay yem veriyoruz biz bu keçilere. Yem çuvalı pahalı, hesap ortada; 25 TL’ye oğlağı sat 30 TL’ye yem al. İş mi bu şimdi? 1 oğlak 1 çuval yem etmiyor, nasıl geçineceğiz? Bizim Karadere köyünde 5 bin keçi var. Köylünün çoğu bundan geçiniyor. Hepsinin durumu aynı. Sade biz değil çocuklarımızın geleceği de aynı, bizle aynı kaderi paylaşacaklar. Köylü birleşmeli, hakkını aramasını bilmeli; bu dernek olur kooperatif olur…
YetişYılmaz Şentürk