08 Temmuz 2009 00:00

Sorunları dağlar kadar

Yaklaşık 25 yıl önce çoğunluğu Doğu illerinden İzmir’e göç eden ailelerin Çiğli’nin Güzeltepe semtine yerleşmesiyle kurulmuş Dağ Mahallesi.

Paylaş

Yaklaşık 25 yıl önce çoğunluğu Doğu illerinden İzmir’e göç eden ailelerin Çiğli’nin Güzeltepe semtine yerleşmesiyle kurulmuş Dağ Mahallesi.
Mahalle halkının kendi koyduğu bir isim ‘Dağ.’ Evlerine gidebilecek bir yolları olmadığından ve evlerde su olmadığından bir dağa benzetmiş olmalılar bu engebelerle dolu mahalleyi. Mahallenin yüzde 90’ı işsiz; çalışanlar ise genelde yevmiyeli olarak inşaatlarda çalışıyor.
DERE ISLAH EDİLMEMİŞ
Dere yatağına kurulu mahallede derenin ıslahı henüz yapılmamış. Bu yüzden dere, mahalle halkı için büyük tehlike içeriyor. Evlerde su olmadığı için derenin diğer yakasında bulunan çeşmeden hortumlarla su çekiyorlar evlerin arasına. Altyapının hiç olmadığı Dağ Mahallesi’nde tuvaletler evlerin dışına kurulmuş. Bu nedenle bir evin tuvaletinden gelen pis sular bir diğer evin bahçesine akıyor.
Özellikle yaz aylarında havaların ısınmasıyla kötü kokularında arttığı mahallede ciddi sağlık sorunlarının da yaşanması mümkün. Evlerine ulaşımı kendi kurdukları derme çatma köprülerle sağlayan mahalle halkı seçimler öncesinde verilen onca sözün tutulmamasından dert yanıyor. Kısa bir süre önce belediye tarafından belirlenen paralar karşılığında evlerinin tapularını da alan aileler buna rağmen belediyenin hizmetlerinden faydalanamadıklarını belirtiyorlar. Mahalle halkı olarak defalarca belediyeye ve kaymakamlığa dilekçe vermelerine rağmen sorunlarına çözüm bulunmamış. Seçimler öncesinde yapılan toplantılarda yolların yapılacağı ve evlere su bağlanacağı sözlerinin verilmesiyle çoğu mahalle sakini oylarını şu anki belediyeye vermiş. Mahallede yaşayanların çoğu isimlerini vermekten çekinseler de hepsi bu sorunlarına bir an önce çözüm bulunmasını istiyor.
‘YAŞLILARIMIZ ÖLMESİN DİYE DUA EDİYORUZ’
20 yıldır bu mahallede yaşayan ve 4 çocuk sahibi olan Fatma İşkar’ın eşi inşaatlarda çalışıyor. Maddi koşullarının ancak burada yaşamaya el verdiğini belirten İşkar, çöplerin toplanmamasına ve çöp konteynırlarının olmamasına rağmen her yıl temizlik ve çöp vergisi verdiklerini söylüyor. “Evimizde su olmadığı için mahalledeki çeşmeden su ihtiyacımızı karşılıyoruz, ancak var olan çeşmelerde belediye tarafından kaldırılmak isteniyor” diye dert yanan Fatma İşkar, lavabo ve tuvalet atıklarının kapılarının önüne aktığını ekliyor. Kapı önlerinde oynayan çocukların sık sık hastalandığını son olarak da kendi çocuğunun ateşlendiğini söyleyen İşkar, kısa sürede hastaneye ulaşmak mümkün olmadığından çocuğunun az kalsın havale geçireceğini sözlerine ekliyor. Araçla ulaşımın mümkün olmadığı mahallede ölüm halinde ne yapacaklarını bilmediklerini söyleyen Fatma İşkar, “Yaşlılarımız ölmesin diye dua ediyoruz” diyor. Kışın yağışlı günlerde ulaşımın daha da güçleştiğini ve okula giden çocuklarını sırtında yola çıkardığını anlatan İşkar, zaman zaman ise derenin taştığını ve sel tehlikesi yaşadıklarını söylüyor. “Derenin bir an önce ıslah edilmesini talep ediyoruz” diyen ve kendi imkanlarıyla kurdukları derme çatma köprüyle evlerine ulaşabildiklerini söyleyen Fatma İşkar, belediyenin hizmetlerinden kendilerinin de yararlanması gerektiğini belirterek belediyeyi göreve çağırıyor. (İzmir/EVRENSEL)
Erdal Eren Taman - S. Deniz Islakoğlu
ÖNCEKİ HABER

Ya mücadele ya kölelik!

SONRAKİ HABER

HUKUK KÖŞESİ

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...