09 Temmuz 2009 00:00

İnsanlık dramı üstünden Türkçülük

ÇİN’in Uygur bölgesinde yaşanan insanlık dramı, Türkiye’de iç politika malzemesine dönüştürülüyor.

Paylaş

ÇİN’in Uygur bölgesinde yaşanan insanlık dramı, Türkiye’de iç politika malzemesine dönüştürülüyor. Açıklamalarda, “soydaşlarımız”, “Türklük” gibi vurgular öne çıkarılırken, hükümete neredeyse ‘savaş ilan et’ çağrıları yapılıyor. ‘Yeni Osmanlıcılık’ hayallerinin de öne çıkarıldığı açıklamalarda, “Orada yaşayan insanlarımız, soydaşlarımız, kardeşlerimiz, sadece Çin’in değil bütün insanlığın himayesinde olmalıdır, tabii ki Türk devletinin de...” ifadelerine yer veriliyor.
MHP’DEN İSTİFALI PROTESTO
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Hükümeti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sincan Uygur Bölgesi’nde Uygur Türklerine yönelik yapılan katliama sessiz kalmakla suçladı. Vural, Türk Milletinin büyük acı duyduğu bu olaylar karşısında Türkiye-Çin Parlamentolararası Dostluk Grubu’nda bulunmanın anlamlı olmayacağı gerekçesiyle 58 milletvekili arkadaşının bu gruptan toplu halde istifa dilekçelerini Meclis Başkanlığı’na sunduklarını bildirdi.
CİNDORUK’TAN MÜDAHALE ÇAĞRISI
DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, partisinin GİK toplantısındaki konuşmasında şöyle dedi: “Gerçekten Uygur Türklerine bir Çin işkencesi yapılıyor. Uygurlu soydaşlarımızın, Uygurlu Türklerin canı bir Çin oyuncağı kadar bile kıymetli değil. Doğu Türkistan Türklüğün en önemli merkezlerinden biridir. Orada yaşayan insanlarımız, soydaşlarımız, kardeşlerimiz, sadece Çin’in değil bütün insanlığın himayesinde olmalıdır, tabii ki Türk devletinin de... Bu hadise hepimizin içini acıtmıştır.”
Yaşanan olaylara Türkiye’nin aktif bir mücadele ile yanıt vermesi gerektiğini savunan Cindoruk, hükümete şu çağrıda bulundu: “Çin’le ticari ve siyasal ilişkiler gözden geçirilebilir. Meclisimiz, İnsan Hakları Komisyonu içinden seçeceği bir grubu bu vahşetin incelenmesi için Çin’e gönderebilir. ”
‘ONE MINUTE’ DENSİN!
Anavatan Partisi Genel Başkanı Salih Uzun, Doğu Türkistan’da yaşanan vahşet karşısında dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu sessizliğin kendilerini hayrete düşürdüğünü belirterek, “Sayın Başbakan’ın Davos’ta Filistinli Müslümanlar için gösterdiği hassasiyetin aynısını, Uygur Türkleri ve Müslümanları için de göstermesini ve ‘One minute’ demesini bekliyoruz” dedi.
HAK-İŞ’TEN AÇIKLAMA
Hak-İş Konfederasyon Genel Başkanı Salim Uslu, “Doğu Türkistan’da bir insanlık suçu işleniyor, insanlık vicdanı katlediliyor. Bu katliama dünya seyirci kalmamalı” dedi. Uslu, BM ve NATO gibi uluslararası örgütlerin yanı sıra insan hakları örgütlerinin bir an önce harekete geçmelerini ve katliama “dur” demelerini istedi.
ERDOĞAN'DAN ÇİN'E İLK TEPKİ
Başbakan Erdoğan da ilk kez Çin'e seslendi. “Biz Uygurlu kardeşlerimizi iyi ilişkiler içinde olduğumuz Çin'le aramızda bir köprü gibi görüyorduk” diyen Erdoğan şöyle devam etti: “Bu katliamın bir an önce bitirilmesi, Çinli yetkililerin bir an önce sorumluları tespit etmesi ve adalet mekanizmasının tüm insanlığı rahatlatacak şekilde işlemesi beklentimizdir.
İnsanlık adına üzerimize düşen ayrıca görevler var. Bu vahşeti BM'ye götüreceğiz. Bu vesileyle hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifa diliyorum." (HABER MERKEZİ)

FARKLI TEPKİ VERENLER DE VAR
İnsan Hakları Derneği (İHD) ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ise, yaptıkları açıklamada, olayı bir “Türkçülük” değil, “insanlık dramı” olarak ele aldılar.
İki kuruluşun ortak açıklamasında, “Doğu Türkistan’da yaşanan bu katliama Birleşmiş Milletler (BM) seyirci kalmaktadır. BM insan hakları sistemi iki kutuplu dünyanın çözülmesinden sonra artık işlemez bir noktaya gelmiştir. Balkanlarda yaşananlar, Irak, Afganistan, Pakistan, Çin egemenliğindeki Tibet ve Doğu Türkistan, Sri Lanka, Orta Afrika’da yaşanan soykırım uygulamaları, BM sisteminin artık gözden geçirilmesi gerektiğini göstermektedir. Buna rağmen Türkiye’nin BM’yi harekete geçirmek için acilen BM Güvenlik Konseyi’ni toplantıya çağırması gerekmektedir” denildi. Açıklamada şu görüşlere de yer verildi: “Çin yönetimini bu insanlık dışı uygulamaları nedeniyle kınıyoruz. Bir an önce sükuneti sağlamaya, olaylarda sorumluluğu olanları yargı önüne çıkarmaya, yabancı gözlemcilerin Doğu Türkistan’a ziyaretlerine izin vermeye, iletişim engellerini kaldırmaya ve olayları örtbas etmemeye davet ediyoruz.”
DTP Genel Merkezi adına yapılan açıklamada da, “vahşet” olarak nitelendirilen katliamın büyük bir kaygı ve endişeyle izledikleri belirtildi.

ÇİN BÜYÜKELÇİSİ YALANLADI
Çin’in Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Şiao Cüncıng, Sincan Uygur Özerk Bölgesinde yaşanan olaylarla ilgili olarak, “Biz Çin’de soykırım yapmıyoruz” dedi, rakamların gerçek olmadığını açıkladı.
Şiao, Sincan’da yaşanan olaylarda her iki taraftan 156 kişinin hayatını kaybettiğini, bin 80 kişinin yaralandığını belirterek, “Ölenler içinde Uygurlar var, Han milliyetine mensup Çinliler ve polisler var. Olaylarda her iki taraftan 156 kişi öldü, bunun dışındaki rakamlar gerçeği yansıtmamaktadır” diye konuştu.
Sincan’da yaşanan olaylarda ölenlerin cinsiyetini ve milliyetini belirlemek için adli tıp uzmanlarının araştırma yaptığını söyleyen Şiao, ölenlerin etnik özelliklerini ve kimliklerini en kısa sürede açıklayacaklarını ve gerçeklerin gün yüzüne çıkacağını dile getirdi. Olayların arkasında Dünya Uygur Kongresi (DUK) ve onun başkanı Rabia Kader’in bulunduğunu iddia eden Müsteşar, “Bu adli olayı kullanarak etnik grupları kışkırttılar” diye konuştu.
ÖNCEKİ HABER

Tersaneler öldürmeye devam ediyor

SONRAKİ HABER

Sincan’da gergin bekleyiş

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...