06 Temmuz 2009 00:00

Medya ve Kültür Sempozyumu gerçekleştirildi

BEŞİNCİ Kültür Araştırmaları Sempozyumu; “Karaelmas 2009: Medya ve Kültür” başlığı altında Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Tıp Fakültesi Dekanlık Binası’nda yapıldı.

Paylaş

BEŞİNCİ Kültür Araştırmaları Sempozyumu; “Karaelmas 2009: Medya ve Kültür” başlığı altında Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Tıp Fakültesi Dekanlık Binası’nda yapıldı. 50’ye yakın üniversiteden 200’e yakın katılımcının medya ve kültür ilişkisini en geniş çerçevede ele alarak sunduğu 149 bildiri sunduğu üç günlük sempozyumun genel oturumlarında ise; medya çalışanlarının sorunları ve yerel basının gerekliliği tartışıldı.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurçay Türkoğlu’nun organizasyonunda İstanbul Kültür Araştırmaları Derneği (İLAD), Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ), Karaelmas Gazeteciler Derneği (KGD) ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin (KAD) ortak çalışmasıyla gerçekleştirilen sempozyuma Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) de destek verdi.
“Medya ve kültür” üzerine akademik çalışmalar sürdüren akademisyen, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile genç araştırmacıların çalışmalarını akademik ortamda paylaşma olanağı bulduğu sempozyuma, TGC Başkanı Orhan Erinç, TGC Başkan Yardımcısı Turgay Olcayto, Milliyet Gazetesi Yazarı Fikret Bila, Doğuş Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Medya Grup Başkanı Erman Yerdelen ile yerelde çalışan gazeteciler katıldı.
Medya ve Kültür Sempozyumu kapsamında gerçekleştirilen “Yerel Medyanın Gerekliliği” başlıklı genel oturumda TGC Başkan Yardımcısı Turgay Olcayto, İhlas Haber Ajansı (İHA) Bölge Müdürü ve TGC Zonguldak Temsilcisi Osman Sav, KGD Başkanı Atilla Öksüz ve Önder Gazetesi Yazarı Eyüp Bektaş yerel medyanın konumu ve geleceğinin yanı sıra yaygın medya karşısında alması gereken tutumu değerlendirdiler.
YENİ BİR DİL OLUŞUYOR
TGC’nin 12 yıldır Konrad Adenauer Stiftung (KAS) ile birlikte yürüttüğü “Yerel Medya Eğitim Seminerleri”nin yerelde çalışan gazetecilere önemli katkılar sağladığını belirten Olcayto, çalışma ve ekonomik şartların açısından yerelde çalışan gazetecilerin yaygın basında çalışanların çok gerisinde kaldığını söyledi.
“Yerel ve yaygın basında çalışan gazeteci ayrımı yapmıyorum, esas olan gazeteciliği nerede olursa olsun gazetecilik ilkelerine göre yapmaktır” diyen Olcayto, yerel basında yeni bir dilin oluştuğuna dikkat çekti. “Sayın Valim, Sayın Garnizon Komutanım, Sayın Belediye Başkanım” şeklinde ki hitap sözlerine tanık olduklarının altını çizen Olcayto, şunları ifade etti:
“Üst düzey bir yetkili ile kurulan diyaloglarda resmiyet korunmalı, isimlerden önce ‘Sayın’ sıfatını kullanmalıyız. Bunun yanı sıra gözlemlerime göre, yerel basın çalışanları, ulusal basındaki arkadaşlarına özenerek hareket ediyor. Gereksiz özentiler çalışmanızı olumsuz etkiler. Yerel basının kendi bölgesini tanıtmadaki eksik kalıyor ve genellikle ülke politikasıyla iç içe bir yayın anlayışı sürdürülüyor. Yerel gazetelerin yaşaması büyük ölçüde Basın İlan Kurumu’ndan alacakları ilanlara bağlı. Bu nedenle sadece gazete çıkaranlar var. Bazı illerde 20’nin üzerinde gazete çıkıyor ve bunların çoğunluğu ilan alabilmek için yayın hayatını sürdürüyor.
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da gazetecilik yapmanın çok zor olduğuna değinen Olcayto, “Yerelde çalışan gazetecilerin sorunlarını dünya genelinde yaşanan sorunlardan ayırmak mümkün değil. Haberlerin magazinleştirildiği bir dönemdeyiz” diye konuştu.
FARKLILIKLARA İHTİYAÇ VAR
KGD Başkanı Atilla Öksüz ise konuşmasına sempozyum haberlerinin yerel basında yer alışıyla ilgili seçtiği örneklerle başladı. Öksüz emek sömürüsünün en fazla yaşandığı yerlerden birinin de medya organları olduğunu belirtti. Gazetecilerin eğitim ve dışa açılımı konusunda mücadele ettiklerini belirten Öksüz, yerel basında farklı seslere ihtiyaç olduğunu hatırlatarak durumun istenilen seviyede olmadığını sölyledi. (MEDYA SERVİSİ)
ÖNCEKİ HABER

‘Bir Şarkısın Sen’ uyarı getirdi

SONRAKİ HABER

Gebze’de iki ayrı iş kazası yaşandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa