23 Temmuz 2009 00:00
Kuzey Irakta gündem; seçimler
Kuzey Irak Kürt Federe Bölgesinde 25 Temmuzda parlamento seçimleri yapılıyor. 111 sandalyeli Kürt Parlamentosunda Kürtler için 100, Türkmenler, Asuriler ve Kaldaniler için 5, Ermeniler için ise...
Kuzey Irak Kürt Federe Bölgesinde 25 Temmuzda parlamento seçimleri yapılıyor. 111 sandalyeli Kürt Parlamentosunda Kürtler için 100, Türkmenler, Asuriler ve Kaldaniler için 5, Ermeniler için ise 1 sandalye bulunuyor. Türkiye bakımından da sonuçları merak edilen parlamento seçimlerine ilişkin değerlendirmeler yapan Milliyet Gazetesi Parlamento Muhabiri Namık Durukan, Talabani ve Barzaninin çıkaracağı ortak listenin seçimi almasının büyük olasılık olduğunu belirterek, muhalefetin güçlendiği bölgede önümüzdeki dönem dengelerin değişebileceğini söyledi. Uzun dönem bölgede kalan Durukan, Kürtler ile Türkmenler arasında yaşanan gerilimleri Türkiyeden bazı çevrelerin kışkırttığını söyledi.
Kerkükün statüsünü belirleyecek referanduma özellikle Türkmenlerin itirazı var. Türkiye de Kerkük konusunda genellikle Türkmenler üzerinden bir müdahale alanı oluşturmaya çalışıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kerkük, Türkmenler ve Kürtler için çok önemli. Türkmenler, Kerkükü başkent olarak görüyor. Talabaninin ifadesiyle de Kerkük Kürtlerin Kudüsü. Bunun yanında bölgede müthiş bir petrol rezervi söz konusu. Saddam Hüseyin devrildikten sonra her grubun kendine göre talepleri ortaya çıktı. Türkmenler Kerkükün bir Türk kenti olduğunu iddia etmeye başladılar. Oysa Kerkük şehir merkezine baktığımızda Türkmenler yoğun bir nüfusa sahip olmalarına rağmen, Kerkük ilçe ve köyleri birlikte değerlendirildiğinde Kürt nüfusunun Türkmen nüfusunu ikiye katladığını görüyoruz. O bölgede uzun süre kaldığım için bölgeyi bilen biriyim. Şimdi oraya baktığımızda Türkmenlerin birçok demokratik hakka sahip olduğunu görüyoruz. Türkmenlerin bir sürü okulu var, Türkmence eğitim veriliyor. Türkmence yakın dönemde resmi dil ilan edildi. Birçok gazeteleri ve radyoları var. Bunun yanında nüfusları oranınca mecliste temsil ediliyorlar. Bir nevi orası ortak yönetiliyor.
Başta Irak Türkmen Cephesi olmak üzere bazı grupların sürekli bir katliam olduğunu dile getirmelerini, bir Türkmen-Kürt çelişkisinden söz etmelerinin iç yüzü ne olabilir?
Bölgede her ne kadar zaman zaman Türkmenler ile Kürtler arasında sorunlar yaşansa da bu bazı çevrelerin dile getirdiği gibi çatışmaya, baskıya varan ölçülerde değil. Orada Türkmenlerin büyük bölümü ile Kürtler arasında herhangi bir sorun yok. Ama ne yazık ki bazı gruplar oradaki Türkmenleri örgütlüyor. Bunun sonucunda da çelişkilerin derinleştirilmesi sağlanıyor. Özellikle Türkiyedeki bazı çevreler bölge ile ilgili gerçekçi olmayan haberler yayarak bunu yapıyor. Bu çevrelerin temel amacı da bölgedeki Türkmenleri Kürtlere karşı kışkırtmak. Bununla da Kürtlerin bölge düzeyindeki düşüncelerini kırmak. Kısaca belirtmek gerekirse bölgedeki Türkmenler üzerinde birçok farklı grup oynuyor.
25 Temmuzda yapılacak seçimlere PÇDK ve Hiwa Listesinin girmesinin yasaklanması Türkiyeye yapılan bir jest mi?
Türkiyenin Irak yönetimi üzerinde yaptığı baskı nedeniyle PKKya yakın olan örgütlerin seçime girmesinin engellendiğine yönelik iddialar var. Zaten uzun yıllardan beri Türkiye, PKKnın Kürt bölgesindeki faaliyetlerini izliyor ve engellemeye çalışıyor. Özellikle son 2-3 yıldır bu baskılar daha somut olarak işliyor. Irak yönetimi de Kürt yönetimi üzerinde baskı uyguluyor. Bunun sonucunda da Hiwa Listesinin seçimlere girmesi engelleniyor. Bilindiği üzere Kürt bölgesinde geçmişten bu yana siyasi faaliyetleri KDP ile KYB yönlendiriyor. Oradaki yapılanmaya Talabani ve Barzani öncülük etti. Tabi bunun sonucu olarak da yönetimi başkalarına bırakmak istemiyorlar. Bunun sonucunda Talabani ve Barzani ittifak oluşturarak ortak listede seçime girecek. Orada muhalefetin ciddi bir yükselişte olduğunu görüyoruz. Özellikle Erbil ve Dohuk bölgesinde gittikçe güçlenen çeşitli İslami partiler var. Buna ek olarak KYBden ayrılan Norşirvan Mustafanın oluşturduğu bir grup var. Bu grup da giderek güçleniyor. Ama sonuç olarak Talabani-Barzani ittifakının birinci çıkacağını söyleyebiliriz. Buna rağmen önümüzdeki süreçte bölgede dengeler değişebilir.
ABD KOLAY KOLAY GİTMEZ
ABD askerleri 30 Haziran itibariyle üslerine çekildiler. Bu çekilme kararı Irak için nasıl bir sürecin başlangıcı olabilir?
Bölgede Kürtler, Araplar ve Türkmenler ile Şiiler ve Sünniler arasında süregelen çekişmelerden dolayı ABD askerlerinin şehirlerden çekilmesi sorunları çözmez. ABD askerlerinin sadece şehirlerden çekilmesinden bahsediyoruz. Oysa Irakta ve Kürt bölgesinde 2 yıl daha kalacaklar. Özellikle Kürt bölgesinde, rezervi yüksek petrolün ABDnin ilgisini çekmesi ve bölgedeki çeşitli sorunlara yönelik şu an itibariyle çözüm bulunamaması ABDnin müdahaleci olarak kalmasına olanak sağlayacak. Bu durumda diyebiliriz ki ABD askerleri Iraktan çekilseler bile bölgeden kolay kolay çekilmeyeceklerdir.
(Ankara/EVRENSEL)
İbrahim Genç