21 Temmuz 2009 00:00

DÖNÜŞÜM

“Krizin cicim ayları da olur mu?” demeyin, olur. En azından Almanya’da böyle bir süreç sona eriyor. Onlarca fabrikanın iflas etmesine, on binlerce işçinin işini kaybetmesine karşın krizin gerçek tahrip edici yanı tam olarak iş piyasasına henüz yansımadı.

Paylaş

“Krizin cicim ayları da olur mu?” demeyin, olur. En azından Almanya’da böyle bir süreç sona eriyor. Onlarca fabrikanın iflas etmesine, on binlerce işçinin işini kaybetmesine karşın krizin gerçek tahrip edici yanı tam olarak iş piyasasına henüz yansımadı.
Alman hükümeti 1970’li yıllarda, kriz dönemlerinde yaygın olarak kullanılan “kısa çalışma” uygulamasını yeniden düzenleyip uygulamaya koydu: 6 ay olan kısa çalışma süresi toplam 24 aya çıkartıldı. İşçiler, 24 ay boyunca ücretlerinin yüzde 63 ila 67’lik bölümünü (bekar/evli) işsizlik sigortasından alıyorlar. Şimdiye kadar işverenler kısa çalışma süresince sosyal sigorta aidatlarını ödemek zorundaydılar. Yeni uygulamayla birlikte kısa çalışmanın 7. ayından itibaren bundan muaf tutuluyorlar.
Eskiden kısa çalışma uygulaması için fabrikada üretimin önemli ölçüde durması gerekiyordu. Şimdi bu koşul aranmıyor. Bir bölümde hafta sonu mesaisi dahil tam kapasite üretim yapılırken, diğer tarafta tek bir vida dahi takılmıyor. Buna esnek üretimin/çalışmanın geliştirilmiş hali de diyebiliriz.
Önce kiralık işçiler ardından sözleşmeli işçiler atıldı. Ondan sonra fazla zaman havuzlarında biriken fazla mesailer kullanıldı ve sözleşmelerin olanak sunduğu yerlerde işçiler, eksik mesai yaparak işverene borçlandılar. En son olarak ise kısa çalışma uygulamasına geçildi.
Bu süreci, beğensek de beğenmesek de, ‘cicim ayları’ olarak tanımlayabiliriz.
Bugün bütün otomobil fabrikalarında, bazı bölümlerde fazla mesai yapılırken, kısa çalışma uygulanıyor. Otomotiv yan sanayi firmalarının ise yüzde 85’i kısa çalışmada. Otomotiv ve yan sanayinin branş uzmanları, bugüne kadar işten atılanların yanı sıra 75 bin ila 100 bin arası işçinin ana kadrodan atılacağını tahmin ediyorlar. 800 bin civarında işçinin istihdam edildiği makine sanayisinde bu yıl sonuna kadar ana kadrodan 50 bin, 2010 yılında bir 50 bin işçinin daha işsiz kalması bekleniyor. 440 bin işçinin çalıştığı kimya işkolunda ana kadrodan 50 bin işçinin topun ağzında olduğu söyleniyor.
Bunlar “iyimser” rakamlar! Ayrıca şu da bilinmeli: Bu, otomobil, makine ve kimya işkollarında ana kadrodan her işçi başına, bu işkollarına bağlı yan sanayiden iki ila üç işçinin işini kaybetmesi anlamına geliyor.
Dün piyasaya çıkan haftalık ekonomi dergisinin (WirtschaftsWoche-WiWo) kapitalizmi (onlar piyasa diyorlar) işlediği belirtiliyor. Derginin başyazısında olduğu gibi kapak konusunda da “hükümetin piyasa ve işçiler için yapacağı her şeyi yaptığı” söyleniyor.
Bankalara verilen yüzlerce milyar yardımın ve son derece düşük faizli ve uzun vadeli kredilerin yanı sıra iki konjonktür paketi, otomobil sanayisini teşvik için 5 milyar avro hacminde “hurda ikramiyesi” ve tabii ki kısa çalışma uygulaması.
“Krizin etkilerinin iş çevresinde tahribat yaratmaması ve işsizliğin patlamaması için hükümet her şeyi yaptı” denilen WiWo dergisinde, “Ama her şeyin bir sınırı var” deniliyor. Konjonktür paketlerinin saman alevi işlevini gördüğü belirtilen yazıda, “Diğer yandan, bankaların Merkez Bankası’ndan aldıkları ucuz kredileri işletmelere yine ucuz kredi olarak vermelerini beklemek yerinde değil. Sonuçta bankalar piyasa kanununa göre işliyor. Bankalar kredi isteyen işletmelere ‘kaç işçin var’ diye soruyorlar. Eğer parça başı üretim maliyeti yüksekse, -ki kriz döneminde bu böyledir- ‘işçi çıkar’ diye dayatıyorlar. Kısacası piyasa çok iyi işliyor. Bankalar, işletmelerin sağlıklı hale gelmesini sağlıyorlar” deniliyor.
Sonbaharda, genel seçimlerden sonra, iş piyasasında “kıyamet” kopacak. Bugüne kadar anlaşılır nedenlerden ötürü hükümeti de zor duruma sokmak istemeyen sermaye, krizin cicim aylarına noktayı koyarak, kitlesel işten atmalara başlayacak. İşte o zaman asıl belirleyici olan, işçi sınıfının ileri güçlerinin nasıl bir tutum alacağıdır.
SERDAR DERVENTLİ
ÖNCEKİ HABER

Nikaragua da referandum peşinde

SONRAKİ HABER

Irkçılığa karşı önlem alınsın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa