16 Temmuz 2009 00:00
ÖSS neyi saklıyor?
ÖSS sonuçları bir kez daha eğitim sisteminin eşitsizliklerini göz önüne serdi. Haberler medyada Kaç kişi sıfır çekti, en başarılı/başarısız iller hangileri...
ÖSS sonuçları bir kez daha eğitim sisteminin eşitsizliklerini göz önüne serdi. Haberler medyada Kaç kişi sıfır çekti, en başarılı/başarısız iller hangileri, birinciler ne dedi... sorularına yanıt aranarak yapıldı. Ancak tablo görünenden daha karanlık. İşte bu tabloyu en çarpıcı biçimde özetleyen birinciler. Onlar, 4-5 sene önce, ÖSS cenderesinden geçip üniversite havasını koklayıp taze diplomalarını alanlar. IPS İletişim Vakfının İstanbulda düzenlediği Okuldan Haber Odasına programına katılan gençler anlatıyor.
EN BÜYÜK KAYGI İŞSİZLİK
ÖSS Sayısal-2 puan türünde Türkiye ikincisi olan Anıl Akyel, en büyük korkusunun işsiz kalmak olduğunu söyledi. ÖSS sistemini doğru bulmadığını dile getiren Akyel, Sınavda derece elde eden biri olmama rağmen benim bile iş kaygım var. Çünkü daha önceki sınavlarda derece elde edip iş bulamayan birçok kişiyi görüyoruz. Bu olaylar bizi de etkileyebilir. Umarım böyle bir durumla karşılaşmam diye konuştu.
HER ŞEY İYİ GİBİYDİ!
Ankara Üniversitesi mezunu Hatice Kaya, ÖSSyi kazanmakla bir şey başarmadığını düşünmeye başlamış, sonuç beklediği gibi olmamış. Gelin sonucu onun ağzından dinleyelim: Üniversitenin ilk yıllarında kendimi başarılı görüyordum. Son senelere doğru bir şey kazanmamış gibi hissetmeye başladım. İş kaygısı, bitmeyen bir sınavda olma hali, bir şey başarmamış olduğumu gösterdi bana.
DİZGİNLEMEK İÇİN
Kocaeli Üniversitesi Sinema-TV mezunu Çetin Ak, ÖSSnin eşitsizlikleri derinleştirerek sahte bir iş imkanı vaat ettiğini düşünüyor: Bana göre ÖSS; milyonlarca işsiz gence, o işsizlik dinamiğini, psikolojisini bastırmak, dizginlemek için üniversiteyi kazan, iş bul ümidi vermekten başka bir şey değil. Diğer yandan, sınav öncesinde müthiş bir sömürü sistemi işliyor; dershanelere, özel okullara maddi gücü olanlar gidebiliyor.
İKİ ÖSS DENEYİMİ DE PARA ETMEDİ
Kocaelinden önce Muğlada Tarih okuyan Çetin, Tarih öğretmeni olma hayaliyle sınava girmiş, fakat o dönem formasyon derslerinin kalkması ve maruz kaldığı tarih anlayışının hayallerindeki gibi olmaması, onu yeniden sınava itmiş: Şimdi sinemadan mezunum, bu yıl yaz-kış staj yaptım. Güvencesiz ve kölelik koşullarında. Açıkçası, ÖSS deneyimini iki kez yaşamış olmak da -hayallerimi gerçekleştirmekten vazgeçtim- pek para etmedi.
ÜNİVERSİTE ETİKET
Erciyes Üniversitesinden Ali Şaylığ, sadece ÖSSnin değil, tüm eğitim sisteminin tek yönlü, amaçsız ve dogmatik olduğu görüşünde: Tabiri caizse etiket adına üniversiteye girdim, üniversiteyi de gözümde büyütmüyorum. Paranın hakim olduğu bir düzende işliyor sınav sistemi, ki artık ortaokullara kadar yayıldı, dershaneler daha çok para kazansın, yoksul kesimler okumasın isteniyor.
PARAYLA KARİYER SATIN ALMAK...
Gazi Üniversitesinden Gülşah Güneş, ÖSSnin insanları parayla kariyer satın alan bir sisteme ittiğini düşünüyor: Meslek edinmemiz gerekiyor ve zaten idealden, yeteneklerden yola çıkarak değil, mecburiyetten bir şeyler okumaya çalışıyoruz; dershanelere, özel okullara tonlarca para harcanıyor ve sınav sonrasında en başarılıların reklamları yapılıyor.
İzmir Ekonomi Üniversitesi mezunu Koray Yaşar ise sorunu ÖSSde değil, öncesi ve sonrasında aramak gerektiğini düşünüyor: Eğer 30 bin kişi sıfır çektiyse sorun liselerde demektir. ÖSS bana, aksayan sistemin değneği gibi geliyor. Sorun değnekte değil, sistemde. (İSTANBUL)