24 Temmuz 2009 00:00

Çankaya Belediyesi’nde kim neyin peşinde?

Bizler Çankaya Belediyesi’nde çalışan yaklaşık 1500 şirket işçisi olarak 6-7 aydır maaşlarımızı alamıyoruz.

Paylaş

Bizler Çankaya Belediyesi’nde çalışan yaklaşık 1500 şirket işçisi olarak 6-7 aydır maaşlarımızı alamıyoruz. Muzaffer Eryılmaz’ın Belediye Başkanlığı döneminde, belediye bünyesinde faaliyet gösteren çeşitli şirketlerde çalışanlarız.
Çankaya Belediyesi’nde Eryılmaz dönemi ile Tanık dönemi arasında değişen hiç bir şeyin olmadığını, aksine CHP’nin rantçı ve talancı yerel yönetimleri yönetme geleneğini pratiğimizde yaşamaktayız.
Bülent Tanık ve yönetim kadrosu, Çankaya Belediyesi’ne bağlı spor kulübünde çalışan yaklaşık 300, Gündüz Bakım ve Çocuk Kreşinde 150, Kadın Sığınma Evinde 50, güvenlikte 1000 kişi olmak üzere toplamda 1500’e yakın işçinin alacağı, 6-7 aylık maaşın üzerine yatmaya çalışmaktadırlar. Bizler, kendi partisinin Eski Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz belediyenin kasalarını boşaltırken spor kulübü üzerinden boşalttığını biliyoruz. Bizlerin bildiğinin çak daha fazlasını Bülent Tanık ve belediye yönetiminin bildiğini ve bu bildikleri üzerinden savcılığa her hangi bir suç duyurusunda bulunmadıklarını da biliyoruz. Bunun nedeni ise Tanık ve ekibinin kendi partilerinin belediyecilik anlayışının nasıl talan ve yağma üzerinden olduğunun açığa çıkmasını istemediklerinden kaynaklanmaktadır.
Yapılan rantçı ve talancı uygulamaların üstünü örtmedeki duyarlılığını biz çalışanlar açısından göstermeyen Bülent Tanık ve yönetim kadrosu, bizlerin aylarca ev kirası ödeyemediğimizi, yol parası bulamadığımız için komşulardan yol parası borç alarak işe geldiğimizi, ne yiyip ne içtiğimizi, çocuklarımızın ve eşlerimizin ihtiyaçlarını nasıl karşılayamadığımızı çok iyi bilmelerine rağmen, partisinin rantçı belediyecilik yönetiminin çirkinliklerinin açığa çıkmaması konusunda gösterdiği hassasiyeti göstermemektedir.
Bülent Tanık, çalışanlarla yaptığı görüşmelerde kendilerine her hangi bir borçlarının olmadığını, sorunu bağlı oldukları şirketle çözmeleri gerektiğini söylerken, şirket yetkilileri de Çankaya Belediyesi’nin kendilerine para vermediğini, bu gerekçeyle çalışanlarına para veremediklerini açıklarken biz çalışanlara istersek bizlere şirketin avukatlarını tahsis edebileceklerini ve bu yolla belediyeyi icraya vermemizi, ayrıca şirket yetkilileri bizlerden, toplanıp gidip, belediyenin önünde alacaklarımızla ilgili pankart açıp eylem yapmamızı istemektedirler.
Bizlere avukatlarını tahsis eden eylem yapmamızı isteyen şirket yöneticileri nedense kendileri belediyeyi icraya vermemektedir.
Çankaya Belediye yönetimi ile şirket yöneticileri, kendi rant hesaplaşmalarında bizleri kullanmaya çalışmaktadırlar. Belediye yönetimi şirketinizi mahkemeye verin diyerek kendi hesaplaşmalarına bizleri alet etmeye çalıştıklarının farkındayız.
Gündüz bakım ve çocuk kreşlerinde çalışan 146 öğretmen, kadın sığınma evinde çalışan uzman, öğretmen ve gözetmen, olarak yaklaşık 50, Çankaya Belediyesi’nin park bahçeler ve tüm hizmet birimlerinde görev yapan 1000’e yakın güvenlik elemanı ve aynı şekilde, Çankaya Belediyesi’ne bağlı spor kulübünde çalışan 300 kişi olarak emeğin en yüce değer olduğu palavrasını atan CHP’li Çankaya Belediyesi’nde sömürünün ve angaryanın en yoğununu yaşamaktayız... Bülent Tanık ve ekibi bizleri “Sizler bir süre böyle çalışın (ücretsiz, sigortasız ve kuralsız) biz sizi en kısa sürede belediyenin şirketi olan BELDE AŞ’de işe alacağız” sözleriyle kandırırken. Gündüz bakım evi ve kreşler ile birlikte kadın sığınma evinde çalışan yaklaşık 200 (öğretmen, gözetmen, psikolog, uzman vb) ve 1000’e yakın biz güvenlik elemanlarına “Sizler gidip şirketlerinizden istifa edin, belediyemizin şirketlerinde işe alacağız” şeklinde yeni bir tuzak kurmaya çalıştıklarının farkındayız. Şirketlerimizde istifa ettiğimizde bizlerden kaçını kendi şirketlerinde işe alacakları konusunda her hangi bir güvence vermeyen Çankaya Belediye yönetiminin neyin peşinde olduğunu biliyoruz. Bizleri kullanarak Muzaffer Eryılmaz’ın kirli çıkar ilişkisi kurduğu şirketleri belediyeden kovup bu şirketler yerine kendi yandaş şirketlerine Çankaya Belediyesi’ni peşkeş çekmeye çalıştıklarını ve bu rant ve çıkar çatışmasına da bizleri alet etmeye çalıştıklarının da farkındayız. Biz öğretmen, uzman, işçi, sekreter, güvenlik elemanları olarak bu tuzağa düşmeyeceğiz. Aksine kendi aramızda örgütlenip bu çıkar çatışmasına karşı mücadele edeceğiz.
Muzaffer Eryılmaz döneminde her türden faşizan baskılara maruz kalan memur ve işçi arkadaşlarımızın sendikaları da bizlerin yaşadığı sorunları görmezden gelmesinin ötesinde yaşanan haksızlığın ve sömürünün farkında ve bizlerle dayanışma içinde olmayışlarının ayrı bir tartışma konusu olduğunu düşünüyoruz. Ancak şunu belirtmekte de fayda görüyoruz. Bizler üzerinden oynanan oyunlar aslında gelecekte memurlar ve işçiler üzerinden oynanacak oyunların bir provasıdır. Tüm Bel-Sen ve Genel-İş bundan dersler çıkartıp yarına bugünden sahip çıkmasını bekliyoruz.
Çankaya Belediyesi’nde çalışan
bir grup şirket elemanı
ÖNCEKİ HABER

Adalete limon sıktılar

SONRAKİ HABER

Yüz yıldır aynı cümle: Geber Ermeni, geber!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...