06 Temmuz 2009 00:00
Sosyal güvence istiyoruz
Herkese selamlar! Sevgili emekçi arkadaşlarım, ben 40 yaşındayım, 18 senedir ev işinde çalışıyorum. Yatılı, gündüz aylıkçı olarak da çalıştım. Ben de sizin gibi bir emekçiyim.
Herkese selamlar! Sevgili emekçi arkadaşlarım, ben 40 yaşındayım, 18 senedir ev işinde çalışıyorum. Yatılı, gündüz aylıkçı olarak da çalıştım. Ben de sizin gibi bir emekçiyim. Hâlâ yerinde sayan, sizlerle paylaşmak istediğim ekmek kavgam, ama karşılıklı vefasızlık arkadaşım Gülhanın uyarıları bu mektubu yazmama vesile oldu. İyi de oldu, yarınları bir serüven, bir koşturmaca, geriye bakıyorum da ne kalmış elimde?.. Çalıştığım gün alıp çalıştığım gün yemişim, yıkılmadım ayaktayım ama çok yoruldum, patronlar bizim de insan olduğumuzu, kadın olduğumuzu unutmuşlar. Bizim de insan olduğumuzu ve bizlerin de kadın olduğunu hatırlatmak lazım bunlara.
Evde ayrı çalış işte ayrı çalış. Fabrikada çalışan herhangi bir makineyiz sanki. İşe gittiğin gün seni tümüyle satın aldıklarını sanıyorlar. Biz 4 arkadaş bir yerde çalışıyorduk da işveren bizi birbirimize düşürmek için elinden geleni ardına bırakmıyordu. Bunlar nankörler, aslında suç devletin, bizim sigortamızın yapılması için yasa çıkartsa, bunlar olmaz; böyle bizle oynayamazlar. Kafalarına göre hareket etmezler.
Bir gün bir yerde çalışırken başıma gelen bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Her zamanki gibi sabah evden temizlik yapacağım eve gittim, temizliğimi yapıp işimi bitirdim. Gün bitiminde kadın patronum içip bana onunla geceyi geçirirsem o gün akşama kadar çalıştığım paranın iki katını vereceğini söyledi. İşte bize verilen değer, bizi kendilerine meze yapmak istiyorlar. Artık devlet bizim de sosyal güvencemizi yapsın, artık biz de kedimizi güvende hissedelim. Biz de insanız, kadınız, kadınlığımızı yaşayalım.
Fatma Aslan (Sarıyer/İstanbul)