İsrail’den savaş manevraları

İsrail, İran’a gözdağı vermek amacıyla Kızıl Deniz’e savaş gemilerini indirdi. İsrail basını, İsrail savaş gemilerinin Kızıl Deniz’de İran’a karşı savaş pozisyonu aldığını yazdı. İsrailli bir savunma yetkilisi, aralarında bir nükleer denizaltının da bulunduğu savaş gemilerinin, Süveyş Kanalı’ndan geçerek Kızıl Deniz’e açılmasının “ciddiye alınması” gerektiğini söyledi.
İngiliz Times gazetesine konuşan İsrailli yetkilinin sözleri, hemen hemen bütün İsrail basınında yer aldı. İsmi açıklanamayan yetkili, “İsrail, zamana yatırım yaparak, İran’a olası bir saldırının karmaşıklığına hazırlanıyor. Bu manevralar İran’a, İsrail’in, İran’ın tehditlerinin arkasına düşeceği yolunda bir mesajdır” ifadesini kullandı. Yetkili ayrıca, İsrail’in kamuoyu önündeki bu uzun vadeli manevralarının rastgele manevralar olmadığını belirterek, “Bu gizli bir operasyon değil... İsrail’in yapabileceklerini ortaya koyan bir vitrindir” dedi.
TIMES’IN HATIRLATMALARI
Times ise İsrail Hava Kuvvetleri ile ABD’nin önümüzdeki günlerde, Arrow füzelerini teste tabi tutmak amacıyla Pasifik Okyanusu’nda yapacakları ortak faaliyeti anımsattı. Öte yandan Times, aynı haberde, İsrail ile Batılı liderler arasında şekillenmeye başlayan anlaşmanın, Filistinliler ve Arap komşularıyla barış görüşmelerinde tavizler karşılığı, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine olası bir saldırısına karşı uluslararası desteği kolaylaştıracağını yazdı. Gazeteye açıklama yapan bir İngiliz yetkili, böyle bir yaklaşımın, bir yıl içinde bir İsrail saldırısına imkan sağlayabileceğini öne sürdü.
BATILI BAYRAĞIYLA GİZLENDİLER
Mısır’ın yardımıyla Kızıl Deniz’e geçen savaş gemilerinin, Batılı bir ülkenin bayrağını kullanarak Basra Körfezi’nde konuşlanacağı iddia edildi. İsrail basınındaki haberlere göre bu hareketlilik, başta İran olmak üzere Ortadoğu’daki ‘radikaller’ için bir uyarı niteliği taşıyor.
Mısır hükümeti, ilk başta savaş gemilerinin geçişini yalanladı, ancak İsrailli yetkililerin resmi açıklamasından sonra gerçeği itiraf etmek zorunda kaldı. Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Aboul Gheit, Süveyş’ten Kızıl Deniz’e yapılan hareketi doğruladı ve Kahire ile Kudüs arasındaki anlaşmaların İsrail savaş gemilerinin kanalı kullanmalarına izin verdiğini söyledi.
‘MISIR VE İSRAİL İRAN’A GÜVENMİYOR’
İsrailli başka bir diplomat ise İngiliz Times gazetesine, İsrail’in İran’ın nükleer tehdidi konusunda hemfikir olduğu Arap devletler tarafından da desteklendiğini söyledi. Diplomat özellikle, İsrail ve Mısır’ın ‘İran’a güvensizliğine’ dikkat çekti.
Uluslararası medya, İsrail’in Kızıl Deniz’deki askeri varlığını iki nedene bağlıyor; birincisi İran’dan Sudan’a deniz yoluyla, oradan da Mısır’a ve ardından Gazze’ye kara yoluyla yapılan kaçakçılığı engellemeye çalışmak; ikincisi, herhangi bir anlaşmazlık durumunda İran üzerinde caydırıcı etkide bulunmak. İsrail’in bu hareketiyle Mısır ve bazı diğer Arap ülkeleriyle arasının iyi olduğunu ve İran karşısında ortak bir cephede yer aldıklarını göstermek istediği yorumları da yapılıyor.
İran basınında çıkan haberlerde ise Kızıl Deniz’de konuşlanacağı belirtilen Hanit ve Eylat adlı İsrail savaş gemilerinin asıl hedefinin, İran’a mesaj vermek için Basra Körfezi ya da Umman Denizi’nde konuşlanmak olduğu belirtildi. Savaş gemilerinin İran karasularına yakın bölgelerde konuşlanmasının planlandığı kaydedildi.

---

CLINTON: DOSTLARIMIZI SAVUNURUZ
Washington’daki Dış İlişkiler Konseyi’nde bir konuşma yapan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, ABD’nin müttefiklerini ve çıkarlarını yalnız bırakmayacağını, onları savunmada tereddüt etmeyeceğini söyledi. Ortadoğu barışı için Arap devletlerinin İsrail’le ilişkilerini geliştirmeleri gerektiğini iddia eden Clinton, “Arap ülkelerinden, hemen belirgin önlemler almaları yönündeki teklifimizi kabul etmelerini istiyoruz. İran’la anlaşmaya hazırız ama şimdi eylem zamanı. İran’ın şimdi harekete geçmesi gerek, çünkü bu fırsat penceresi sonsuza kadar açık kalmayacak” dedi.
‘İRAN’LA İLİŞKİNİN ÖNEMİNİ BİLİYORUZ’
Clinton, İran’ın uluslararası anlaşmalara uymaması durumunda kendini daha fazla izole edeceğini söyledi. İran cumhurbaşkanlığı seçimleri ve sonuçlarıyla ilgili de açıklama yapan Clinton, “’daki seçimleri büyük bir hayranlıkla, vatandaşlarının sesini bastıran yönetimini ise şaşkınlık ve endişe ile izledik. Ama ’la ilişki kurmanın önemini çok iyi biliyoruz. Şimdi yönetiminin bir fırsatı var. Uluslararası camianın güvenini kazanırsa barışçı amaçlarla üretebilme imkanı var” ifadelerini kullandı.
(DIŞ HABERLER)